Can Yücel'i pek sevmem bu da üslubundan kaynaklanan bir durum. Çok kaba saba bir üslubu var. Can Yücel deyince aklımda canlanan insan eli bıçaklı gelene geçene küfür eden biri oluyor. Ve biri daha var o da Bukowski aynı şekilde ikisini bir tutabilirim. Bir farkları yok.
Kendisine ait olduğu söylenilen ve ait olmayan onlarca şiir var. Zaten
Selam.
Bu kitaptaki çocuklar ve aileler bence milletçe kanayan yaramız. Gelin görün ki sorun da sonuçları da maalesef evrensel.
Biliyorsunuz çocuklar doğar, büyür, agudu bugudu der, yürümeye başlar, okula gider, karşı cinse yürümeye başlar, meslek tercihi yapar ve ilerde sigma bir karaktere sahip olabilmek için benliğini tanımaya devam eder.
Kim ne derse desin çocuklar masumdur.
Ancak bu durum onların hata yapmayacağı anlamına gelmez.
Kural kavramını, yetişkinlerin birçoğu özümsememiş olsa da bunları bilir, topluluk içerisinde bir şekilde uyum göstermeye çalışır. Belki de mevcut kanunlardan, kolluk kuvvetlerinden, yasalardan çekindiğinden uyum gösterir.
Bununla alakalı başka
Cemal Süreya
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Gramer kuralları bize 'insan'dan 'insancık' söcüğü yapabilir. Hatta, 'Tanrı'dan 'tanrıcık' da yapabilir. Fakat, biz yapmalı mıyız? Yapamayız! Dilin canlı yapısı, kültür, irfan buna izin vermez. Ne olsun ki, sözün kökü veya gövdesi - cık (-cik, -cuk, -cük) eki alabilir. Bu 'istediğimiz gibi' hareket edebileceğimiz anlamına gelmez, dile karşı