Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Simge Şahin

Simge Şahin
@denizinana
Okumayı çok seven bir sayısalcı,aynı zamanda bir denizanası.
Matematik öğretmeni
7 okur puanı
Mayıs 2021 tarihinde katıldı
Birinci Tekil Şahıs
Hayatım boyunca ben de pek çok kişi gibi birkaç önemli yol ayrımından geçtim. Hani ya sağı ya solu seçmeniz gerekir. Ben de ya sağı seçmiştim ya da solu ( nadiren bir yönü seçmem için açık ve net bir nedenim olmuştu; çoğunda o nedeni bir türlü bulamamıştım. Gerçekte o seçimi yapan da her zaman ben değildim. Kimi zaman o seçim beni seçmiş gibiydi.) Ve şimdi burdayım. İşte burada birinci tekil şahıs olarak vardım. Eğer farklı bir yön seçmiş olsaydım, bu ben şimdi burada olmayacaktı. İyi ama şu an aynada yansıyan kimdi acaba?
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
Paradoks: Kitap, sanat, sinema ve şarap gibi yaşamak için ihtiyacın olmayan şeyler, yaşaman için gereken şeylerdir.
Sayfa 263Kitabı okudu
Çocuklar ve ergenlik çağındakiler söz konusu olduğunda kontrol dediğiniz bir yanılsamadan başka şey değildir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
O anda kadını toplumdan çıkararak dışlayan İslam dünyasıyla, uygarlığı kadınla birlikte kuran Hristiyan kültürü arasındaki fark somut olarak belirdi gözümün önünde. İşte en temel sorun, en temel farklılık buydu. Sadece erkeklerin rol aldığı, kadınların eve kapatıldığı ya da örtüler altında gizlendiği bir toplumda uygarlık kurulamıyordu.
KarakargaKitabı okudu
Reklam
Dünyanın genel uğultusu Amsterdam rahatlığından çok uzak.
Daha sonra, yolda sakinleştiğini gördüğümde, elimi koluna koyup şöyle dedim ona: "Günün birinde, Tanrı isterse, tüm yeryüzü Amsterdam olacak." Acılı bir gülümseme belirdi yüzünde. "Senin saf yüreğin bu sözleri söyleten. Dünyanın uğultusu başka şeyler söylüyor,bambaşka şeyler..."
Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer? Çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın 18.sone
“ Bu arada,sizler aşırı tüketim yaparken,dünyanın geri kalanı giderek batağa saplanıyor.Bilgisizlik,militarizm ve aşırı üreme batağına - ki bunların içinde en korkuncu aşırı üremektir.Aşırı üreme denetim altına alınmadıkça ekonomik sorunların çözümlenmesi için en ufak bir umut,en küçük bir olasılık yoktur. Nüfüs artışı tırmandıkça refah azalır. Bolluk azaldıkça huzursuzluk ve başkaldırı,politikada acımasızlık ve tek parti yönetimi,milliyetçilik ve dövüşkenlik tırmanışa geçer.Daha on,on beş yıl alabildiğine üreyecek olursanız,Afrika ve Ortadoğu da içinde olmak üzere,Çin’den Peru’ya bütün dünya,özgürlükleri baskı altına almaya kendini adamış,boğazına kadar Rusya veya Amerika ya da her ikisince silahlandırılmış,ELLERİ BAYRAKLI,TARİHSEL EGEMENLİK ALANI ÇIĞLIKLARI ATAN Yüce Başbuğlarla dolacak.”
Cehalet kendisini vahşice korur ve eğitimsizlik,benim de çok iyi bildiğim gibi, şirret olabilir. Yotebber Bölgesi Başkanı olan Reis hileli bir hızlı oylamayla seçilmiş olmasına rağmen bizim müfredat ile ilgili karşı hilelerimizi anlamayabilirdi; okulları denetlemek için pek güç sarfetmiyordu,derslerimize karışması için müfettişlerini hiç denecek kadar az yolluyor,kitaplarımızı sansürden geçirmiyordu. Fakat şirketler gibi o da önemli gördüğü net'i denetimi altında tutuyordu. Haberler , bilgilendirici programlar, yakındoğrudaki kuklaların ipleri, hepsi onun elindeydi.Bunlara karşı bir avuç öğretmen ne yapabilirdi? Kendileri okul görmemiş olan ebeveynlerin, Reis'in bilmelerini istediği şeyleri duymaları,görmeleri ve hissetmeleri için net'e giren çocukları vardı: Hürriyet liderlere itaat etmekti,fazilet şiddetti ve erkeklik üstündü. Günlük yaşamda bu tür gerçeklerin kabulüne,yakındoğruların yüceltilmiş duygusal deneyimlerine karşı, sözlerin ne faydası olabilirdi?