Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mahkeme salonundaki İngiliz gözlemciler, Ziya Gökalp'i asmaya kalkışmanın önü alınamayacak olaylara yol açabileceğini anlamışlardı. Oysa, İngiltere'nin Karadeniz ordusu başkomutanı General Sir George Milne daha 12 Ocak 1919'daki bir telgrafında Türk'e çok sert bir ders vermek gerekiyor derken Kurtuluş Savaşı sırasında Ankara Hükümeti'yle ilişkiye
İzmir ve Batı Anadolu Yunan işgalinden kurtarılmıştı; lakin İstanbul'daki işgal sürüyordu. Yine şu bir gerçek ki, İstanbul Batılı istilacılar tarafından ikinci kez işgal edilmişti. ilki 1204-1261 tarihleri arasında Bizans'taki Latin Haçlı işgalidir. İkincisi ise Mütareke dönemiydi ve deyim yerindeyse Fatih Sultan Mehmed'ten sonra, bu defa Mustafa Kemal Paşa'nın Türk ordusu şehri yeniden fethedecekti. Bu şartlar altında Mudanya'da itilaf Devletleri'yle yapılan görüşmeler sonunda mütareke imzalandı. Mudanya Mütarekesi'nden sonra İstanbul'a ilk birlikler 19 Ekim 1922'de Refet Paşa'nın, ardından da 6 Ekim 1923'te Şükrü Naili Paşa'nın kumandasında girdiler. Aynı gün Mütareke döneminin meşum politikacısı Damat Ferid sığındığı Fransa'da öldü. Belki de Anadolu'ya katılamayanların dahi zaman zaman çatışmaya düştükleri insan, asıl mülteciler muhitinde uğrayacağı aşağılanma ve suçlamadan bu şekilde kurtulmuştu. Bir hafta sonra Ankara'nın başkent olduğu ilan edildi. Böylelikle İstanbul, Mudanya Mütarekesi'nden beri yaşadığı kurtuluş havasından sonra Türk tarihinin yeni bir safhasına geçişi gözlüyordu.
Sayfa 208 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı okudu
Reklam
Sultan vahdettin
VI. Mehmed Vahideddin çok fazla günah keçisi ilan edilen, haddinden fazla hücuma maruz kalan, hataları abartılmak bir yana bazen yapmadığı işler bile ona atfedilen bir padişahtır. Vahideddin bir Sultan Reşad değildir; Hataları da çoktu; Damat Ferid gibi bir adamı ısrar ile tekrar tekrar sadrazam tayin etmesi Üstelik açık bir İngiliz hayranıydı hiç isabetli değildi. Mustafa Kemal Paşa’yı Harbiye Nazırı yapabilirdi. Mustafa Kemal, kendi anılarında ve Nutuk’ta Sultan Vahideddin’i uyuşuk, iradesiz olduğu kadar da daima yarı kapalı gözleri ile hilekâr entrikalar çevirmeyi seven bir kişi olarak tasvir eder. Padişah, damadı olan Ferid Paşa’nın etkisi altındaydı i. Ferid Paşa Oxford’da yetişmişti ve İngiliz mandasını destekliyordu. Ferid Paşa hayran olduğu Britanya’nın büyük kusurlarını kabul ettiği halde, başkalarına nispeten “kötülüklerinin” daha az olduğunu söylemekten çekinmezdi.
Sayfa 133 - KronikYayınEviKitabı okudu
Damat Ferid Son Hareketi
Yine İngiliz belgelerine göre, teşebbüsler son şeklini o yılın ilkbaharında aldı. Sadrazam Ferid Paşa 30 Mart günü İngiliz Yüksek Komiser Vekili Amiral Webb’in makamına gitti ve Padişah adına geldiğini söyledi. Sadrazam’a göre Osmanlı İmparatorluğu dünya savaşında sadece İngiltere tarafından mağlup edilmişti, dolasıyla bir başka galip devlete,
"Türk'üm" diyen herkesi Türk biliriz. Türklüğe hainlik edenler ise cezalandırılır… Ziya Gökalp, bilimsel bir yaklaşımla böyle diyordu ama işgal altındaki İstanbul'da bir "Türk" vardı ki bu bilge ve yurtsever insanla uğraşmaktan sanının zevk duyacak ve Beyoğlu'ndaki bir berberde tıraş olurken "alınıp" yargılanmak üzere Ankara'ya götürülürken halk tarafından İzmit'te linç edilecekti. Mülkiye öğrenimi görmüş, Uzun süre yurtdışında kalmış bir gazeteci, yazar ve siyaset adamı olan Ali Kemal'di bu (1867-1922). Kurtuluş Savaşı başlarken Damat Ferid Paşa kabinelerinde maarif ve dahiliye nazırlıklarında bulunmuş ve Mustafa Kemal Paşa eyleminin yasadışı olduğunu ilan eden genelgelerin altına imzasını atmıştı. Bunnla da yetinmemişti Ali Kemal. Basın yaşamındaki ortağı Ermeni olduğu için "Artin Kemal" diye de bilinen bu adam Peyam ve Sabah'ın birleşmesiyle Peyam-ı Sabah adını alan gazetesinde Mustafa Kemal Paşa'yı "maskaralıkla" nitelemiş (7 mayıs 1920), Kurtuluş Savaşı'mızdan söz ederken "Yalancı milliyet davası mübarek şeriata aykırıdır… " diye hüküm vermiş (11 Nisan 1920) ve hızını alamayıp "Mustafa Kemal cezasını bulacaktır: İdam... İdam... İdam... " (29 Nisan 1920) diye kin kusmaktan utanmamıştır.
Bütün bu baskılar karşısında Sadrazam Salih Paşa 3 Nisan 1920'de istifa etti ve yeni kabineyi, işgalci devletlerin istediği gibi Damat Ferid kurdu. Damat Ferid'in ilk işi 7 Nisan'da İngiliz Yüksek Komiseri Amiral de Robeck'i ziyaret etmek oldu. Yani Osmanlı İmparatorluğu'nun sadrazamı, bir işgalci devlet temsilcisinin ayağına gidiyordu.
Sayfa 71
Reklam
Padişah, damadı olan Ferid Paşa'nın etkisi altındaydı ve o Damat Ferit, Hürriyet ve İtilaf Partisi'nin lideri olup, aynı zamanda padişahın kız kardeşi Mediha Sultan ile evliydi. Ferid Paşa Oxford'ta yetişmişti ve İngiliz mandasını destekliyordu. Ferid Paşa hayran olduğu Britanya'nın büyük kusurlarını kabul ettiği halde, başkalarına nispeten "kötülüklerinin" daha az olduğunu söylemekten çekinmedi.
Sayfa 148 - Kronik KitapKitabı okudu
98 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.