Haydar Rifat’ın ağdalı Osmanlıca’sıyla sözde Türkçeye çevirdiği, hiçbir şey anlamadan okuduğum DAS/KAPİTAL’den zengin konsolos kızı sevgiline tümceler aktararak, ne denli kültürlü(!) olduğunu kanıtlamaya kalkışır mısın, işte böyle olursun. Sen kimsin ulan! Emek, sermaye, artı değer falanmış. Babaevindesin hâlâ. Biriktirdiğin birkaç kuruşu da genelevde çaldırmıştın hatırlasana. Daha yirmi altı yaşındasın, patladın mı? Altta yok, üstte yok, evlenmeye kalkıyorsun bir de. Hem güzel kız amenna, ama bacakları eğri biraz, Güven Parkı’nda ilk kez öpüşürken ağzının koktuğunu da sanmıştım. Açlıktan mı, yediği mantıdan mı kuşkusuyla bütün gece uyuyamamıştım. Zavallı Refika’cık, neme tutuldu acaba? Ya otuzbeşlik rakıyı devirip, boş tabancamı göğsüne dayadığım gece! Penguen’de başbaşa görmüşüm güya bir gençle. İhanet haa! Aklımca nişanı bozmaya gerekçe olacaktı bu hergeleliğim.