Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
YAŞAYAN ŞEHİT'TEN, YOLDAKİ MÜHENDİSLERE: TAVSİYELER, NASİHATLER.
Durgun su, bir müddet sonra kokar. Akıl ve yetenekler de böyledir. Bir müddet hareketsiz kaldıklarında etkin rollerini kaybederler. Bundan ötürü Müslüman bir şahıs aklını ve yeteneklerini köreltmemelidir. Aksine gücüne güç, yeteneklerine yetenek katmalıdır. Elimizden hiç kimse tutmasa bile bu böyle olmalıdır. Değerli kardeşim, yüksek kültürlü, derin anlayışlı, ilme aç ve çok okuyan biri olmanı tavsiye ederim.
Sayfa 164Kitabı okudu
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Reklam
Daha önce İstanbul'a dönmesi için verilmiş olan emri dinlemeyen Mustafa Kemal Paşa'nın bu tutumu karşısında ilgili makamlar, 21 Haziran'da 15. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa'ya bir şifre göndererek, Mustafa Kemal Paşa'nın yerine vekâleten tayin edilmek üzere olduğunu bildirdiler ve 15. Kolordu Komutanlığına kimi tavsiye edeceğini sordular. Kâzım Karabekir Paşa'nın 22 Haziran'da bu yazıya verdiği cevap çok ilginçti. Diyordu ki: Şu anda benim Erzurum'dan ayrılmam doğru değildir. Esasen kolorduya da vekâlet edebilecek münasip bir kimse yoktur. Ancak, değerli komutanların birer bahane ile iş başından uzaklaştırılması bizim mahvımızı çabuk hâle getirecektir. "Eğer sıhhi durumunun görev yapmasına engel olmasından başka bir sebep yoksa Mustafa Kemal Paşa'nın müfettişlikten ayrılması tehlikeli olacaktır. "
Yolculuk
Yazar Hanife Mert Hanım'ın 160 sayfadan oluşan #Yolculuk eserini #okudum. ️️️️️️️️️️️️️️️️ ️Dört bölümden, otuzdokuz başlıktan oluşan her cümlesi insanın yüreğine dokunup içini biraz daha dönmesi neden onu anlatımlar, anlamlar ile dolu.... ️Eseri okumaya başladığım ilk sayfada bulunan önsözünden son sayfasına kadar elinden
Okurlara tavsiyeler...
En önemlisi, eski ve yeni gerçek alimleri biliniz ve bulunuz; en salahiyetli, en alim, en takva, en fazıl, en edip ve en kâmil kimselerin eserlerine itibar gösteriniz. Okuduğunuz, beğendiğiniz eserleri, kitapları, dergileri, tanıtınız, tavsiye ediniz ve yayınız ki “hayra delalet eden onu yapmışçasına sevap alır." Piyasadan bir yayın (kitap, dergi vs.) alırken, sorarak, danışarak, istişare ederek, seçerek alınız ki sonra aldanıp pişman olmayasınız. Çünkü zamanınız kalitesiz yayınlara, iddialara, fikirlere ayıramayacak kadar az ve değerli; ortaya çıkan eserler, cereyanlar ve sözler ise yardımlaşmasız, takibi ve ihatası imkânsız derecede bol ve çeşitli ve üstelik pahalıdır.
Sayfa 88
Okumanızı tavsiye ederim.
John Steinbeck’in sanırım ikinci kitabıydı bu okuduğum. İlki Fareler ve İnsanlardı. Çok değer verdiğim bir dostumun okumam için verdiği bir kitaptı. Kısa bir hikaye fakat çok akıcı ve heyecan verici. İnci avcısı Kızılderili Kino’nun büyük ve değerli bir inci bulmasıyla başlayan ve başına gelen ilginç olayları, insanın hırsını ve doymazlığını anlatan kısa sevimli bir hikaye. Okumanızı tavsiye ederi.
Reklam
Tavsiye ve reçeteler faydalı olabilirse de,bizler açısından daha değerli olan şey kendimize ve zihnimizin ve bedenimizin işleyişine dair bir ‘içgörü’ geliştirmemizdir.
Hidayet, Kur'ân-ı Kerim'in tavsiye ettiği ve gidilmesini istediği yoldur. Diğer bir ifadeyle hidâyet, henüz Müslüman olmayanları İslâm'a çağır mak, Müslümanlar'ı da salih amel işlemeye davet etmektir. "Müttakilere yol gösteren" Kur'ân, her çeşit hayra hidâyet adını vermiştir. O insanları hakka götürmek için nazil olmuştur. Esasen bütün peygamberler, insanlara Allah'a giden yolu gösteren birer hidayet rehberidir. Dalalet ise hidâyetin zıddıdır; doğru yoldan sapmak, yolunu şaşırmak ve kaybetmektir. İnsan doğru yoldan bazen kasten, bazen de gaflet ve yanılma yüzünden sapar. Esasen yoldan çıkış derece derecedir. En kötüsü, başkalarını Allah'ın yolunda yürümekten alıkoymak, diğer bir ifadeyle etrafındakileri yoldan çıkarmaktır. Allah katında en değerli iş, insanlara doğru yolu göstermek yani onları İslâm'a dâvet etmektir. Çünkü Müslümanlık, dünyada insanın ulaşabileceği en üstün hayır, en yüce mertebedir. Birinin hidâyetine vesile olmak işte bu sebeple en kıymetli iş ve amel sayılmıştır. Nitekim Resûl-i Ekrem Efendimiz Hz. Ali'ye şöyle buyurmuştur: "Ya Ali! Allah'a yemin ederim ki Cenâb-ı Hakk'ın bir insanı senin aracılığınla doğru yola iletmesi, kırmızı develere sahip olmandan daha hayırlıdır."
365 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.