On beşinci yüzyıla kadar mimarlık insanlığın başlıca kayıt defteri olmuştur; bu zaman diliminde dünyada az çok karmaşık olup da yapı olarak somutlaşmayan hiçbir düşünce ortaya çıkmamıştır; her halk düşüncesi, tıpkı her dini yasa gibi, kendi anıtlarını yaratmıştır ve nihayet insan türünün taşa yazmadığı hiçbir önemli düşüncesi olmamıştır. Peki neden? Her düşünce, dini olsun felsefi olsun, kendini sürdürmekte yarar görür de ondan; bir nesli hareketlendirmiş olan fikir, başka nesilleri de etkilemek ve iz bırakmak ister de ondan... Oysa el yazmasının ölümsüzlüğü nasıl da eğreti bir ölümsüzlüktür! Bir yapı ise gayet sağlam, dirençli ve kalıcı bir kitaptır! Yazılı sözü yok etmek için bir meşale veya bir kurtçuk yeter. İnşa edilmiş sözü yıkmak içinse toplumsal bir devrim, topraksal bir devrim gerekir. Colloseum'un üzerinden barbarlar, Piramitlerin üzerinden belki tufan geçmiştir. On beşinci yüzyılda her şey değişir. İnsan düşüncesi varlığını sürdürmek için mimarlıktan daha kalıcı ve daha dayanıklı olmakla kalmayıp daha basit ve daha kolay da olan bir araç bulur. Mimarlık tahtından indirilir. Orpheus'un taş harflerinin yerini Gutenberg'in kurşun harfleri alacaktır. Kitap, yapıyı öldürecektir. Matbaanın icadı, tarihin en büyük olayıdır. Ana devrimdir. İnsanlığın ifade tarzının baştan başa yenilenmesi, insan düşüncesinin bir biçiminden sıyrılıp bir başka biçime bürünmesi, Adem'den beri aklı temsil eden simgesel yılanın tam ve kesin olarak deri değiştirmesidir.
Mümin Sekman
Türkiye'de şaşırtıcı derecede ''çözülemeyen sorun çokluğu'' yaşanmaktadır. Bunlar zamanında kolaylıkla çözülebilecek basit sorunlardı. Ancak atalete düşüp bu sorunları çözmediğimiz için, bugün neredeyse çözülemeyecek kadar çok sorunumuz bulunmaktadır. ''Türk'ün toplumsal atalet antolojisi''ni hazırlamaya çalıştığımızda, karşımıza çıkan
Sayfa 67
Reklam
İyiler Kazanmalı !
Bir şey söyleyeyim mi? Azız zaten. Çok azız. Futbol takımı tutar gibi mesela,koşulsuz. Birbirinizin tarafını tutun yani,tutmalı. Çünkü Allah'ın belası hayatta... İyiler kazanmalı,anlıyor musunuz? Bir kereliğine. Denemeli hiç değilse. Berbat bile olsa bu fikir,komik bile olsa, şu kadar basit: Ölmeyin. Azız çünkü biz!
Sayfa 105Kitabı okudu
'Solcu'ların bazı teorileri kolaylıkla aşırı basit olarak eleştirilebilir. Mühendis-sanatçı, sanatçı türlerinden yalnızca biridir, filozof-sanatçılar da vardır. Sanat eseriyle makine ürünü de kesin olarak aynı şeyler değildir. Gene de, makineyi gözlerinde bu denli büyütmüş olmaları, bağlantıları içinde görülürse kolayca anlaşılabilir; sanayileşme fikri lirik bir güç kazanmıştı, çünkü, sanki bu fikir sayesinde tarihin bütün bir evresi, acılarıyla, sıkıntılarıyla yaşanacak yerde atılabilecekti. Aynı liriklik Lenin'in ünlü, 'komünizm demek, elektrik enerjisi artı Sovyetler demektir' sloganında da alttan alta saklıdır. Asıl önemli olan, Solcuların abartmalarından çok, kehanete varan dünyaya bakış tarzlarıydı. Kübizm, sanattaki mevcut form dilini yıkmıştı: tuval içindeki ya da heykeldeki kategorileri, mesela. Onlarsa Kübizmi de aşıp daha da geniş alanlara, yani ayrı ayrı anlatım yolları arasında ve sanatçıyla sanatını sunacağı seyircisi arasındaki kategorileri yıkmaya yöneldiler. Hiçbir sanatçı ne onlar gibi yaşamış ne de onlar gibi çalışmıştı. Verdikleri sanatçı örneği sayesinde, yüzyıl başı Bohem sanatçı ya da lanetlenmiş sanatçı anlayışı artık ne kadar modası geçmiş bir anlayışsa, Profesyonel (küçük burjuva serbest mesleklerinden herhangi biri anlamında) Ressam ve Heykelci anlayışının da o derecede modası geçmiş oldu.
BİRLİKTE YÜRÜMEK...
Daha önce söylemiştik: Dostluk, yürürken belirginleşen bir şeydir. Kaç zamandır, işte bu “yürümek” meselesini düşünüyorum. Yürek kelimesinin yürümekten geldiği söyleniyor. Bir insanın yürekli olup olmadığı yürüyüş esnasında ortaya çıkar. Dolayısıyla, doğrudur. Basit olacak, olsun. yürümenin birinci şartı, ayağa kalkmaktır.
Sayfa 84 - Profil Yayınları
Ayaz, büyük fatih, Put Kıran Gazne Hükümdarı Mahmut’un ahbabı ve kuluydu... Bu kıssada kullanılan her kelimenin üzerinde dur. İslam putlara inanmaz ama bu Müslümanlar tarafından yanlış anlaşılmıştır. Putlara inanmamak başka bir şey, kalkıp başkalarının putlarını yok etmeye başlamak başka. Aslında birinin putunu kırmak demek, olumsuz yönde de
Reklam
621 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.