Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kürt alfabesinde otuz bir harf, eğer kullanımı ihtiyari olan iki harf de eklenirse otuz üç harf vardır: a, b, c, ç, d, e, ê, f, g, h, i, î, j, k, l, m, n, o, p, q, r, s, ş, t, u, û, v, w, x, y, z.
Sayfa 3 - İHTİYARİ KULLANILAN ÜNSÜZLER: Bunlar Arapçadaki «ح» harfine tekabül eden, Türkçe normal <h> ile yazılıp okunan <h> ile Arapça «غ» sesinin karşılığı «ẍ» harfidir. / İnstitut kurde de ParisKitabı yarım bıraktı
Anna O.! Bu ad Breuer'i adeta yerinden sıçrattı, fincanı dudaklarına götürürken kahvesini döktü.Peçetesiyle elini silerken Fräulein Salome'nin bu kazayı görmemiş olmasını umuyordu. Anna O.! Anna O.! Bu inanılmaz bir şeydi! Nereye gitse karşısına Anna O. çıkayordu; Anna O., Bertha Pappenheim için kullandığı gizli kod adıydı. Breuer öğrencileriyle hastaları hakkında konuşurken müthiş bir titizlik gösterir, asla gerçek adlarını kullanmazdı.Hastalarının ad ve soyadlarının baş harflerinden birer harf geriye gider ve onlara takma ad verirdi, böylece Bertha Pappenheim'ın B.P. harfleri A.O. olmuştu ya da Anna O..
Reklam
A. M, oynar ve Bond'a bir görev verir B. Kötü oynar ve Bondun karşısina çıkar i (daha sonra ikame biçim altında) C. Bond oynar ve Kötuyü güç duruma sokar (ya da Kötü, Bond'u güç duruma sokar) D. Kadın oynar ve Bond'un karşısına çkar E. Bond, Kadın1 yutar: Ona sahip olur ya da baştan çıkarmaya başlar F. Kötü, Bond'u yakalar (Kadınla ya da onsuz ya da farklı durumlarda) G. Kötü, Bond'a işkence eder (Kadinla ya da onsuz) H. Bond, Kötüyü alt eder (ya da öldürür ya da onun ikamesini öldürür ya da öldürülmesine tanıklık eder) I. İyileşmekte olan Bond, daha sonra yitireceği Kadınla ilişkiye girer
Sayfa 229Kitabı okudu
........................................ BÖLÜM XI ...................................... B A T I D A Ğ L A R I
Sayfa 239 - Metis Yayınları, Yedinci Basım: Temmuz 2023Kitabı okuyor
İslâmi ekonomik sistemin prensipleri
a) Allah Teâlâ'nın her şeyin tek sahibi olduğunu bilmek, b) Sosyal adaleti ve yardımseverliği teşvik etmek, c) İsrafı önlemek, d) Ekonomik ve sosyal kalkınmayı sağlamak, e) Kaynakların dağılımını optimize etmek ve eşitlikçi kaynak dağılımı sağlamak, f) İstifçilikten, tekelcilikten ve aylaklıktan uzak durmak, g) Allah Teâlâ'nın verdiği nimetleri korumak ve kollamak, h) Sorumluluğun esas olduğu piyasa yaratmak, i) Dürüstlüğü her iş ve işlemde esas kılmak j) Haramdan uzak durmak.
Sayfa 57 - İslâm Hukuku: İlkeler ve Ekonomik PrensiplerKitabı okuyor
Gerçi acıma g ö s t e r i l m e l i d i r , ama o n a s a h i p o l m a k t a n kaçınılmalıdır: çünkü mutsuzlar öylesine a p t a l d ı r l a r ki, onların nezdinde acıma göstermek, dünyanın en büyük iyiliğidir. - Belki de mutsuzların bu gereksinimi aptallık ve zihinsel bir eksiklik olarak, felaketi beraberinde getiren bir tür akıl hastalığı olarak (Rochefoucauld da böyle kavramış görünüyor) değil de tümüyle başka ve daha düşündürücü bir şey olarak anlaşıl dığında, bu acıma duygusuna sahip olmak istemeye karşı daha güçlü bir uyarıda bulunulmalıdır. Daha çok kendileri ne acımisın d i y e ağlayıp bağıran ve bu yüzden durumları nın dikkati çekebileceği anı kollayan çocukları gözlemlemek yerinde olur; hastalada ve ruhsal rahatsızlığı olanlarla ilişki içinde yaşandığında bu yakınmaların ve inlemelerin, mutsuzluğun sergilenmesinin, aslında orada bulunanlara a c ı ç e k t i r m e k amacını güdüp gütmediğini sorar insan kendisine: sonra da berikilerin dile getirdiği acıma, zayıflar ve acı çekenler için bir tesellidir, görürler ki tüm zayıflıkianna karşın en azından hala b i r g ü ç l e r i v a r d ı r : a c ı ç e k t i r m e g ü c ü . Mutsuz kişi acıma gösterisinin onun bilincine çıkarttığı bu üstünlük duygusundan bir tür haz elde eder; kendini beğenmişliği kabarır, hala dünyaya acı çektirecek kadar önemli biridir. Dolayısıyla acınma özlemi kendinden haz alma özlemidir, üstelik yakınlarına zarar verme pahasına; kendi özgün benliğini, olanca saygısızlığıyla gösterir insanlara: hiç de Rochefoucauld'nun dediği gibi "aptallığıyla" değil.
Sayfa 45
Reklam
Rihê min,tu dizanî tu ronahiya min î,ku tiştek bi te bê ez dê dîn bibim,bikevime çolê.
Osmanlı devlet ideolojisinin temel unsuru adalet fikri idi."Adalet mülkün (egemenliğin) temelidir" düsturu bunu anlatır.Osmanlı tarihçileri bunu bir "hakkaniyet çemberi" şeklinde (Daire-i Adliye-yi Osmaniye) şöyle şemalaştırmıştır: "Mülk ve devlet,asker ve devlet adamıyladır.Ve devlet adamı,mal ile bulunur.Mal,reayadan husule gelir.Reayanın ahvali adalet ile tanzim olunur." Biraz açmak gerekirse: a) Asker olmadan devlet ya da mülk (egemenlik) olmaz; b) Askere sahip olmak serveti gerektirir; c) Servet uyruklardan toplanır; d) Uyruklar ancak adaletle refaha kavuşabilir; e) Şu halde,mülk ve devlet olmadan adalet olmaz,ama adalet olmadan devlet de olmaz.
İftarda acele edip sahuru geciktirmek
"Oruç gecesi kadınlarınızla beraber olmak size helal kılındı. Onlar sizin için bir örtü, siz de onlar için bir örtüsünüz. Allah sizin nefislerinize ihanet etmekte olduğunuzu bildi. Tevbelerinizi kabul edip, sizleri affetti. Şimdi onlarla beraber olun ve Allah’ın sizin için (takdir edip) yazdığını isteyin. Fecr vakti, beyaz iplik siyah
TBMM Kürsüsünden Atsız'a Hücum: 1962 Mart'ında CHP milletvekili Osman Sabri Adal'ın TBMM kürsüsünden Atsız'a hücum etmesi bazı gazetelerde yer aldığı gibi Millî Yol'da da genişçe yer alır. Konu Tedbirler Kanunu'dur. Başbakan İsmet İnönü ile meclisteki partilerin genel başkanları Adalet ve Anayasa Komisyonu'na bir
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.