5 yıl sonra
Etrafta koşturan çocukları tebessüm ederek izliyordum. Her biri neşe içinde oynarken erkekler bahçede barbekü yapıyordu. Kadınlar ise içeride yapılan diğer yemeklerle ilgileniyordu. Ben de çardakta oturmuş, çocukları izliyordum. Kuzey ve Ecrin'in evinde toplanmıştık çünkü bugün oğulları Evren'in doğum günüydü. Çocuğun üçüncü yaş günü
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Evet, Caynak, seni işte böyle ansızın yitirdik. On sekiz yaşında bir yiğit idin cepheye gittiğinde ve senin hatıran insanların belleğinde şimdi belli belirsiz. Ama ben seni olduğun gibi her şeyinle, her davranışınla hatırlıyorum. Cepheye gittiğin günü, beni çok sevdiğin ve acıdığın için haber vermeden gidişini ve o günkü görünümünü en ince ayrıntısına kadar hatırlıyorum. Bir gün tren istasyonunda sırtındaki gocuğu çıkarıp küçük bir çocuğa verişin de gitmiyor gözlerimin önünden. İstasyonda, bir ana ve dört çocuktan oluşan bir sığınmacı aile görmüştün. O çocukların büyüğü çıplak denecek kadar ince giyimliydi ve çok üşüyordu. Hiç düşünmeden sırtındaki gocuğu çıkarıp verdin o çocuğa. Sonra kendin, incecik ceketinle, soğuktan dişlerin takır takır vurarak dönmüştün eve. O soğukta, gocuğunu verdiğin o çocuk, belki bugün bir yetişkindir ve zaman zaman seni o günkü halinde hatırlıyordur. Onun bugünkü yaşı, senin o zamanki yaşından çok daha ilerde. Ama sen ona örnek oldun, öğreten oldun. İyilik, yola düşen, yoldan toplanan bir şey değildir. Tesadüfen ele geçen bir şey değildir. İnsan iyiliği ancak başka bir insandan öğrenir.
Bacholen ve Morgan'ın 19. yy ortalarında gerçekleştirdikleri büyük ve kesin bulgular en az birkaç uygarlıkta, babaerkil din evresinden önce anaerkil din evresinin yer aldığına dair en ufak bir kuşkuya yer bırakmamaktadır. Anaerkil evrede, en yüce varlık annedir. Anne Tanrıçadır. Toplumda ve ailede hükmedendir. Anaerkil dinin özünü kavramak için, anne sevgisinin niteliğine ilişkin söylediklerimizi anımsamak yeterlidir. Anne sevgisi koşulsuzdur, koruyucudur, sıcak bir sığınaktır. Koşulsuz olduğu için denetlenemez, ya da elde edilemez. Onun varlığı sevilen kişiye neşe verir, yokluğu yitme duygusu ve derin bir mutsuzluk yaratır, Anne çocuklarını, "iyi" oldukları, itaatli, onun dilek ve isteklerini yerine getirdikleri için değil, salt kendi ço- cukları oldukları için sevdiği sürece, anne sevgisi eşitlik temeline oturur. Tüm insanlar eşittir, çünkü onlar Toprak Ananın çocuklarıdır.
Bir seferinde yurttayken müdire anne hep olduğu gibi beni yine aç bırakarak kilere kapatmıştı. Ceza olarak geceyi kilerde geçirecektim. O gece bana sabaha kadar Kuzey eşlik etti. Ben korkmayayım diye kapının diğer tarafında oturdu ve sabaha kadar benimle konuştu. Fulya diye bir kız vardı. Sen tanımazsın ama ezelden beri bana çok çektirmiştir. Yine
Sedef SarmaşıkKitabı okudu
En çok yolda karşılaşılan çobanların bakışlarını seviyorum; Çingene kadınlarının bakışlarını seviyorum, bir hendekte, bir arabanın yanında çocuklarını emziren, benim çocuklarımı emzireceğim gibi. Çünkü, az sonra, arıların hatmi çiçeklerinin çevresinde vızıldaştıkları o sıcak gün ortasında sevdiğim gelecek. Sedir ağacı altında duracak. Onun bir tek sözcüğünü bir tek sözcükle yanıtlayacağım. İçimde biçimlenenleri ona vereceğim. Çocuklarım olacak...
Reklam
103 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.