Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
En açık şekliyle bu böyle
''Burada kendi ülkemde bir yabancı gibi hissediyorum kendimi, hatta bazen cüzzamlı gibi, sırf sizin olmamı istediğiniz gibi olmak istemediğim için.''
cüzzamlı ve yaralı bir öykü örsü taşıyan kekeme tarihli çelik bir saltanatın tüm yitirilmiş savaşları canlanırdı saçlarında..
Reklam
528 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Bir kitaptan ne beklersiniz? Anlatım tarzıyla sizi etkilemesini mi? Mesela anlatıcı ailenin üçüncü kuşağından çocuk olsa, “dedem, babam, ninem” vb. şekilde ve miş li, mış lı 522 sayfa anlatım yapsa, kronolojik bir sıra izlemese, hatta bir ara keçi çobanı bir çocuğa hikayeyi anlattırsa “Bazıları bu keçi güden çocuğun ben olduğunu söyler, o olup olmadığımı bilmiyorum” diye okura bilgi verse ve bunlara alışana kadar sıkılsanız, sonra alışınca kitabı elinizden bırakamasanız. Ya da bir kitapta üç dört tane ana tema ile sayısızca üzerinde saatlerce konuşulabilecek konucuklar olsa, bu kitabı okuduktan sonra darı bitkisi de buğday kadar aklınızdan çıkmayacak olsa, iğrençliğin tavan yaptığı, midenizin bulandığı, sizi fazlasıyla sarstığı anlar, tebessüm ettiğiniz anlar, üşüdüğünüz, ısındığınız, sıkıldığınız, buna ne gerek var dediğiniz anlar olsa… Yoksulluk, Japon askerine karşı direniş, aşk, kara mizah ve bir savaş romanı olsa… Olayların akışındaki kurguyu nasıl yaptın be adam, bu kadar ayrıntıyı bir birine nasıl bağladın, bir direniş öyküsünün içine yasak aşkı, bir eşşek karşılığı cüzzamlı hastaya gelin giden kızı… Spoiler yapmadan bu kitabı anlatmak mümkün değil bence… Okurken Hemingway’in çanlar kimin için çalıyor romanı da hatırlattı bana. Herşey bitince devrimden sonra o kızıl darı tarlalarının yerine, melez tohumlarla yetişen rengini, boyunu, lezzetini kaybeden darıların yer alması da mesaj yüklü bir finaldi. Sonuç olarak meraklandırıcı bir şekilde yazdım diyebiliriz ve biliyorum ki meraklananlar okumak isteyecek ve biliyorum ki kitabı beğenmeyenler çıkacak :)) Lakin ben beğendim.
Kızıl Darı Tarlaları
Kızıl Darı TarlalarıMo Yan · Can Yayınları · 2013676 okunma
...Cüzzamlı ve yaralı bir öykü örsü taşıyan kekeme tarihli çelik bir saltanatın tüm yitirilmiş savaşları canlanırdı saçlarında...
224 syf.
8/10 puan verdi
"Tuhaf değil mi? Burada kendi ülkemde bir yabancı gibi hissediyorum kendimi, hatta bazen cüzzamlı gibi, sırf sizin olmamı istediğiniz gibi olmak istemediğim için." Anita Fink'in günlüğünden. Açıkçası psikoloji ve kişisel gelişim kitaplarına, sayıca çok fazla okumamış olmama rağmen, doymuş hissediyorum. Ne zaman bu türde kitaplar okusam
Beden Asla Yalan Söylemez
Beden Asla Yalan SöylemezAlice Miller · Okuyan Us Yayınları · 20193,127 okunma
798 syf.
