Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Benû Haşim, talep ettiği halifeliğe Emeviler'e karşı yürüttüğü uzun bir mücadelenin sonrasında erişmişti. Ancak bu durum, iki Haşimi kolun karşı karşıya gelmesiyle neticelenmişti. İki koldan birisi olan Ali Oğulları, iktidarın diğer kol olan Abbas Oğullarından daha fazla kendi hakları olduğunu savunuyorlardı. İktidarın Emevilerden Abbasilere geçtiği bu hassa dönemde, İmam Bâkır'ın oğlu Ca'fer Sâdık, Ali Oğulları'nın riyasetindeki önemli cemaatlerden birisinin liderliğini yürütmekteydi. Cafer Sâdık yaklaşık on sekiz yılını babası Bâkır'ın riyaseti altında geçirdi. Babasının öngördüğü, askeri faaliyetlere mesafeli bir sivil liderlik anlayışının cemaate ve gelişmesine ne kadar çok şey kazandırdığını Sâdık iyi gözlemlemişti. Yine Sâdık, amcası Zeyd, kuzeni Yahya b. Zeyd'in isyanlarına ve sonuçta trajik ölümlerine yakından şahit olmuştu. Bâkıt 114/732'de öldüğünde Sâdık daha otuzlu yaşlarınım ilk yıllarındaydı. Cemaatinin başında otuz üç yılını geçiren Sâdık'ın bu uzun imamet süresi, İmâmî-İsnâaşeri Şia'nın kendisinden sonra imam tanıdığı çocuk ve torunlarından hiç birisine nasip olmamıştır. Bu nedenle Sâdık'ın 148/765'deki ölümüne kadar sürecek bu uzun dönemin yüzeysel de olsa tahlili, militer olmayan bir Şiî liderlik görüşünü benimseyen Hüseynî cemaatin Sâdık sonrası gelişimine büyük ölçüde ışık tutacaktır.
Sayfa 55 - M.Ü. İLÂHİYAT FAKÜLTESİ VAKFI YAYINLARIKitabı okudu
Çocuk ile vakit geçirirken bütün sorumluluk bizde, yani ebeveynlerinde veya öğretmenlerindedir. Çünkü çocukların yanlış yapma hakları vardır. Bizler onlara mihmandarlık yapmakla yükümlüyüz, bizler onların rehberiyiz. Büyüme sürecinde önlerine çıkan engelleri kaldırmak bizim asli görevimiz. Çocuklara ne yapmamaları gerektiğini bir güzel öğretiyoruz, fakat ne yapmaları gerektiğini öğretmeyi unutuyoruz...
Reklam
İş kanunu çıkarıldı. İş, işçi, işveren ilişkilerini düzenleyen ilk kanundu. Emek-sermaye ilişkisi, çalışma süresi, ücret, iş sağlığı, iş güvenliği, çocuk/kadın işçiler, işten çıkarma ilk kez hukuk kapsamına alındı. İşçi hakları Cumhuriyet’le birlikte yasal hak oldu
Sayfa 343Kitabı okudu
Değersizlik duyguları yaşayan bir insan, kendi “değersiz” varlığına tanımadığı hakları başka insanlara tanıma eğilimindedir. Ancak genellikle kendi yakınları, daha doğrusu kendine bağımlı eş, çocuk vb. kimseler bunun dışında kalır. Çünkü kendisi gibi onları da küçümser ve değersizliğinin bir uzantısı gibi algılar. Kendisini reddetme olasılığı olan kişilere önem vermesine karşılık, kendisini kabul edici tutumlar içinde olan kişileri küçümseyebilir. Ona göre, değersiz birini kabul eden bir insanın kendisi de değersizdir.
Çocuk istismarı, çocuk hakları ''keşfedilene'' kadar ''keşfedilmemiştir''. Eş istismarı ve tecavüzünün ''keşfi'' ise, kadın hakları ''keşfedilene'' kadar gerçekleşmemiştir.
Siz ne diyorsunuz Nail Beyefendi?Hangi devlet; hangi imparatorluk?Diyarbekir'de bir Türk bir Ermeni'nin nasırına bassa devletler Galata'ya bir düzine karokol gemisi gönderiyor.Avrupa hariciye nazırları vilayetlerimize dahiliye nazırımız kadar karışıyor. Sonra da 'Avrupa bizi taksim etmez, çünkü Sultan Hamit padişahtır!' diyorsunuz.Demek ki Abdülhamit'ten korkuyorlar? Nail'in sefaret müsteşarlığını çekemeyen Hariciye Mümeyyizi Burhan eğlendi: "Nail Beyefendi'nin hakları var "dedi."Efendimiz'den Avrupa korkar!" Adnan bu alaya sevindi: Hitabet edebilecekti: "Vallahi Avrupa Efendimiz'den korkar mı bilmem; fakat Efendimiz eskiden Moskof çarından korkuyordu,sonra elçisinden korkmaya başladı, şimdi tercümanından korkuyor.Zaten neden korkmuyor ki? Sahilden korkuyor; kalem sesinden ayak sesine kadar her gürültüden korkuyor; gazeteden, reçeteden korkuyor;kendi karyolasından korkuyor; kendi hafiyesinden korkuyor; öperken çocuğundan, çocuk yaparken karısından korkuyor...Korkacak kimse bulamazsa aynada kendisinden korkuyor .. Abdülhamit sağ kaldıkça Osmanlı İmparatorluğu masrafsız batacaktır, Avrupa para ve asker harcamayacaktır; onun için bizi taksim etmiyorlar!"
Reklam
"Victoria Çağı'nda hanımların önünde pantolondan bahsedilemezdi. Bugün de kamuoyunun önünde bazı şeyleri söylemek iyi karşılanmıyor. Kapitalizm, piyasa ekonomisi artistik ismiyle ışıldıyor; emperyalizme küreselleşme diyorlar; emperyalizmin kurbanlarına gelişmekte olan ülkeler diyorlar ki cücelere çocuk demek gibi bir şey bu; oportünizm
Sayfa 47 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Kadınlar her yerde, siyaset ve diğer alanlardaki makamlarda yeterince temsil edilmemektedirler. Ayrıca, birçok çalışan kadının ev işleri ve çocuk bakımından önce­ likle sorumlu olmaya devam etmesinden anlaşıldığı kadarıyla, ka­dınlar “çifte ayrımcılığa” maruz kalıyorlar. Feminist yazarların çoğu, eşitsizliklerin kemikleşmiş olduğunu kabul etse de,
Sayfa 118Kitabı okudu
1.000 öğeden 731 ile 740 arasındakiler gösteriliyor.