Hepinize merhaba!
Açıkcası beğendim kitabı.. Doktor olmayı deliler gibi istemem yolunda yol gösterici bazen heyecanlandırıcı bazen korkutucu anlara şahit oldum kitapta... genç bir doktor olduğumda umarım onun gibi masadaki hastamın ölümü için dualara, yakarışlara başvurmam.
Okumak yetmiyor hayatta ciddi bir reaksiyona girmek gerekiyor.
Size bisiklet nasıl sürülürle ilgili bir kitap versem siz sadece o kitabı okuyarak bisikleti sürebilir misiniz? Ya da
Bana ameliyat nasıl edilir diye bir kitap verseniz onu sadece okumamla beni annenizin ameliyatına sokar mısınız?
Tıpla ilgili ciddi bilgisi var ve onlarca kitap yalayıp yutmuş ama bilmek yetmiyor, bildiklerini tatbik etmek için aksiyona girmesi lazım... Doktorumuz bunu biliyor üniversite yıllarında vakalara çok denk gelmediği için etrafını korku sarıyor. Ama bilmek ne kadar önemliyse bildiklerini doğru yerde kullanmak ve hiçbir şey bilmediğinde sakin kalabilmek de o denli önem arz ediyor.
ve cümlelerimi kitaptan şu sözlerle sonlandırmak istiyorum:
"ama okumak gerek, çok, daha çok okumak..."
Okuyacaklar için keyifli okumalar dilerim:)
En büyük hatam insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti. Hayatımın belli bir dönemine kadar hep böyle yaptım zaten. Gözlerinin içine baktım beni bilsinler diye. Birisi gelip, "Evet, ben seni tanıyorum." desin diye bekledim.
"Belirli bir zamanda, arkamızda bir kapı kapanır, kapanır ve bir şimşek hızıyla kilitlenir; geri dönecek zaman kalmamıştır.."
Bu şaheser, 1939-1940 yıllarında 2.Dünya Savaşı'nın en ateşli zamanlarında yazılmış, 1949 yılında Fransa'da ki çevirisiyle beraber dünyaca ünlenmiş olup günümüze kadar etkisini sürdüren bir baş yapıt ve
Soyluluk ötekini işitebilmekten yapılma bir mücevherdir.
Soylular ,kalplerini bir mücevher gibi taşıyan ve kalpleriyle düşünen insanlardır.
Bu ülkenin en soyluları, diğerlerinin acısını içinde en çok hissedenlerdir.
Uzun zamandır okurken gururlandığım, gözlerimi dolduran, duygudan duyguya sürükleyen, hele böyle merakımı arttıran, bitirdikten sonra da uzun uzun araştırmalar yaptıran böyle bir kitap okumamıştım. Zaten Nevşehir'i ayrı severim, kitapta da masal şehir olarak bahsedilmiş, bence fazlasıyla haklı. Belki o da bende bir bağ kurdurmuştur bilmiyorum
BEKLİYORUM
Öyle bir havada gel ki,vazgeçmek mümkün olmasın!
Öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
ellerimde koparmaya çalıştığım zincirlerden kalma yara izleri
yeni yeni iyileşmeye yüz tutmuş olsun.
gözlerimde öyle bir karanlık olsun ki, gören kör oldum sansın.
yanaklarım kurumuş olsun göz yaşlarımdan, dudaklarımsa çatlak çatlak.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
belki bin tane aşktan geçmiş olayım ve hiçbiri olmasın gözümde.
hiçbiri tamamlayamamış olsun cümlelerimi,
hiç biri bağlayamamış olsun geceyi sabaha.
hiçbirinin gülüşünün her anı senin kadar aklıma işlenmemiş olsun.
hiçbirinin hayali en güzel haliyle barınamamış olsun beynimde.
hiçbirinin izi kalmamış olsun bedenimde.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
sessizce ağladığım anları kimse çığlık çığlığa hıçkırıklara dönüştürememiş olsun.
ellerim kimsenin üzerinde eriyip gitmemiş olsun, gezinse bile.
dudaklarım senin adını söylerkenki gibi kıvrılmamış olsun hiç bi ad’a yeterince.
yerine koymaya çalıştığım her beden yok olup gitmiş olsun kumlar aktıkça tane tane.
unuttuğumu sandığım, vazgeçtiğimi sandığım,
sevmediğimi sandığım öyle bir zamanda gel ki
yerçekimine karşı koysun damarlarımda beni yaşatan her zerre.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın
Orhan Veli Kanık
Sen de benim sadece beynimin içindeki yaşamak istediğim aşk mısın ? Yoksa gerçeğim olmak için çabalayan kadın mısın? Gerçek olduğunu biliyorum. Buna inanmak istiyorum. İlk defa koşulsuz olarak birine inanıyorum. Seninle bir geleceğe değil birçok geleceğe adım atmak için tüm cümlelerimi senin için harcamak istiyorum. Sana güzel cümleler kurduğumun farkında değildim. Henüz elini tutmamışken nasıl güzel cümle kurabilecek aşka sahip olabilirim ki? İçinde aşka sarılmayan harfleri nasıl dansa davet edebilir ve nasıl onlara müziğin ritiminde soyunmayı öğretebilirim ki? En güzel cümleler senin için kurulmamış olan yaşamın gizeminde saklılar. Kulaklarının duymadığı insanlıktan daha güzel cümlelerimi aşkına sakladım. İlk defa içinde bulunduğum savaşın galibi olacağım diyemiyorum. Bu savaşı kim kazanır bilmiyorum ama ilk defa aşk kaybetmesin olur mu?
Öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
belki bin tane aşktan geçmiş olayım ve hiçbiri olmasın gözümde.
hiçbiri tamamlayamamış olsun cümlelerimi,
hiçbiri bağlayamamış olsun geceyi sabaha.
hiçbirinin gülüşünün her anı senin kadar aklıma işlenmemiş olsun.
hiçbirinin hayali en güzel haliyle barınamamış olsun beynimde.
hiçbirinin izi kalmamış olsun bedenimde.
Orhan Veli KANIK✅
Hatirladigimdan da derin bir kitapmis zira cumlelerimi toparlamakta gucluk cekiyorum. Kitabin Suci Tsusima'nin yarattigi edebi yazar olan Osamu Dazai'nin, eline gecen gunlukleri yayinlamasi olsa da gercek Osamu Dazainin hayatina dair bircok otobiyografik detay rahatlikla gozlemlenebilir. Suci Tsusima, bize Yozo karakteriyle sesleniyor.
Yazarın çok sevilmesine karşın geçen sene okuduğum iki kitabından sonra diğerlerini okumama kararı almıştım. Bundan önce 'Çok Geç' kitabını bitirdim ve onu da sevdim değil ama nefret de etmedim. Fakat her şeye rağmen yazarın çok akıcı bir dili var ve bende reading slumpa girmemek için okudum aslında bu iki kitabını. Hadi ilki neyse de bu kitaptan yazar ne çıkarmamızı istemiş anlayamadım. Gerçi ne okuduğumu da anlamadım. Cümlelerimi bile toparlayamıyorum gerisini siz düşünün. Daha fazla zaman ayırıp da uzatmak istemiyorum çünkü vaktime yazık olur. En azından verdiğim kararların arkasında durmam gerektiğini çok güzel anlattı bu kitap bana. Yine de farklı düşünen herkese saygım sonsuz.
Herkese iyi okumalar, kitapla kalın.
Belki Bir GünColleen Hoover · Epsilon Yayınları · 0310 okunma