Şiirleri kapalı olan şair Cahit Zarifoğlu...
Eser, sır gibi şiirlerle dolu. Anladım dediğinizde bile tekrar okuyorsunuz. Bir çok şiir de şairin ne demek istediğini, dizelerinde yazdıklarından çıkaramıyorsunuz. Ahengi güzel olsa da, derinliğini kavramak zor...
Cahit Zarifoğlu, alışılmışlığın dışında şiirler yazmış. Acaba bu özellik sadece bu kitabında mı böyle, yoksa tüm şiirleri mi bu kadar kapalı? İlk kez okuduğum bir şair. Sanki bizlere şiirlerinde bilmeceler soruyor ve cevabını bulun diyor...
Okurken, duygu derinliğini her şiir de alamadım fakat sıkılmadım hatta merak edip tekrar tekrar okuduklarım oldu...
Şiirler her konu üzerine yazılmış ama benim en çok dikkatimi çeken sayfa 129'ta ki baba konulu şiiriydi. Bu şiirin bu kadar gizemli olmasını istemezdim...
Yedi Güzel AdamCahit Zarifoğlu · Beyan Yayıncılık · 202318,4bin okunma
Kitabı elime aldığım andan itibaren sanki kendi kelimelerim kitlendi. Duygularımı kağıda dökemedim. Çünkü ne desem eksik bir anlatım olacaktı. Bu kadar zarif bir yüregi hangi kelime tarif edebilirdi ki. Üstelik neler söylenmişti #zarifadam için. Okudukça küçüldüğümü hissettim. Ve Zarifoglundan üstad necip fazılı okumak. "#necipfazıl ı onbeş -yirmi dakika dinleyen biri kendi dünyasının ne kadar küçük, değersiz olduğunu derin derin anlar". Diyor. Ne derin bir cümle! Bazı pratik konularda çocuk gibi saf olduğunu para konusunda dünya konusunda kendisini çok rahat kandırabilecegini anlatıyor. #necipfazili #Zarifoglundan dinlemek müthiş... Ve şunu söylemeden geçmeyeyim. Sosyal ağlarda kısa sözleri ile yetinmeyin alın elinize kitabını #Zarifoğlunu hissedin. Bakış açısına hayret edin. Ve hayret hayranlığı bıraksın yerini
Cahit Zarifoğlu'nu tam anlamıyla anladığım ilk kitap. Kafaya kafaya vuruyor cümleleriyle. Bu kitaptan sonra Müslümanların ne kadar birbirinden kopuk ve bağımsız yaşadıklarını, birbirlerinin acılarına tepkisiz olduklarını çok iyi anladım. Birine saldırdıklarında hep beraber neden orada olamadık zamanında! Bu kitap sarsıyor işte kendine gel, dön bak geçmişe, çevrene diyor. Dönüp bakın neler neler göreceksiniz.
Hayat Güzeldir filmini izlemişsinizdir, Piyanist filmini ya da Schindler'in Listesi filmini, çok beğendiniz dimi? Evet harika filmler ben de çok beğendim, daha doğrusu duygulandım. Filmlerdeki dram fena, kurgu güzel. Ama bu filmler ne kadar başarılı da olsa, doğru da olsa (Yahudiler çok büyük bir kıyıma uğradı) bu filmlerdeki asıl amaç duyar
Değerli 1K Okurları!
Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik;
İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ.
Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım.
Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:)))
Öncelikle;
İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
Bu Şiir Senin”
“Ey Berat Hanım dersen ki
‘Bu ne zalim adam
Hâlimi bilmez hâlden anlamaz
Küçük bir şeyi mesele yapar’
-Ne büyük yalan-
Doğrusu var hakkın
N'etsem n'apsam
Kollarını bilezik
Boynunu kordon
Ayağına hal hal donatsam
Yine hakkın kalır”
(Cahit Zarifoğlu)
Berat Hanım şiirin hikâyesini anlatıyor:
“Cahit Bey evde hep daktilo başında, sürekli yazı yazardı. Ben de bir gün biraz da sitem ederek dedim ki, ‘O kadar şiirin var, devamlı daktilo başındasın, bana bir şiir yazmadın.’. Hemen kâğıt kalem istedi, bana şiir yazacakmış. Birden utandım, mahcup oldum, hem ben söyledikten sonra yazmasının ne kıymeti var diye içimden geçirdim, kâğıt kalem getirmeyi kabûl etmedim. Ama o çok ısrar etti ve kâğıdı kalemi alıp başladı şiir yazmaya. ‘Bir anda ne yazacaksın, şiir öyle yazılır mı?’ falan diye itiraz etsem de ‘Şair adamım, ilham beklememe gerek yok, hemen yazacağım.’ diyor ve hâlâ sitemime gülüyordu. Şiirini tamamlayıp uzattı kâğıdı ‘Bu şiir senin.’ dedi. Ama kabûl etmedim. ‘Öyle ben söyledikten sonra adıma yazılan şiirin kıymeti mi olur?’ diye düşündüm. Hâlâ da öyle düşünürüm, o yüzden çok kıymetli bulmam o şiiri. Şair arkadaşları, çok güzel bir şiir, deseler de benim fikrim hâlâ aynı.”.