Şimdi sen çırılçıplak elma yiyorsun
Elma da elma ha allahlık
Bir yarısı kırmızı bir yarısı yine kırmızı Kuşlar uçuyor üstünde
Gökyüzü var üstünde
Hatırlanacak olursa tam üç gün önce soyunmuştun
Bir duvarın üstünde
Şu senin bulutsu sesin var ya
Uçtan uca tersyüz ediyor geceyi
Yataklar var konuşmak için
Öpüşmek için telefon kulübeleri
Güneşler var, yıldızlar, samanyolları,
Karpuzlar gümbür gümbür kapılarda.
Ben de çıplağım ama elma yemiyorum
Benim öyle elmalara karnım tok
Ben öyle elmaları çok gördüm ohooo
Kuşlar uçuyor üstümde bunlar senin elmanın kuşları
Gökyüzü var üstümde bu senin elmandaki gökyüzü
Hatırlanacak olursa seninle beraber soyunmuştum
Bir kilisenin üstünde
Bir yandan çan çalıyorum büyük yaşamaklara
Bir yandan yoldan insanlar geçiyor çoğul olarak
Duvarda bir kilise
-
İstanbul'da bir duvar duvarda bir kilise
Sen çırılçıplak elma yiyorsun
Denizin ortasına kadar elma yiyorsun
Yüreğimin ortasına kadar elma yiyorsun
(...)
Adettir sadece ağızlarını öptürürler
Ayaküstü işlerini görmek yerine...
Şimdi sen çırılçıplak elma yiyorsun
Elma da elma ha allahlık
Bir yarısı kırmızı bir yarısı yine kırmızı
Kuşlar uçuyor üstünde
Gökyüzü var üstünde
Hatırlanacak olursa tam üç gün önce soyunmuştun
Bir duvarın üstünde
Bir yandan elma yiyorsun kırmızı
Bir yandan sevgilerini sebil ediyorsun sıcak
İstanbul'da bir duvar
Şimdi sen çırılçıplak elma yiyorsun.
Elma da elma ha allahlık.
Bir yarısı kırmızı bir yarısı yine kırmızı.
Kuşlar uçuyor üstünde.
Gökyüzü var üstünde.
Hatırlanacak olursa tam üç gün önce
soyunmuştun.
Bir duvarın üstünde
Şimdi sen çırılçıplak elma yiyorsun
Elma da elma ha allahlık
Bir yarısı kırmızı bir yarısı yine kırmızı
Kuşlar uçuyor üstünde
Gökyüzü var üstünde
Hatırlanacak olursa tam üç gün önce soyunmuştun
Bir duvarın üstünde
Bir yandan elma yiyorsun kırmızı
Bu esnada Ağustos 1955'te kızı Ayçe dünyaya gelir ve Cemal Süreya, girdiği sınavın ardından İstanbul Karaköy'e müfettiş yardımcısı olarak atanır. Genç kız da üniversite için İstanbul'a gittiğinden burada da görüşürler. Üvercinka, Süreyya ismindeki 'y'yi de attıran kadındır. Bir telefon numarası üzerine bahse girerler, hafızasına çok güvenen Cemal Süreya, kaybederse adından bir harf atacağını söyler. Numara onun dediği gibi çıkmayınca da iki olandan birini atmak daha mantıklı gelir ve y harfini atarak "Süreya" olarak kullanmaya başlar. Bu durumu 1956 yılında yayımlanan "Elma" şiirinde ilan eder: "Adımın bir harfini atıyorum."
Sayfa 3 - Betül Şükür / ANADAN DOĞMA ŞAİR: CEMAL SÜREYAKitabı okudu
İstanbul'da bir duvar duvarda bir kilise
Sen çırılçıplak elma yiyorsun
Denizin ortasına kadar elma yiyorsun
Yüreğimin ortasına kadar elma yiyorsun
Bir yanda esaslı kederler içinde gençliğimiz
Bir yanda Sirkeci'nin tiren dolu kadınları
Âdettir sadece ağızlarını öptürürler
Ayaküstü işlerini görmek yerine
Adımın bir harfini atıyorum