Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Almanların Türkiyeyi müttefik edinme uğraşları.
Kayser II. Wilhelm 1889 ve 1898'de olmak üzere iki defa İstanbul'u ziyaret etmiştir. Deutsche Bank 1888'den itibaren Berlin-Bağdat demir yolu finansmanında öncü bir yol oynamıştır. Almanlar ayrıca askeri uzmanlıklarını da Türkiye'ye sundu. Alman Generali Colmar von der Goltz, 1883-1896 arasunda padişah tarafından Osmanlı ordusuna çekidüzen vermekle görevlendirildi. Bir başka Alman generali Otto Liman von Sanders, 1913'te ordu genel müfettişliğine atandı.
Sayfa 286Kitabı okudu
Colmar von der Goltz
Şurasını söyleyeyim ki savaş çıktığı takdirde Almanya, Rusya'nın Asya'da askerî harekâta girişmesine karşı koymamalıdır. Zira bu suretle Avrupa'da daha ziyade hareket serbestliğine sahip olabiliriz (16 Ekim 1889 tarihli Goltz Paşa'nın mektubundan).
Sayfa 98 - IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2001Kitabı okudu
Reklam
Colmar von der Goltz
Keehler'in ölümünden sonra Padişah, Colmar von der Goltz'u olağanüstü yetkilerle Alman reform grubunun başına getirdi. Bilgili bir asker olmasına rağmen, Alman Genelkurmayı'nda pek sevilmeyen Goltz, bu görevi kabul etti. Goltz'un çalışması Türkiye'de önemli engellerle karşılaştı. Yabancı bir uzmana ne kadar yüksek rütbe ve ünvanlar verilse de güven tam değildi. Bununla beraber Goltz özellikle genç subayların eğitiminde etkin rol oynadı. 12 yıllık ilk çalışma döneminde, harbiye mektebinde ders kitabı olarak okunmak üzere, 4000 sayfadan fazla Türkçe broşür ve ders kitabı yayınladı. Özellikle eğitim gören genç subaylar ve subay adaylarını etkilemeyi bildiğinden, bu gruplarda Alman hayranlığı yarattı. Kasım 1895'de Almanya'ya dönene kadar kontratı üç kere uzatıldı. Von der Goltz Paşa 1908 Devrimi'nden sonra tekrar çağrılacaktır.
Sayfa 102 - IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2001Kitabı okudu
Mustafa Kemalin hayran olduğu Namık Kemalin eserleri yasaklanıyor
2. Abdülhamid askeri okullardaki gelişmeyi paranoyaya varan bir kuşkuculukla izliyordu. Mekteb-i Harbiye’yi askerî doktor yetiştiren kardeş okul Tıbbiye’ye tercih etmesinin haklı nedenleri vardır. Mekteb-i Tıbbiye onun gözünde anarşiyle küfrün odağıydı. Her iki kurumda da çoğu yurtdışından gizlice sokulan rejim düşmanı matbuat tedavüldeydi. Nâmık Kemal’in eserlerinin yasaklanması için yazarın vatan sevgisini hanedana ve Padişah’a kayıtsız şartsız sadakatten üstün tutuşu yetmişti. Padişah’ın son yıllarında ısmarlama koroların haykırdığı “Padişahımız Çok Yaşa!” seslerinin arasına artık sıklıkla devrimcilerin “Padişahımız Baş Aşağı!” sloganı karışıyordu. Mustafa Kemal’in zamanında Harbiye’nin başında Esad Paşa vardır (Bülkat, 1862-1952). Hayatının dört yılını (1890-1893) Almanya’da geçirmişti ve Balkan Savaşı’nda memleketi Yanya/Ioannina’nın müdafaasında öne çıkan bir isim oldu. 1915’te Çanakkale Savaşı’nda Mustafa Kemal’in komutanıydı. Harbiye doçentleri arasında, daha önce değindiğimiz gibi sadece Osmanlılar bulunmuyordu. Colmar von der Goltz 1882’de Padişah tarafından Harp Okulları Müfettişliği’ne atandıktan sonra Alman Askerî Misyonu üyeleri taktik ve lojistik gibi dersler okutmaya başladılar (Hausschild Bey, Auler Paşa, Dithfurth Paşa).
