Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şiir çevirisi
İlk uzun soluklu şiir çevirisini an itibariyle bitirdim. Şiirin aslı
Edouard Leve
Edouard Leve
'nin kaleme aldığı Suicide (İntihar
İntihar
İntihar
) adlı eserin son kısımlarında yer almaktadır. Eser halihazırda Türkçe'ye çevrilmiş durumda. Ancak ben de kitabın son kısmında yer alan şiiri yeniden çevirmeye çalışarak (Fransızca aslından İngilizce'ye çevrilen
Arthur Schopenhauer
 - İsteme ve Tasarım Olarak Dünya
İnsan eylemleriyle ilgilidir. Bu konu herkesi doğaldan etkiler, kimse de ona yabancı, ilgisiz kalamaz. Başka her şeyi eyleme bağlamak insan doğasının ayırıcı niteliğidir. Öyle ki, her dizgeli araştırmada, insan, eylemle ilgili bu bölüme (en azından içeriği onu ilgilendirdiği ölçüde) bütünün özü diye bakar. Böylece başka bir bölüme dikkat etmese
Reklam
HER ŞEY HESABA KATILIR Sanırım sadece yaşamın ne kadar narin olduğunu fark edenler onun gerçek değerini anlayabiliyorlar. Yapmamız gereken, bir denge yaratmak, orta yolu bulmaktır. Yaşamın daha derin anlamlarına ilişkin hiçbir anlayışımız olmadan, dokuzdan beşe çalışarak yaşanılan bir varoluş biçimiyle hayatımızı karmakarışık etmemeli, kendimizi bir sürü gereksiz iş ve zihin meşguliyetleriyle çok fazla germemeyi öğrenmeli, yaşamlarımızı sadeleştirmeliyiz. İç huzuru buradan gelecektir. Bu şekilde, ruhla ilgili gerçekleri ve sadece ruhsal gerçeklerin sunabileceği bilgileri aramak için daha fazla zamanınız olacaktır. Ve ancak bu bilgiler ölümle yüzleşmenizde size yardım edebilir. Kendimize şimdi şu soruyu sormalıyız: “Hayatımda gerçekten ne başardım?” Ölümün eşiğinden dönenlerle ilgili çalışmalar yapan dostum Kenneth Ring’e bir kişi şunları söylemiş: “Her insanın dünyaya anlamak ve öğrenmek için gönderildiğini öğrendim. Örneğin daha fazla sevgi paylaşımı, birbirine karşı daha sevecen olmak. En önemli şeyin insan ilişkileri ve sevgi olduğunu, maddi şeyler olmadığını keşfetmek. Ve hayatınızda yaptığınız her şeyin tek tek kaydedildiğini ve daha sonra tekrar karşınıza çıkacağını anlamak.” Bir başka kişi de hissettiklerini şöyle ifade etmiş: “Bana kelimeler olmaksızın, tümüyle zihinsel bir bağlantıyla, ileri götürmek veya iyilik etmek adına insan nesli için ne yaptığım, neler başardığım soruldu.” Yaşamımız boyunca yaptığımız şeyler ölürken kim olduğumuzu belirler. Ve her şey, kesinlikle her şey hesaba katılır. Tibet’in Yaşam ve Ölüm Kitabı Sognal Rinpoche
"Eski günlerde" "ınsanlar daha somuttu. Yani soyutlamalarla, maneviyatla fazla işleri olmazdı demek istiyorum. Bir ceset çürüdüğünde ürünlerin büyümesini sağladığını biliyorlardı. Gübrenin bitkilerin yetişmesine katkıda bulunduğunu da kendi gözleriyle görebiliyorlardı. Bitkileri yemenin büyümelerine, kendi hayatlarını sürdürmelerine
Anatomi
_ORGAN SİSTEMLERİ_ _Organ, belirli bir görevi olan doku grubudur. Doku, hücreler topluluğudur. Hücre ise canlıların yapıtaşıdır. _Atom > Molekül > Hücre > Doku > Organ > Sistem > Canlı (Organizma) _Çok hücreli canlılarda aynı yapı ve görevdeki hücreler birleşerek dokuları, dokular birleşerek organları, organlar birleşerek
Ya İnsanlık Ölümsüzlüğü Bulursa?