·
Puan vermedi
Deliliğin Tarihi
Deliliğin Tarihi
Michel Foucault
Michel Foucault
Ana Tema Bu kitap, deliliğin tarihsel, toplumsal ve kültürel bir olgu olduğunu ve akıl ile delilik arasındaki ilişkinin değişken ve karmaşık olduğunu ortaya koymaktadır. Delilik kavramı, farklı toplumlar ve dönemler boyun farklı şekillerde tanımlanmış ve anlamlandırılmıştır. Kitap, bu farklı tanımların ve anlamlandırmaların nasıl
Deliliğin Tarihi
Deliliğin TarihiMichel Foucault · İmge Yayınevi · 2020927 okunma
Reklam
Kibirlenmenin Tehlikesi Senin için yapılması istenen mânevî yardımı, kibirden daha fazla engelleyen hiçbir şey yoktur. Çünkü yağmur suları dağ başlarında değil, ancak alçak vadilerde birikir. Kibirli insanların kalpleri de böyledir. Rahmet onların kalplerinden akar, alçak gönüllülerin kalplerinde toplanır. Kibirliden kastımız, büyüklenerek hakkı kabul etmeyen kimsedir. Yoksa elbisesi güzel ve temiz kişiyi kastetmiyoruz. Kibir, büyüklenerek hakkı kabul etmemek ve insanları küçümsemektir. Kibir, zâlim sultanda veya tek amacı dünya hayatında refah ve saadet içinde yaşamak olan insanlarda bulunur sanma. Aksine, akşam yemeği dahi bulunmayan fakirde de kibir bulunabilir. Kibir, Allah'ın mahlûkatına karşı kendini beğenmek, büyüklük taslamak olduğu içindir ki her şeyi bozar ve hiçbir şeyi düzeltip iyileştirmez. Kibirlenmenin Afetleri Tartışma esnasında karşısındakine, "Sen kim oluyorsun ki seninle konuşayım!" denilerek giyilen kibir elbisesinden daha eski, daha kokmuş hiçbir elbise giyilmemiştir. Bu şekilde ilk helak olan kişi şeytandır. Bu yüzden bu gibi davranışlardan uzak dur. Karşındaki topal, cüzzamlı uyuza yakalanmış bile olsa, kalbindeki "La ilahe illallah" tevhid kelimesinin hürmetine onu küçümseme, hor görme. Herkes hakkında iyi dü- şünceler taşı ki kurtuluşa eresin. Övülen ve Yerilen Kıskançlık Sahip oldukları (imkân ve nimetler) sebebiyle ehl-i dünyayı kıskanman ve onların dünyalıklarıyla kalbini meşgul etmen, câhillik olarak sana yeter. Onlar kendilerine verilenlerle kalplerini meşgul ederlerken, sen sana verilmeyenlerle kalbini meşgul ettiğin için onlardan daha câhilsin.
Sayfa 122 - 123Kitabı okudu
Uzaktan bakıldığında , ufukta bir tepenin yamacında berilen bu binanın bir heybeti, eskiden kalma bir kral şatosuna benzeyen bir ihtişamı vardir ama yaklaştıkça saray viraneye dönüşür, beşik çatıların çürümüş yan duvarların göze hiç hoş görünmez. Bu kraliyet cephelerini nasil bir utancın ve yoksunlugun kirlertigini bilemiyorum; duvarların adeta cuzzamlı olduğu söylenebilir, cansız pencerelerde bir kürek mahkumunun yada bir delinin solgun yüzünü yasladığı iç içe geçmiş kalın demir çubuklar görülür. Bu hayatın yakından görünüşüdür.
Hak. kentim çileli gözlerin cüzzamlı derin ve - kar ile devam eden adın. İrtifa bin altı yüz metre. Nüfus on bin yarısı asker. Ne yolun var, ne suyun - yarlar arasından akan ve yaza doğru dağlardan eriyen karlarla birlikte taşan Zap'ını saymassak. Adın gibi garip bir kentsin Hak. Sende yaşayanlar ne tanrılar, ne insanlar hiçbir iz bırakmamış gibidirler. Ola ki tanrılar hiçbir zaman uğramadılar semtine  ama insanlar  yüzyıllar boyu gelip sende yerleşenler, kaçanlar, korkanlar, yalçın kayalarında bir korunak bulup, çoraklığına, dayanılmaz iklimine kar­şın sende karar kılanlar, seni barınak bilenler, sende yerleşenler  niçin bir iz bırakmadılar arkalarında  o kaçan, durmadan kaçan halklar  kovalanan ve kovalayanlar?
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.