Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
136 syf.
9/10 puan verdi
Sanata ciğerini koymalı insan
Faydasız, bu hüzün hiç bitmeyecek. (...inadına böyle değersiz, böyle aykırı bir adamın gönlünde neler bulunduğunu göstermek istiyorum eserimle.) ''Kocaman bir devrimle sona erecek olan bir yüzyılın üçüncü çeyreğindeyiz.'' diyor Vincent henüz 63.sayfanın başlarında. Şu an yüzyılımızın hangi çeyreğindeyiz bilemiyorum. Hepimizin tutunduğu umutlar,
Theo'ya Mektuplar
Theo'ya MektuplarVincent Van Gogh · Remzi Kitabevi · 20186,2bin okunma
Ama ma­kine üretiminde çalışan ya da döküm, demircilik ya da kaynak yapan kişiler “çelik”in hiçbir biçimi olmadığını görürler. Çelik, eğer ye­terince ustaysanız istediğiniz her biçimi alabilir, ama eğer usta de­ğilseniz istediğinizin dışında her biçimi olabilir. Şu sübap gibi bi­çimler sizin vardığınız ve çeliğe verdiğiniz biçimlerdir.
Reklam
Mimarlık, hattatlık, hakkâklık, mücellitlik, tezhibcilik, marangozluk, demircilik, boyacılık, halıcılık, çuhacılık, ressamlık, nakkaşlık gibi uygulamalı tekniklerin yalnız bir yöntemi vardı; o da, halk tekniği idi. Demek ki, genel olarak yüksek ve güzelduyusal özelliği olan bu sanatlara, özel olarak “Türk sanatı” adını verebiliriz. Bunlar, Osmanlı uygarlığının öğeleri değil, Türk kültürünün öğeleriydi. Bu gün Avrupa, bu eski sanatlarımızın ürünlerini milyarlar harcayarak parça parça topluyor; Avrupa’nın, Amerika’nın müzeleri, salonları hep Türk yapıtlarıyla dolmaktadır. Avrupa’da bu Türkseverliğe “Turquerie” adı verilir.
208 syf.
·
Puan vermedi
Dedemizden ya da ninemizden uyuyun diye değil, Kemal abimizden uykumuzu kaçırtacak bir masal. Çocuk kitapları arasına konulmuş. Uyanın! çığlığı atar gibi. Gençliğinize adım atacakken bilin nasıl masallar var önünüzde. Yaşarken öğrenmeyin, demişte çocuk edebiyatı içine alınmış bu distopik eseri. Fakat masal olmuş raflarda kalmış. Çokta uğrayanı
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal KarıncaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 201710,3bin okunma
Türk-Moğol dünyasında demircilik sanatı yet altı dünyasıyla bağlantılıdır (ilk demirci orataya çıkan Erlik'in betimlenmesinde, demircinin özellikleri hakkındaki sayısız anıları hatırlayalım). Yakutların inancında yer altı dünyasındaki ruhlara, bu ruhların türlerinden birisi olan, demircilerin koruyucu ruhu Kıday Bahsı önderlik ediyordu. Gelecekteki şamanların "kut" ruhu demir beşiğe yerleştirilir ve kuzey (yer altı) ihtiyar kadınları üç yıl onları emzirerek beslerler. Bundan sonra ise iyi şamanın kutu Kuday Bahsı'nın ateşinde büyür.
Türk-Moğol dünyasında demircilik sanatı yer altı dünyasıyla bağlantılıdır (ilk demirci olarak ortaya çıkan Erlik'in betimlenmesinde, demircinin özellikleri hakkındaki sayısız anıları hatırlayalım).
Reklam
Sumer yazar ve ilahiyatçıları, tanrı düzenini sağlayan tanrısal bir gücün varlığına inanmışlar ve o güce me adını vererek, Tanrıça İnanna'nın bu öyküsü* içinde onları bir liste halinde yazmışlardır. Tanrılar, "kültür nitelikleri ve türleri" olarak adlandırılan bu me'lerin iyi olanlarını meydana getirdikleri gibi kötü olanlarını
İlimler bedenî ve ruhânî olarak iki kısma ayrılır. Ruhânî ilimlerin kısımları daha önce anlatıldı. [Bir insan topluluğu için zorunlu olan] bedenî ilimler in asılları dörttür. Bunlar, yiyecek ihtiyacını karşılayan ziraat, giyim kuşamı karşılayan terzilik, barınma meselesini üstlenen inşaatçılık ve insanlar arasında uyum ve bir arada yaşama konusunda düzeni belirleyen siyasettir. Bunların dışındakiler ise bunlara hizmet eden konumdadır. Demircilik ziraate, ip eğirme sanatı terziliğe, marangozluk inşaatçılığa, yazıcılık ve muhasebecilik de siyasete hizmet eder. Siyasetin ise dört derecesi vardır: En yüce olan birincisi peygamberlerin siyasetidir ki bu, peygamberlerin seçkinlere ve halka hem manevî hem de dünyevî anlamda hükmetmesidir. İkincisi, halifeler, hükümdarlar ve sultanların siyasetidir, bu onların seçkinlere ve halka dünyevî anlamda hükmetmesidir. Üçüncüsü ise peygamberlerin vârisleri olan âlimlerin siyasetidir, bu, âlimlerin yalnızca seçkinlere manevî anlamda hükmetmesidir, zira halkın anlayış derecesi âlimlerden istifade etme düzeyine çıkamayacağı gibi âlimlerin de halkın üzerinde dünyevî anlamda tasarrufta bulunma gücü yoktur Dördüncüsü vaizlerin [hatiplerin] siyasetidir ki bu, vaizlerin yalnızca halkın gönüllerine hükmetmesi demektir.
Davetçi Müslüman ferdin maişetini temin etmesi için bir vazifesi, işi veya sanatı olmalıdır. Başkalarına yük olmak Müslüman davetçiye yakışmaz. Müslümanın çalışabildiği halde çalışmaması doğru değildir. Peygamberlerden Hz. Davud (a.s.) demircilik sanatıyla maişetini tedarik ederdi. Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet ediliyor: "Resulullah (s.a.s.) dedi ki: "Davud (a.s.) el emeğinin dışında hiçbir şey yemezdi." (Buhari) Yine Ebu Hureyre'den rivayet ediliyor: "Resulullah (s.a.s.) dedi ki: "Zekeriyya (a.s.) marangoz idi." (Müslim)
Sumer yazar ve ilahiyatçıları, tanrı düzenini sağlayan tanrısal bir gücün varlığına inanmışlar ve o güce me adını vererek, Tanrıça İnanna'nın bu öyküsü* içinde onları bir liste halinde yazmışlardır. Tanrılar, "kültür nitelikleri ve türleri" olarak adlandırılan bu me'lerin iyi olanlarını meydana getirdikleri gibi kötü olanlarını
Sayfa 95 - kaynak yayınları - *Tanrıça İnanna'nın Me'leri Tanrı Enki'den Kaçırışı
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.