1897'de, İstanbul'daki Alman askeri misyonunun başı Colmar von der Goltz [Goltz Paşa], "Osmanlı halkının iki temel bileşeni üzerinde eşit nüfuz sağlayabilmek için, Osmanlı başkentinin Orta Anadolu'ya, hatta mümkünse daha da doğuya kaydırılmasını” önermişti. Bu tema 1908'den sonra tekrar gündeme gelecektir. Goltz Paşa'ya göre, “Türkiye açısından, Arapların Osmanlı halifesiyle gerçek bir uzlaşma içinde olmaları, Makedonya'nın bir parçasının yitirilmesinden daha önemlidir.”
Her zaman asker olmak istemişti
Mustafa Kemal işini seven ve iyi yapan, çok disiplinli, çalışkan askerdi. Osmanlı imparatorluğunda 1908 Hürriyet İnkılabı olmuştur. 1909`un yaz aylarıdır. Uzun yıllar Osmanlı ordusunda hizmette bulunan Colmar von der Goltz - Goltz Paşa olarak tanınacak ve Irak Cephesinde vefat edecek, önemli bir askerdi. Makedonya`daki Türk Ordusuna garnizon tatbikatı yaptırmak için Selanik`e gelecektir. Mustafa Kemal, Mareşal gelmeden evvel ona sunulmak üzere Selanik civarında bir tatbikatın planlarını hazırlamakla meşguldür. Paşalar, Kolağası Mustafa Kemalin bu cüretini hayretle karşılıyor ve diyorlar ki buraya gelecek olan Goltz bize ders vermek için geliyor, ders almak için değil. Bunun üstüne Mustafa Kemal de ileri giderek " Benim hazırlayacağım meseleyi Mareşale göstermek ayıp değildir, bunun aksi ayıptır. Mareşal eserime ilgi göstermezse kendi istediğini tatbik ettire bilir. Fakat bütün Makedonyaya şamil olan Türk ordusu kumanda heyetinin hiç bir şey düşünmez ve hiçbir müdafaa tedbiri alamaz insanlardan müteşekkil olduğu zehabını onda uyandırırsak, işte Türklüğe ve Türk askerliğine yakışmayacak hareket olur bu. Goltz Paşa geldiğinde Paşanın planını çok beğenir ve ertesi günü Vardar nehri havzasında tatbikat başlar. Hatta Goltz Paşa, Mustafa Kemal yanına alır ve yardım ister. Çünkü araziye yabancıdır.
Reklam
Remember the dardanelles A.N.Z.A.C.
Mareşal Wilhelm Leopold Colmar Freiherr von der Goltz de “Harp Günlüğü”ne şunları kaydediyordu: “Bir filoları olduğu ve denizlerde gezindikleri sürece, İngilizler Çanakkale’yi hatırlasınlar”
Colmar Freiherr von der Goltz
“Ölüm bizden ne aldı? O, Türk ordusunun önemli bir reformcusu, ordumuzun yükselmesini borçlu olduğumuz bir adam, Türkiye’yi seven iyi bir dosttu. Uzun yıllar buradaki Pangaltı Harb Akademisinde çalıştı. Kendisinden birşey öğrenilebilecek gençlere iyi bir hocaydı. Demir gibi bir görev bilinci, hayatının manâ ve mahiyetiyle pek çok şey verdi. İnsan olarak onun akıllı, geniş ufuklu oluşunu seviyordum, asker olarak hiç yorulmak bilmeyen çalışma tutkusuna hayrandım. Bana ve tanıdığı herkese örnek olarak hizmet etti.”
Colmar Freiherr von der Goltz
Yalnızca Bağdat Demiryolu değil, çeşitli Alman askeri misyonları da (Prusya ve Bavyera) 1908’e gelindiğinde Almanları ve Osmanlıları birbirlerine daha da yaklaştırmıştı. En önemli misyonlardan birinin başında, daha önce “Silahlı Ulus” (Volk in Waffen)* -I. Wilhelm’in bir ifadesi- başlıklı eseri yazmış Colmar von der Goltz (Paşa) vardı. Goltz Paşa, iki ülke arasında derin karşılıklı etki yumağındaki öğelerden biriydi. Goltz’un kitabında savundukları -ordunun toplum işlerine daha fazla karışması- daha sonra Alman sağının ve aşın sağının Türkiye’deki olayları ve insanları yorumlaması için uygun bir tarif olacaktı: "Doğuştan yöneticiler, aynı za­manda büyük askerdir.”
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.