• CENGİZ HAN ( 1162 - 1227 )
Korkuyorsan yapma, yapıyorsan da korkma!
CENGİZ HAN ( 1162 - 1227 )
Saklanacak yerim kalmadı, ben de korkmaktan vazgeçtim.
Hiçbir zafer kesin, hiçbir barış sürekli değildi.
Sayfa 92 - KronikKitabı okuyor
“İnsanoğlu dünyaya geldiği ilk günden itibaren,” dedi Wittgenstein, alçak bir sesle, “doymak bilmez bir iştahla birbirinin derisini yüzmüştür. Birbirlerinin gözlerini oyarak, anüsünden ve vajinasından içeri acı biber dalları sokarak, beşikten mezara kadar birbirlerinin yollarına kızgın korlar dökmüşler, bok döşemişlerdir. Bu sonu gelmez tekme tokat yağmurunu sona erdirmek için ne kadar çok erdem gerekeceğini hayal edebiliyor musun? Cengiz Han ölçüsünde bir iyilik herhalde.”
Sayfa 100Kitabı okudu
Eğer siz büyük günahlar işlemeseydiniz, Allah sizin üzerinize benim gibi bir ceza göndermezdi.
Cengiz Han
Sayfa 49 - KronikKitabı okuyor
Cengiz Han!
İranlı tarihçi onu "uzun boylu, güçlü, yapılı, sağlam bedenli, sakalı seyrek ve beyazlamış, kedi gibi gözleri olan, enerji dolu, sezişi güçlü, zeki ve korku uyandıran bir kasap, adil, azimli, düşmanlarını ezen, korkusuz, lana susamış ve zalim" bir adam olarak tanımlıyor.
KronikKitabı okuyor
Her somut durumda, her insanın kendine göre ve de kendine uygun bir mutluluk anlayışı vardı...
Sayfa 15Kitabı okuyor
"Kadın dövmek, maalesef Türklerin Arap kültürüyle tanışmasından sonra başlamış bir olgu. Türk kültüründe kadın her zaman el üstünde tutulmuştur. Cengiz Han'ın eşi için söylediği sözler, çerçevelenip duvarlara asılacak kadar anlamlıdır: 'Ben sizin Hanınızım. Yanımda gördüğünüz bu kadın da benim Han'ımdır!' Evet, 'hanım' kelimesi bu sözlerle dilimize yerleşmiştir. Ve kadın, evlerimizin hanımı, gönlümüzün sultanıdır."
Sayfa 16Kitabı okudu
Hazar Denizi Afrasyab'ın, Oğuz Han'ın ve Çengiz'in olduğu gibi, Temür'ün memleketinin de ortasında bulunan bir gölden ibaretti.
Sayfa 150
Baş eğip diz çökenler, galibin insafına kalmışlardır.
