Kimi zaman kendi kendime büyük planlar yapıyor, kendimi her işe ve her şeye layık görüyorum. Kendi kendime "Evet, yalnız canından usanıp her şeye başını çeviren kimseler büyük işler yapabilirler." diyorum. Sonra kendime soruyorum: "Neye yarar? Ne faydası var?"
Sayfa 18
Ölülerimizi “sık kullanılanlara” ekliyoruz. Ölülerimize ölülerimiz ekliyoruz. Şans eseri yazmıyorsa adımız bir sayaçta Birhan, ben bunu hep “antisayaç” olarak okudum Yani sayılamayan, sayılmasın hiç aman Sahi biz kaç darbeden sonra ölülerimiz oluyoruz. Erkek ve kadın, iki farklı hayvan. Ve kuraldır öldürür hayvanlar âleminde güçlü olan. Mesele bu değil, mesele başka. Niye sevsin pembe tülleri kırmızı pancurları Ve niye aynı evde yaşasın bir fille mesela Aha kırılacak bir vazo birazdan. Bir yatırımcı değiliz, tamam Öncesinde büyük hesaplar, planlar, bütçeler filan Ama sevmek diye bir şey var, geçelim dersen o da var Bize çizilmiş kalın çizgiler, gerilmiş ipler var Alnımızı kıllı elleriyle karalayanlar yetmedi komple silenler Çaresizlik var Birhan bak: Türkiye’nin güneyinden üzücü haberler geliyor Türkiye’nin kuzeyinden üzücü haberler geliyor Türkiye’nin doğusundan üzücü haberler geliyor Türkiye’nin batısından üzücü haberler geliyor Türkiye giderek üzücü bir habere dönüyor… Fakir Kene Birhan Keskin
Sayfa 36 - MetisKitabı okudu
Reklam
MEDYA ve ÖLÜM | Ahmet Altan *** "Neden bu ülkede doğmuş olmanın bedelini insanlar, Güneydoğu’da bodrumlarda yanarak, Ankara’da alevlerle tutuşarak ödüyorlar?" *** Her seferinde aynı şey oluyor, “kimdi bu insanlar” diye soruyorum, “kimdi bu ölümlerine üzüldüğümüz, ağladığımız, acılarını kutsal bir ayin gibi paylaştığımız
13 Mart 2016, Ankara
Plan
Yüz metreyi hedefleyen sporcu maraton koşamaz. Hayatımıza o kadar büyük bir gerekçe bulmalıyız ki, ömrümüz ona ulaşma çabasıyla geçsin. O kadar yüksekte olmalı ki ona ulaştığımız an, artık dünyada işimizin kalmadığını, dünyadan ayrılmaya razı olduğumuz an olsun. Öğrencilik sırasında mezuniyet sonrasına dair planlar yapan girişimci öğrenci daha başarılı olur. Plansız öğrenci ise diplomayı alınca şaşkına döner.
''Türk İhtilâli, Atatürk'ün kafasının büyük düşüncelerinin fotografisinden başka bir şey değildir.'' (S: 73) demiştim. Bu görüş yanlış anlaşılmamalıdır. Şüphe yok ki, Atatürk büyük ihtilâli tek başına başarmadı. Türk aydınlar ile ve milletle beraber başardı. Ancak, Atatürk, ihtilâlin hem Genelkurmay Başkanı, hem de Başkumandanı idi. Onun Türk milletinin ihtiyaçlarından, tarihinden ilham alarak hazırladığı plânlar ihtilâlin zaferini sağladı. Tıpkı orduların kazandığı zaferlerin başkumandanlara ve millete mal edilmeleri gibi. ''Türk İhtilâli, Atatürk'ün kafasının, büyük düşüncelerinin fotografisinden başka bir şey değildir''den maksat budur.''
Sevgili Puran'ım Nasılsın? Nasıl gidiyor? Bilahare olması gereken şey oldu. Bu kadar geç ve bu kadar güzel olacağını düşünemezdim! Allah'ı görüyorum. Hissediyorum. Kendi varlığımı, güneşin ışığını ve sıcaklığını, karanlık bir gecede ansızın çakan bir şimşeğin aydınlığını, gecenin sonsuzluğunu, ateşin alevini, gülün kokusunu, aşkı gördüğüm ve
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.