"kendimden başlayarak herkesi, hatta her şeyi affettim. herkes kolay da her şey zor. eşyaları affedemiyor insan. yün yastık, yer minderi, çay bardakları, tencere ile yaşamak zorunda kalıyorsun. pencere önündeki çiçeklerle aynı odada yaşamak ne kadar zordur bilemezsiniz. hem çiçeğin kurumasını hem de yaşamasını ister mi insan?"
Dünyanın gerçekten güzel bir yer olduğuna inanmıştım. İyilerin her zaman kazanacağına, yapılan hiçbir kötülüğün karşılıksız kalmayacağına, mutlu sonlara ve çay bardaklarına. Önce çay bardakları kırıldı, iyiler bir bir kaybetti, tüm kötülükler karşılıksız kaldı ve ben şu yaşıma kadar hiç mutlu biten bir son görmedim.
Reklam
Her damın üzerinde deniz feneri gibi cibinlikler, asma çardaklarının altına konulmuş kerevitler, yere serilmiş yaygıların üstündeki sinilerde yenilmiş kavun karpuz kabukları, demlikler, kirli çay bardakları var. Yılmaz'ın gömleği göbeğine kadar açık, alnında ter damlaları. Durmadan, "Esmiyor gardaş, esmiyor!" deyip duruyor.
Sayfa 49 - Vacilando KitapKitabı okudu
Sırlarını başkalarının öldürülmesine izin verecek kadar iyi saklayanlardan bıktım. Sizin oyununuza dahil edilmişiz ve öyle görünüyor ki bizler, çay bardakları kadar kolay tamir edilemiyoruz.
Acılı oğulları ülkemin Kahvelerde otururlar sessiz, sakin Gözlerine baksan çayırları görürsün Ekinler arasında kaçarken açtığı yolu bir tavşanın. Bir ürkeklik, yabancılık hepsinde Acılı oğulları ülkemin Taşralık sarılı bedenlerine. Ucuz şarap içerler, kötü sigara Ceplerinde mutlaka kıvrılmış bir gazete vardır. Bir gecekonduda nemli bir
"Hayatın özü direnişte yatar. Ancak direnenler insan gibi yaşar. Geri kalan insanlar ikiye ayrılır. 1-Nebatgiller; herşeyle barışıktır bunlar. 2-Ve çay bardakları; pek çok şeyle barışık olmasalar da karşı çıkacak güce sahip değillerdir. Birinci grup en habisi ama ikinci grup en zavallısıdır.."
Sayfa 227 - MetisKitabı okudu
Reklam
Başak muhtemel bir ufuktan yoksun kalmış, üzülmüş bir süre yokuş aşağı, sokağın sonundaki kahveye doğru, darmadağın olmuş sandalyeler çay bardakları, öyle bir boşluk, ta buradan oraya kemandan piyanoya şarkının başından sonuna.
Sayfa 64 - İletişimKitabı okudu
Sizin oyununuza dahil edilmişiz ve öyle görünüyor ki bizler, çay bardakları kadar kolay tamir edilemiyoruz.
Sayfa 339Kitabı okudu
Yani söz gelimi bardak Paşabahçe işi, kesme billurdan ve illa ince belli olacaktır. Bülbül yuvası tabir edilen bardaklar en makbulleridir. Hele su bardağında yahut yatılı mekteplerdeki gibi plastik kupalarda asla çay içilmez. Şimdilerde hususi çay bardakları; ancak antikacılarda ya da prensip sahibi yaşlı İstanbul efendilerinin eski evlerinde bulunur. Hele o kahvehanelerin çay bardakları, ne menem şeylerdir? … Çay ağızda hafif buruk bir tat bırakacak, bardak ağzına kadar dolu olacak ve dudak yakacaktır. Doğu Anadolu da çay kıtlama şeker ile içilir. Bu sistem ayrı bir maharet ister. Şekeri dilinizin altına koyup bardaktaki çay bitesiye dek eritmemek kolay iş değildir. Erbabı iyi bilir. Kıtlık yıllarında şeker bulamayıp çayı kuru üzümle içenler, çaydan nasıl bir tat aldılar bilmiyoruz.
Sayfa 71
184 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.