Böylesi şartlarda benim, Yahudi bir kıza deli gibi âşık oluşum, seninle bir hayat yaşamayı göze alışım şüphesiz büyük cesaret gerektiriyordu. Evet, hiç çekinmeden söyleyebilirim ki, sahiden her şeyi göze almıştım. Ama bu meselede övgünün büyük payı elbette sana düşer. Çünkü sen benden daha fazla risk alıyordun. Çünkü senin cemaatin de en az benimkiler kadar tutucuydu. Hatta belki daha fazla... Üstelik sen bir kadındın... Fakat kimseyi umursamıyordun. Sana bakıyordum ve sanki gelecekten gelmiş birini görüyordum karşımda. Bırak Selanik’i, bütün bir dünyayı umursamıyordun... Aşkımızdan başka hiçbir konunun kıymetiharbiyesi yoktu gözünde.
İşte ben, bu alışkanlıklardan biri olmak istemem. Senin düzenle olan bağlarından biri. Sabahki diş fırçan, ya da kolunun altına sürdüğün deodorant, ya da yumurtalı şampuan olmak istemem. Bunların günlük mutluluğunda, rahatlığında belki sadece ufak payları var. İşte ben bu gündelik mutluluğun daha büyük bir payı olmak istemem. Yani daha rahat olman, korkmaman için örneğin, destek olamam sana. Düzenle bütün bağlarını koparabildiğin zaman, ki bu cesaret ister, bu cesareti gösterebildikten sonra zaten karanlıktan korkmayan biri olursun. O zaman yine beni seversen bu sevgi kabulümdür.
Reklam
“Öcalan’ın arkadaşlık arayışlarında kadim bilgiyi günümüze taşıma telaşı belirir ve burada Gılgamış Destanı’ndan doneler toplar, sorular çıkartır. Gılgamış, Homeros'un İlyada ve Odysseia’sindan bin üç yüz yıl kadar önce yazılmıştır. Destan arkadaşlık, sevgi, gurur ve şerefin, serüven ve ölümün yanında ölümsüzlük isteğine dayanır. Gılgamış
Sayfa 135 - Alfa KitapKitabı okuyor
"Pippin nefesini tutarak daha yatana ilerledi, adım adım. Sonunda diz çöktü. Elini sinsi sinsi uzatıp yavaşça o tümseği kaldırdı: Pek öyle beklediği kadar ağır değildi. "Belki de sadece bir iki parça bir şeyini koyduğu bir çıkındır," diye düşündü garip bir rahatlama hissiyle; ama çıkını bir daha yerine bırakmadı. Bir süre onu sıkı
İran'ı bilmeyen sözde İran uzmanları, yıllarca İran'ın ne kadar güçlü olduğunu anlatıp durdular. İran'ın son yıllarda ne kadar geliştiğinden, Sipahi Pasdaran adı verilen devrim muhafızlarının esrarengiz savaş kabiliyetinden vesaire söz ettiler. Oysa İran'ı övüp arşa çıkaran bu uzmanlar ne tek kelime Farsça bilir ne de
377 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
PROUST “MAHPUS”HANESİ
Kayıp Zamanın İzinde serisinin bu cildinde sevgilisi Albertine üzerinden kıskançlık ekseninde insan duygularının ve davranışlarının kökenine inerken Dostoyevski’ye benzer bir şeffaflık ve cesaret gösteriyor Proust. Sürekli delil toplama ve olası riskleri ortadan kaldırmaya odaklanmış olan bu bölümde gördüğü ve hissettiği duruma ve durum
Mahpus
MahpusMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20231,151 okunma
Reklam
165 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.