Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kanunsuz olan bir şey varsa o da bugün iktidar tarafından gösterilen polis şiddetidir. Anayasa mahkemesinin açın dediği taksimi yasaklayanların ağızlarından düşürmedikleri milliyetçilik yalnızca sermayenin, emperyalistlerin, şovenistlerin, küçük dar burjuva kafalılığın işine yarayan boş, lümpen ve omurgasızdır. Tarihi demokrasi mücadelesini
520 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Haftanın ilk günü size çok sevdiğim #serçeyiöldürmek kitabının yorumuyla geldim. Bu hikayeyi yayınlandığı platformda okumaya başlamıştım ama ne okuma... O kadar çok bölüm vardı ki elime kitap alamıyordum Fetih ve Efsun okumaktan Fetih'in meşhur sözleriyle kahkahalar atarken, Efsun'u anlatan bölümlerde içim dışıma çıkana kadar ağladığım
Serçeyi Öldürmek
Serçeyi ÖldürmekDilan Durmaz · İndigo Kitap · 202430 okunma
Reklam
Elveda Efelya... kalbim o metruk tenhalık, o kırılgan kuş yıkıntılı şehirlerin aynasında yekinen imge uzak yağmurlar bekleyen çölün suya hasretiydi su gidiyor aldırmayıp şerha yaralarına kalbimin yüklenmiş gidiyor kuvva adımlarıyla erkenci bir baharı şarkıları, zamanları, düşe dair ne varsa na varsa umut adına, yarın adına olası mutlulukları
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Serçeyi Öldürmek 1 - Dilan Durmaz
Efsun Zorlu, tıp fakültesinden yeni mezun Urfa'ya atanmış pretisyen bir hekimdir. İlk haftasında on sekizine yeni giren Zeliha Karadere'nin intihar vakasıyla karşılaşır. Bir şeylerin garip olduğunun farkına varır ve arkasını bırakmaz çünkü ikinci annesi Suna annesine verdiği bir sözü vardır. Zeliha'yı kurtarmaya çalışırken yolları
Serçeyi Öldürmek
Serçeyi ÖldürmekDilan Durmaz · İndigo Kitap · 202430 okunma
Kalk Düğüne Gidelim
Sarardın üzüntüden, üç gün ağladın baktım gözlerine şıçramış halkın gözleri incesin bardakta bir karanfile benzemiyor inceliğin serçeler sekmiyor hayır, dudaklarında ham demirden bir çanakta dövülmüş otlar olur ısınmış taşlar olur yazları geceleyin sazlar kanımda Çiçek Dağı'nı vurur doldurur öylece göz yerlerimi inceliğin Tenimde iz bırakmış
Birazdan Gün Doğacak
''Nuri Pakdil'e'' Beton duvarlar içinde bir çiçek açtı Siz kahramanısınız çelik dişliler arasında direnen insanlığın Saçlarınız ıstırap denizinde bir tutam başak Elleriniz kök salmış ağacıdır zamana O inanmışlar çağının. Zaman akar yer direnir gökyüzü kanat gerer Siz ölümsüz
Reklam
Rainer Maria Rilke - Beyaz Mutluluk Çevirmen: Kamuran Şipal, Cem Yayınları, s.89-91 Küçük bir kente bahar geldi mi, şenlik düzenlenir. Dar hücrelerinden fışkıran tomurcuklar gibi altın sarısı başçıklarıyla çocuklar kışı geçirdikleri bunaltıcı odalardan dışarı fırlar, dalga dalga kırların, bayırların yolunu tutarlar, sanki saçlarını ve
Hayat üç kısa nefes, üç küçük adımdan ibaret; doğum, yaşam ve ölüm. Sen yoksun diye hiçbir yıldız sönmeyecek, tek bir çiçek dahi açmaktan vazgeçmeyecek.
