Yasaların yargısı doğru mudur
Ya da yanlış mıdır bunu bilemem;
Bildiğim tek şey bu hapishanede
Demir gibi sağlamdır tüm duvarlar,
Bir yıl kadar uzundur her geçen gün
Yıl bitmek bilmez, uzadıkça uzar.
Kabil'in Habil'i öldürdüğü
Günden beri hiç dinmedi acılar
Çünkü insanların insanlar için
Koymuş olduğu bütün yasalar
Tıpkı
Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğruna ölümlere gidip geldiğim,
Zulamdaki mahzun resim,
Haberin var mi?
Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş,
Karanfil kokuyor cıgaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin...
Güç geçmişte olduğu gibi söz sahibidir ve belirleyici olacaktır. Bu sınıfların mücadelesidir. Tıpkı sizin sınıfınızın eski feodal asaleti alaşağı ettiği gibi, sizin sınıfınız da benim sınıfım, emekçi sınıf tarafından alaşağı edilecek. Şayet biyoloji ve sosyolojiyi de tarihi okuduğunuz kadar doğru ve açık şekilde okursanız, tanımladığım bu akıbetin kaçınılmaz olduğunu göreceksiniz. Bunun bir ,on ya da bin yıl içerisinde gerçekleşecek olması önemli değildir. Sizin sınıfınız alaşağı edilecektir. Ve bu güç marifetiyle olacaktır. İşçi ordusunun bireyleri olarak bizler o kelimeyi dilimizde tüy bitene, kulaklarımız çınlayana kadar okuyup tekrarladık. Güç. Muhteşem bir kelime.
Ustaların kılınç yapmak için saatlerce ve günlerce dövdükleri demir neden serttir, bilir misin? O, insanoğluna hemen boyun eğmez, çünkü onların, kendisiyle işleyecekleri suçları bilir. Bu yüzden de ortak olacağı günahların bedelini ateşte dövülürken peşinen öder. Zalimlerin kolları kendi erişilmez isteklerine göre çok kısadır. Tutkularının büyüklüğü onları böylece sakat kıldığından, bizim kılınç dediğimiz koltuk değneğini kullanırlar. İcat ettiğin silah işte onların tutkularını büyütecek ve zulümlerini arttıracak. Sen onların kollarını uzattın. Oysa kılınçlar yeterince uzun değil miydi?”
Lanet olsun sana Demir Ökçe! Çiğneyip geçtiğin insanlık çok yakın bir zamanda silkinip seni sırtından atacak. İşaret verildiğinde, tüm dünyadaki emekçiler ayaklanacak. Emekçiler tam bir dayanışma içinde ve tarihte ilk defa tüm ulusları içine alan, tüm dünyaya yayılan bir devrim gerçekleştirilecektir.
Bin kere yanılıp, bin kere yenilsen de "cesurum" diyebilmektir kazanmak...
Taş olup ayağımıza takılan bütün sorunlar, sadece bir tekme atıp onları yoldan atmamızı bekler...
Bir, iki, üç, dört diye sayıp saklambaç oynarken arkanı döndüğünde kimse kalmayacak.
Arayacaksın, ama bulamayacaksın..
Büyüyeceksin çocuk, acele etme...