C.’nin bir yıl boyunca başından geçen olayları anlatan kitap, dörde ayrılmış olup her bölümde farklı mevsimlerde C.'nin yaşantısını ele alır. Babasından kalan emlaklardan aldığı kiralarla çalışmadan geçinebilen C., gününü kitap okuyarak, kahvehanelere, barlara giderek, film izleyerek, bol bol yürüyerek, sanat çevresinden arkadaşlarıyla sohbet ederek ve durmadan düşünerek geçirir. C., toplumla uyuşamayan, ataerkil yapıya ait olamayan, iki kişiden kurulmuş toplumların “en iyisi” olduğunu düşünen ve bu uğurda ‘gerçek aşk’ı arayan; huysuz, sıkılgan, mutsuz ve ‘aylak’ bir adamdır. Romanın konu edildiği bir yıl boyunca C.’nin başından iki aşk macerası da geçer.
Yusuf Atılgan'ın okuduğum ilk kitabı. Dili karmaşık değil ancak güçlü bir anlatımı var. İlk 40 sayfasına dayanmak gerekiyor. Anlatılan bazı şeyler tam oturamıyor, sayfalar geçtikçe anlaşılır hale geliyor. Üzerine düşünülecek çok cümleler var. Çocuklukta yaşanılan travmatik olayların yaş ilerlediğinde bile ne kadar etki ettiğini de görüyoruz ayrıca.