Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Reklam
“gerçi mahkemenin böylesine yozlaşmış olması, bir davalı yönünden bakıldığında, aşağılayıcı bir durumdu”
Bir vaka grubu ortak bir nokta ihtiva ediyor ise taraflarca aynı kararın ortaya çıkması umulur. Birbirinin yerini alabilecek davaları birbirine zıt ilkeler üzerinden karara bağlamak büyük bir adaletsizlik meydana getirecektir. Bir dava eğer dün ben davalı olduğumda benim aleyhime sonuçlanmışsa, bugün davacı olduğumda da aynı yargılamayı beklerim. Farklı kararlar gönlümde bir yadırgama ve yanlışlık duygusunu ortaya çıkarır ve haklarımın ahlaki ya da maddi bir ihlalini teşkil eder.
Muallakta kaldığını hissettiğin o kısa, bitmek bilmez süreç. Bilememek. Beklemek. Hükmü duymak üzere olan bir davalı gibi.
Sayfa 177 - EVEREST
“Yarının hiçlik olması tehdidiyle mutlu olamam ve olmayacağım. Derin bir hakaret bu... Bu yüzden‚ beni acı çekmem ve yok olmam için‚ fikrimi sormadan ve küstahça var eden bu doğayı; su götürmez davacı‚ savcı ve davalı rolümle‚ kendimle birlikte mahkûm ediyorum... Doğayı yok edemediğim için de‚ sadece kendimi yok ediyorum‚ hiçbir suçlunun bulunmadığı bir tiranlığa katlanmaktan bezmiş olarak...”
Reklam
“Yarının hiçlik olması tehdidiyle mutlu olamam ve olmayacağım. Derin bir hakaret bu... Bu yüzden, beni acı çekmem ve yok olmam için, fikrimi sormadan ve küstahça var eden bu doğayı; su götürmez davacı, savcı ve davalı rolümle, kendimle birlikte mahkûm ediyorum... Doğayı yok edemediğim için de, sadece kendimi yok ediyorum,
Allah Resülünün misilsiz belâgâtlerine misal olarak, bütün din incelikleri ve ölçülerinin dört Hadîste toplandığını bildirirler. Bu hadislerden ilki: -İşler, niyetlere göredir. Ölçüsüdür. İkincisi: -Helal ve haram gösterilmiştir; bildirilmedik nokta kalmamıştır. Hadîsî... (Bu hadîse göre asıl olan, ibaha, yani mubahlar olup, yasaklar sadece bildirilenlerdir.) Üçüncüsü: -Delil göstermek iddiacıya, yemin etmek de inkârcıya düşer. Bu hadîse göre bütün hukuk işlerinde, davacı delil göstermek, davalı da kendisine isnat edilen fiili yeminle reddetmek mevkiinde kalıyor ki, bütün bir hukuk nizamı böyle kurulmuş oluyor. Dördüncüsü: -Nefsine lâyık gördüğünü mü'min kardeşine de lâyık görmedikçe kişinin imanı kâmil olmaz.
Sayfa 338Kitabı okudu
Ne yatıştırır bu ruhun sızısını , bu bedenin acısını ne dindir? Bu öfkeyi ne sakinleştirir? Demek doğru değildi acıyı sadece çekenden sormak gerektiği. _ Herkese kırgın, herkesle davalı, kanlı bıçaklı. Hiç kimseye borçlu değil, herkesten alacaklı. _
Sayfa 159Kitabı okudu
Muallakta kaldığını hissettiğin o kısa, bitmek bilmez süreç. Bilememek. Beklemek. Hükmü duymak üzere olan bir davalı gibi.
Sayfa 198 - Everest
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.