İnsanın insanı sömürmesi, insan ilişkilerinin geçmiş zamanıdır. Aralarında birlik kurmuş insanların doğayı sömürmesi, geleceğin görüntüsüdür. İnsanoğlu, aile, mahalle, şehir ve milliyet aracılığı ile özgürlüğe ulaşmaya çalışır. Bu bir hayal değil; ciddi, bilimsel bir tahmindir. Günümüzün sınıflar arası ilişkileri ile eski toplumlardaki sınıflar arası ilişkiler arasında ciddi farklar varmış gibi gözükür. Efendiler ve köleler, patrisyenler ve plepler, senyörler ve köylüler.. İlk bakışta kıyaslanamaz gibi görünmesine rağmen, değişen pek bir şey yok. İşçi, kölenin ta kendisidir aslında. İsmi değişiktit sadece. Doğrudan iş yeri sahibine ait değildir ama kendi konumunu kendisi değiştiremez. Dün kazandığı paraya güvenerek bugün karnını doyurabilir. Dün kazandığını ancak bugün yiyebilir. Açlıktan ölme korkusu ise ona her türlü koşulu kabul ettirir. İşçi de, tıpkı köle gibi, maddi ve manevi olarak sömürülür.
“Ne bileyim, liseyi bitirmeyi sabırsızlıkla bekledim, çünkü oradaki sistem beni boğuyordu. Anlamsız ezberler, kafan çalışmış mı çalışmamış mı, düşünmeyi biliyor musun bilmiyor musun, bunlar gündeme bile gelmeyen konulardı, oysa ne kadar önemli. Varsa yoksa ezberle, notunu al, sınıfını geç. İşte onun için lisenin bitmesini dört gözle bekledim. Üniversitede tüm bunlar değişecek ve ben gerçek anlamda bir eğitim alacağım, diye düşünüyordum. Oysa şu dört aya bakıyorum da değişen pek bir şey yok. Yüksekokul gibiyiz, üniversite gibi değil.
Reklam
Marienband Ağıtı
Artık ne bekleyebilirim, Yeniden buluşsam da o gonca çiçekten? Cennet ve cehennem seni bekliyor Duygular kararsızlık dalgalarında sarsılırken, Bitsin bu kuşkular artık! İşte gök kapında Kaldırıyor yerden seni kollarıyla İşte cennete kabul edildin, keşke Değer olsaydın sonsuz güzel hayata Artık ne istek, ne umut, ne tutku kaldı Burasıydı
Yıl olmuş 2018 değişen pek de bir şey yok.
Bu ne biçim töre ki, hak yok,hukuk yok; sevgi yok, saygı yok; yaşanan günler yok, yalnız yumruk var, yalnız horlanma var.
Sayfa 152 - Sel, 34.baskıKitabı okudu
“Merhaba Şerifali, merhaba bitanem, merhaba hayatım, merhaba ömrüm, merhaba hiç bitmeyecek sevdam, merhaba sonsuza kadar seveceğim adam. Kendisinden önce kimseyi sevmediğim, kendisinden sonra da kimseyi sevmeyeceğim adam selam olsun sana. Ruhum senin, kalbim senin, ömrüm senin, yıllar geçse ölmeyecek bende sevgin, biliyor musun? Bu günlerde dilimde bu mısralar var, benimle birlikte oradan oraya dolanıp duruyorlar. Ben sana baktığımda, seni düşündüğümde dünyanın bütün güzelliklerini görüyordum sende, yüzümü nedensiz sebepsiz bir tebessüm kaplıyordu, çehrem gülümsüyordu. Hala daha öyleyim sen aklıma geldiğinde, değişen bir şey yok yani. Nasıl bir cümle oldu bu. Neyse sen anlayıver Şerifali. Bu günlerde ağzımın da elimin de pek ayarı yok. Sen ışığım oluyorsun beni aydınlatan, güneşim oluyorsun içimi ısıtan, rehberimsin yolumu bulduran. Ne yana baksam seni görüyorum. Dilim seni söylüyor, kulağım seni işitiyor. Kimse umurumda bile değil. (...) Ama benim dünyadaki bütün kötülüklerden korunmak için, korkmamam için benim sana gereksinimim var. Benim ruhumun iyileşmesi için gerekli olan ilaca ihtiyacım var o da sende var. Ben senin sevginde nefes alabiliyorum. İçimdeki ses yanımda olursan ellerimi tutarsan ve beni bırakmazsan ömrümün sonuna dek mutlu olacağımı söylüyor...”
Sayfa 256Kitabı okudu
Eve gidip kitabı okumaya çalıştım. Beş sayfa sonra sıkıldım. Orhan Kemal iyi bir yazardı muhtemelen, beş sayfadan çıkardığım sonuç, ders kitaplarında okuduğum şeylerden daha güzel olduğuydu. Ama bana okumanın kendisi saçma geliyordu.Birinin anlatmak istediği bir şey varsa, başından geçen ilginç bir hadise örneğin, doğrudan bana gelip anlatmasını beklerdim. Eğer bunu herkese birden anlatmak istiyorsa film falan çekmeliydi. Ayrıca filmlerde insanlar gülerler, ağlarlar, öpüşürler, her şeyi görürsün. Kitaplarda böyle bir şey yok, sadece her okuyana göre değişen birtakım yaklaşık hisler var, görüntüyü sen yapıştırıyorsun üstüne.Olmayan bir filmi kafanda çekmeye çalışıyorsun, hiçbir şey görmediğin halde her şeyi gördüğünü zannediyorsun. Ayrıca bir kitabı herkes aynı anda okuyamaz. Ama filmi pek çok kişi aynı salonda seyreder.Video bile olsa en azından iki üç kişi aynı anda seyredebilir.
Reklam
320 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.