Kayla, bir baron kızı olmasının yanında anne tarafından bir Gypsy yani çingeneVe tam bir çingene gibi, deli dolu, özgürlüğüne düşkün, inatçı ve güzeller güzeli bir genç kız. Kasabaya gelen yakışıklı dük Falcon’la evlendiğinde daha düğün günü terk edileceğini hiç hesaba katmayan güzel Kayla, bir ay sonra beklemekten sıkılıp dükün peşinden Londra’ya gider ve Falcon’un evlendiğini dahi hatırlamadığını öğrenince çılgına döner. İki taraf da birbirini kandırmakla, tuzağa düşürmekle suçlar. Falcon, hatırlamadığı karısından çok etkilense de anne babasının uygun olmayan evliliğinin anıları onu uzak durmaya sevk eder. Kayla ise bu soğuk, kibirli adamla evli kalıp özgürlüğünden vazgeçmek istemez. Ancak ikisi de aşk ateşine yavaş yavaş düşerler. Falcon, güzel karısının delidolu hallerini kabullenip aşkını itiraf edecek mi? Kayla, aşkı için durulacak mı? Bence kesin okuyup öğrenmelisiniz
Kayla çok komik ve tatlı bir karakterdi, ele avuca sığmayan çılgın hallerini çok sevdim. Kuzeni Trisha ile bazı yanlış anlaşılma diyalogları vardı, çok güldüm okurken. Falcon ise kitap boyunca uzun süre beni sinir etti, bu kadar özgür ruhlu bir kıza yapmadığını bırakmadı, ona inanmadı, kibirli kibirli dolandı ama bir yandan da kızın eteğinden ayrılmadıSonradan neyseki akıllandı da affettim. Gerçi ben Kayla’nın yerinde olsam daha zor affederdim, o yine benden insaflı çıktıBölüm başlarındaki Kırmızı Ayakkabı Efsanesi de ayrıca çok güzeldi. Kitaptaki kırmızı ayakkabı bölümüyle çok güzel bütünleşmişti.