Bir an için on dört bin yaşında olduğunuzu, ölümün olmadığı bambaşka bir dünyada yaşadığınızı düşünün. Hayatın tadını çıkarmak için sonsuz vaktiniz, yaşayabileceğiniz sonsuz deneyimler olduğunu hayal edin. Bu hikaye size bir yerlerden tanıdık geliyor olabilir. Nitekim bu hikaye, 2007 yılında yayımlanmış ve yönetmenliğini Richard Schenkman’in
Reklam
Annenannem’ e ;☁️ O kadar çok sevdiğin birisini kaybetmenin ölçülemez bir acısı olmalı. Bir saniye içinde, bir kalp atışı süresinde, sonsuza kadar gider ve bunu değiştirmek ya da geriye getirmek için yapabileceğin hiçbir şey olmaz. #annewithane ************ Ölümü nasıl karşılamalı bir insan? Sevdiğin bir kişiyi bir daha göremeyecek olma hissiyle mi hatırlamalıyım. Ya da onunla geçirmiş olduğum o güzel anıları hayalimde canlandırırken yaşatıyor olabilir miyim aynı zamanda. Bir denge kurabilir miyim ölüm ve yaşam arasında? Bir kalp atışı hediye olsaydı şimdi durur muydu ayaklarım olduğu yerde? Gönlüm içi içine sığmayan bir odada sıkışıp kalırken aklım onun olduğu yerlerde geziyordu çaresizce. Ellerimi ellerinde görmek ve sesini kulaklarımda son bir an da olsa bu duymak istiyorum. Ben geçmişimi istiyorum. Anneannem’i istiyorum. Gülüşündeki sıcaklığını mühürlüyorum ruhuma, ebediyen yaşaması için benimle.
(Y) EZİDİ …!
İNANÇLARI VE TARİHLERİ: Özet Ezidiler Kürttür ve anavatanları ile politik ve sosyal anlamda aynı kaderi paylaşmaktadır. Etnik veya dil yönünden değil, inanç kimliği üzerinden tanımlanan küçük bir Kürt topluluğudur. Türkiye, Suriye, Irak ve eski Soyyetler Birliği’ne dağılmış olan bu topluluk, genellikle çiftçilik ile hayvancılıkla uğraşır. Kürt
Filmler - Kavramlar *
_Voltaire, karanlık öğretilerin karanlık prensi, sapkın. Gözlerinizi iyi açın. Dindar insanların ruhlarını zehirlemek için şeytani fikirler yayan birisi o. Bu korkunç resimler dünyanın gerçeklerini bize gösteriyor. Tavandan bize tebessüm eden melekler model olarak çizilmiş fahişelerdir. Tabloları yakınca şeytani şeyler yok olmayacak. Fransız
Yaşam içgüdüsü Eros ile isimlendiren Freud, ölüm içgüdüsüne ise gece tanrısı Nyks'in çocuklarından uyku tanrısı Hypnos'un ikiz kardeşi, ölüm tanrısı Thanatos'un adını verir. Eros ve Tantanos, psikolojik olarak sağlıklı, normal bireyde denge durumunda varlığını sürdürür. Fakat her ne kadar Eros yaşamda tutmaya çalışsa da nihayetinde beden ölecek ve savaşın galibi her daim Tantanos olacaktır. Goethe'nin Kutsanmış Özlem adlı şiirinden şu dizeler, Freud'un Haz İlkesinin Ötesinde adlı metninde ölüm içgüdüsü olarak adlandırdığı şeyin temsilidir gibidir: "Yaşamakta olandır benim övmek istediğim, o da kıvranır alevlerin ortasında ölmenin özlemiyle."
Reklam
Seneca - Cicero - Felsefe Okulları
_Lucius Seneca_ _Ölçüsüz isteklere kapılmış, kibirle başkalarını hor görmüş, zorbalıkla zaferler kazanmış, kalleşçe ihanet etmiş, namussuzca kazanç sağlamış, sınırsız bir açgözlülük göstermiş, utanmazca savurganlıklar yapmış kişi, kaçınılmaz olarak korkar kendi belleğinden. _Korkunun sebebi bilgisizliktir. _Hayatını kaybetmekten daha acı bir şey
Özdeyişler - Filozoflar
_Büyücü elini şıklattı, fakirlik yok oldu; büyücü bir kez daha elini şıklattı, savaşlar yok oldu. Politikacı elini şıklattı; büyücü yok oldu. _Halinize şükredin, zira Allah sizi Amerika, İsviçre ya da Fransa gibi bir ülkede yaşayan, her türlü sosyal hakka sahip, mutlu ve huzurlu zengin bir kâfir olarak da yaratabilirdi. _Yücelmek için özür
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_ _İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. _1-Taş devri_ _a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
Birbiriyle Bağlantılı Kavramlar
( Düşünce-Frekans-Müzik-Burç-Bilim-Büyü-Tılsım-Nazar ) _ DÜŞÜNCE _ _Buda: Her şey düşüncedir. Ne düşünüyorsak o oluruz. Bize düşüncelerimiz şekil verir. Hepimiz düşüncelerimizden doğarız. Bu dünyayı yaratan, zihnimizdir. Bu dünyayı bir hava kabarcığı, bir serap gibi düşün. Dünyayı böyle gören kişiyi ölüm görmez. Biz, içselliğimizin meyvesiyiz.
Önce-Sonra
Şu dünya yaratılırken Yakın olmak mı yaratıldı birbirimize uzak olmak mı önce? Kavuşmak bir kenara atılmış öylece duruyordu da İnsan için ayrılıklar mı reva görüldü önce? Tanrılar, krallar, ezenler hep vardı da aslında Sırf ezebilsinler diye keyfe keder ezilenler mi yaratıldı sonra? Barış gereksiz bir iş olarak görüldü Hasıraltı edilip hep
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.