Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Diyojen için Sokrates’in delirmişi denir, biliyor muydunuz? Hatta bunu Platon demiştir. Sokrates’ten birkaç nesil sonra yaşamış, ama aslında büyük ölçüde onun hayat görüşünü benimsemiştir. Sokrates de kü­çücük bir kulübede yaşar, bir çift sandalet ve bir aba giyerdi. Diyojen elbette o sivri diliyle susacak değildi, Sokratese de dil uzatmadan duramamıştır. Ona göre Sokrates bile bir lüks içerisinde yaşamıştı. Ufacık evine, kanepesine ve sandaletlerine özen göstermişti. Diyojenin gerçekten delirmiş mi olduğunu, yok­sa insanları son raddeye kadar kışkırtarak, içlerindeki esas ruhu, hayvansılığı çıkartmaya mı çalıştığından hiç­ bir zaman emin olamayacağız, çünkü tarih onunla ilgili pek çok anekdotla doluyken kimi onu gerçek bir dâhi kimi ise deli yerine koyuyor.
Diyojen için Sokrates'in delirmişi denir, biliyor muydunuz? Hatta bunu Platon demiştir. Sokrates'ten birkaç nesil sonra yaşamış, ama aslında büyük ölçüde onun hayat görüşünü benimsemiştir. Sokrates de küçücük bir kulübede yaşar, bir çift sandalet ve bir aba giyerdi. Diyojen elbette o sivri diliyle susacak değildi, Sokrates'e de dil uzatmadan duramamıştır. Ona göre Sokrates bile bir lüks içerisinde yaşamıştı. Ufacık evine, kanepesine ve sandaletlerine özen göstermişti. Diyojen'in gerçekten delirmiş mi olduğunu, yoksa insanları son raddeye kadar kışkırtarak, içlerindeki esas ruhu, hayvansılığı çıkartmaya mı çalıştığından hiçbir zaman emin olamayacağız, çünkü tarih onunla ilgili pek çok anekdotla doluyken kimi onu gerçek bir dåhi kimi ise deli yerine koyuyor. Ne olursa olsun, bildiğimiz bir şey var ki o da Diyojen'in her olayı bambaşka bir bakış açısından değerlendirdiği.
Sayfa 40 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Pirahã'lar Amazon'un en eski halkları arasındadır. On sekizinci yüzyılın başlarında Portekizliler bölgeye gelince kabilelerin çoğu yabancıların dilini ve yaşam biçimlerini öğrendi ama Pirahã’lar karşı çıktı ve ormanın içlerine doğru çekildiler. 1950'lerde misyonerler geldiğinde bölgeye yayılmış toplam 350 Pirahã hayatta kalmıştı.
Sayfa 107Kitabı okudu
1/10 puan verdi
Namussuz Namuslu*
Bu yazı bütün hayatı boyunca, kadını sapkın dürtülerinin bir kuklası gibi kullanan Russell'ın ''Mutlu'' Olma Sanatı isimli kitabında, özellikle aile konu başlığı altında sarfettiği, aynı fikirde olmadığım sözlerinden yola çıkarak, kendisinin sapkın karakteri üzerine yapmış olduğum incelememdir! Bu incelemeyi yazmamda
Mutlu Olma Sanatı
Mutlu Olma SanatıBertrand Russell · Say Yayınları · 20134,091 okunma
Politik Yorumlar
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
( Nuh’un büyükbabası Enok ) _Meleklerin Düşüşü ve Masonluk_ _İnsanoğulları çoğalınca, güzel ve alımlı kızları oldu. Melekler, göklerin çocukları onları görüp şehvet hissettiler. Birbirlerine dediler ki: “Gelin insanların arasından kendimize eşler seçelim ve onlardan çocuklarımız olsun.” Liderleri Semyaza onlara dedi ki: “büyük bir günahın cezasını
Reklam
280 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Deborah 16 yaşında süper zeka ama aynı zamanda ne yazık ki şizofreni teşhisi konulmuş bir hastadır. Ve bundan dolayı da hikayemiz akıl hastanesinde geçmektedir. Deborah korkularından ve endişelerinden kurtulmak için beyninin içinde yeni bir dünya yaratır kendisine. Fakat bu dünya da kurtuluştan çok bir çeşit hapishaneye dönüşmeye başlıyor. Orada
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi VadetmedimJoanne Greenberg · Metis Yayınları · 199214,2bin okunma
51 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.