"Dehşete düşürme metodu, moral bozmaya yönelik temel tekniklerden biridir. Doğruca taktiğin kendisinden kaynaklanır.
Gerçekte işleyiş çok basittir: Kişiyi dayanabileceği noktaya kadar belirsizlik içinde tut ve beklentilerini yok et... Önce sert disiplin kuralları uygulanır. Bu kuralları da kendileri koyarlar. Çelişkili, daha doğrusu birbirine zıt haberler yayınlar veya yayarlar. Toplumu gerebildikleri ölçüde gererler. Moral değerler ve geleceğe ait umutların çöktüğü sırada birden strateji değişir. Bu kez de, geleceğe yönelik iyilik ve güzelliklerle dolu mesajlarla insanların beynini yıkarlar. Bir çelişkiler yumağı oluşur böylelikle. İnsanların gizli amaçlarını kavramaları bir yana, bilinçleri tamamen bulanıklaşır. Bireyler bir sonraki evrede önlerine sürülen asıl plan kabullenmeye hazır duruma gelmişlerdir. Öyle bir ortam oluşur ki, kesin hedef ve amaçlara sahip olan kişiler bile doğru karar verme iradesini yitirip, ruhsal çatışmalar içinde paralize olurlar. Bu son aşamadır zaten, geriye planların tümüyle hayata geçirilmesi kalır.
Yetmiyor yüreğim
Yetmiyor gökyüzünü lekeleyen bir bulut olmaya
Yetmiyor yüreğim
Yetmiyor bir çiçeği anılarda bile soldurmaya
Ey çelişkiler yumağı
Artık yolun açık-mutluluğun yakın ola
Hayat kendi başına bir çelişkiyi içerir.
İnsanın ezeli sürgününde ebedi olanı aramaktan mütevellit insana özgü çelişkiler yumağı...
Sürgününü hicrete dönüştürenler ancak bu büyük çelişkiyi aşabilir.
İnsan çelişkisi oranında hicret yurdunu sürgün yerine dönüştürür, çelişkilerinden kurtulduğu nispette de sürgünden hicret yurduna avdet etmiş olur.
Tutarlılık hayatın çelişkisini bilerek, kabullenerek ve ona rağmen takınılan tavır, yaşama biçimidir.
İnsan ruhu tam bir çelişkiler yumağı: İşret meclisinde dini hükümlere şiddetle karşı çıkılıyor; bizi daha adil hale getirmek için çıkarılmış kanunlar, çoğu kez bizleri daha da suçlu hale getirmeye yarıyor.
Delice bir iç savaş
Bir çelişkiler yumağı
Bir med cezir dizisi
Bir dengesizlik sancısı
...
Aklımızın kıyısından, ürekerek geçirdiğimiz düşüncelerin bağıra bağıra haykırıldığı bir kitap...
...
Delice ve o kadar doğru ki...
O kadar kendimi buldum ki...
...
Derinlere daldım
Müthis keyif aldım
....
Kitapla
Sevgiyle...
.
.
Yer Altından NotlarFyodor Dostoyevski · Gençlik ve Spor Bakanlığı · 2019128,3bin okunma
Günlerdir İstanbul'u arşınlıyoruz. Kentin bana göstermeye, tanıtmaya çalıştığı yüzü ilgimi çekmiyor. Buranın Konstantinopolis'tem beri bir çelişkiler yumağı olduğunu, kendine doğru gelen herkesi çekim alanını soktuğunu ve kendi içinde erittiğini biliyorum . Bin yıllar boyunca sınırlarından içeri ayak basan herkesi kucaklayan , yutan ama özümsemeyen ,kendi potasında eritmeyen, bir mozaiğin parçaları gibi ayrı tutan , herkes onu sahiplenmeye çalışırken, aslında kimsenin olmadığı veya herkesin olduğu için tarihin hiçbir döneminde kimseye teslim olmayan kent..
Cinsel deneyim yaşamamış genç erkekler kusurlu görülürken, kızlar için durum tam tersine dönüyor, bekâretini kaybeden kıza fahişe muamelesi yapılıyordu.
4-)
Kitapların bize sağladığı konforlu alandan kurtulursak; kendi hayatımda beş dakika önce söylediğini unutup tam tersini iddia etmeye başlayan çok sayıda insan tanıdım. Bazen duygu durumuma göre veya müdahil olmanın fayda sağlayacağını düşündüğüm zamanlarda sohbetlerine katılırım. Ezcümle söylemek gerekirse celalşengörlere alışığım ve Atatürk