Benim kara gözlü Miliam. Sana bir çiçek gönderiyorum. Savaş sürüyor. Düşman bombaları patlıyor yörede. Bomba, mermi çukurları her yerde. Ve bu çiçek… Birdenbire patlamada kopup düşmüş olmalı. Güneşe doğru serpilip büyürken kopmuş. Almasam çiğnenecekti. Baban daima kanının son damlasına, son nefesine kadar faşistlerle savaşacak. Millacığım, çiçeğe yaptıklarını sana yapmasınlar diye.
İlacım sen ilacım zaman Baksana ya zor geldim sana Turuncu saçları mis Düştüm, sen de el verdin bana Üstümde karaca bulutlar Bir güldü gezegen mavileşti Çoğuldum senle sadeleştim Ama senden çıkan bir mermi deşti beni
Reklam
432 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
İkinci Dünya Savaşında henüz küçük bir çocuk olan Mikhail. Annesi ve büyükbabası Jacop’la, Yahudi oldukları için Almanlar tarafından gettoya sürülürler. Kaldıkları küçücük yerde büyükbabası kağıt hamurundan kuklalar yapar. Sokakta bir kadını savunurken Alman polisi tarafından vurulur. Öldüğünde üzerinde siyah bir palto vardır ve onu Mika alır.
Kuklacı Çocuk
Kuklacı ÇocukEva Weaver · Beyaz Balina Yayınları · 2017605 okunma
429 syf.
·
Puan vermedi
~Sağdan Soldan Estarabim~
“ 1941 yılında İstanbul'da doğmuşum. Piyano öğretmeni bir annenin oğluyum. Müziğe merakım ilk defa … “ tam olarak böyle tanımlıyor Erkin Koray kendini lakin bir farkla, bir eksikle, o eksikliğe de mertçe cevap vererek. Sağdan soldan atıp tutan kalem tutmayı bilmez, öğrenmek mi? Hiç mi hiç istemez tayfaya, “magazin bülteni”ne, o tayfanın
Mezarlık Gülleri- Bir Dokümanter'le Karışık Hikaye Kitabı
Mezarlık Gülleri- Bir Dokümanter'le Karışık Hikaye KitabıErkin Koray · Alfa Yayınları · 200643 okunma
Şarap gibi sözcükler, kan gibi sözcükler, eski ölü aşkların ağızlarından dökülen sözcükler. mermi gibi sözcükler, arı gibi sözcükler, iyilerin ölmesine ve kötülerin yaşamasına dair sözcükler. üstüne gömlek geçirmek gibi sözcükler. çiçek ve kurt ve örümcek ve aç köpek gibi sözcükler. sayfayı olanaksız bir dağı tırmanmaya çalışan parmaklar gibi kavrayan benim sözcüklerim gibi sözcükler midende öfkeden kuduran bir kaplan varmış gibi sözcükler. ayakkabılarımı giyiyorum gibi sözcükler. duvarları yangın ve deprem gibi sallayan sözcükler. gençlik günleri güzeldi, orta yaş günleri daha güzel, şimdi en güzeli. Sözcükler beni sever. beni seçtiler, beni sürüden ayırdılar. Li Po gibi ağlıyor Artaud gibi gülüyor Chinaski gibi yazıyorum.
Aşk aşığın ete girdiğinde çiçek açacağını sandığı bir kurşundur. aşık vuslat anına kadar kırmızı karanfille kızıl kanı ayırt edemez karıştırır mermi öldürücüdür fakat aşık olup tohum sanır. Aşkta kavuşmak zarardan başka bir şey doğurmaz aşkla maşuk kavuşunca çürür kendi içine çöker aşk yakalamaya ömrümüzü vakfettiğimiz kızıl elmayı nihayet avucumuza aldığımızda basit sıradan alelade adi bir elma olduğunu fark ediveririz. kimi zaman acıyla olur bu kimi zamanda Zafer sarhoşluğuyla vaziyetin rahmetini idrak edemeyiz halbuki aşk için tek gerçek mutluluk ayrılıkta ve hasrettedir.
141 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.