"Düş Kesiği, anlam giriftse, biçimin de girift olacağından yola koyulan bir roman. Düş Kesiği, bazı şeyleri güzel yapan kusurlardan bahsederken, insanın en temel yanılgısının kendisi hakkında olduğunu savunan bir roman."
Güray Süngü'den ilk okuduğum kitap
Deli Gömleği 7 farklı hikayeden oluşan öykü kitabıydı ve keyif alarak okumuştum.
Bu hikayenin öznesi oydu yüklemi ben.
Şimdi mi?
Ne özne var ne yüklem.
Ben belirtili sıfat olarak kaldım,
O çok bilinmeyenli bir denklem..
Tarih bizi yazdı tebeşir tozuyla.
Onu algoritma diye,
Beni inanç tarihî diye..
“Gel seninle bir kez daha ağlayalım. Yaşanmışlara, yaşanmamışlara, bir de hiç yaşanmayacaklara.”
Oğuz ATAY
Hep böyle oldu. Hep böyle oluyor.. yarım kalmışlara ağlanan bir kitap okuduğumda hissettiğim bu boşluk hissi. Nasip oldu tanıştık Buket Uzuner Hanımla. Kitabın konusu mu ? Ben, sen, o, biz, onlar yani herbirimiz…
Hepimiz kendi
Ruh iyi beden kötü der bazıları.Sonuçta senin,her insanın içinde ikiside var.İyi ve kötü.Bir yanın sana yapman gerekeni bir yanın yapmaman gerekenleri söylüyor.Peki kime göre yapman gerekenler kime göre yapmaman gerekenler?Annenin dediği mi babanın dediği mi?Ailenin söylediği mi toplumun söylediği mi?Dünyanın söylediği mi yüreğinin söyledikleri mi?Yoksa hepsi aynı şey mi?Babamın işini kolaylaştıran çok bilinmeyenli denklem.Birçok insan iyilik yaptığını sanırken kötülüğe hizmet etti.
Bir vakit hatırlıyorum matematikle uğraşmıştım, dünyayı çok bilinmeyenli bir denklem, kendimi de onun çözücüsü, gece yarılarına kadar çay içerekten bu kabala denklemini çözmek için çırpınıyordum.