Kitap, Asil karakterine yıllar öncesinden yazılmış bir mektupla başlayarak daha sonra ilerleyen sayfalarda gelişen olay örgüsüyle okuyucu etkisi altına alıyor.
Kitabın ana karakteri olan Asil, zihninde engeller taşıyan kendi içinde kendini doğuran delilik ile dahilik arasında sıkışmış biri diyebiliriz. Yer yer dahi yanı sayesinde zirveye çıkıp, yer yer deliliği sayesinde tekrar dibi boyluyor. "Deha ve delilik arasında seyreden bir hayat" yazısı aslında tam da kitabın vadettiği bu ana fikri veriyor. Çünkü kitabı okurken sürekli Asil'in bir deli mi yoksa bir dahi mi olduğu ikileminde gidip geliyor insan.
Gerçekten uç noktada bir kitap. Yoğun psikolojik ve felsefi konular içeriyor.
Eser iç içe geçmiş olay örgüleriyle dolu.Konu içinde konu, hayat içinde hayat , Asil içinde bir asil var...
Okurken kişinin kendi iç dünyasına açılıp, kendini farklı yanlarıyla görmesine olanak tanıyor .
Kitap altı çizilecek birçok aforizmalarla dolu.. Yazarın vermek istediği mesaj oldukça başarılı bir şekilde kaleme alınmış.
Hakan Günday'ın beğendiğim eserlerinden biri olduğunu söyleyebilirim.
Yeraltı edebiyatına ilgi duyanlara göre bir kitap.
"Düşünüyorum, öyleyse, varlığımı yok edebilirim."