Saliha kadın...
Zamanın birinde Şah Şüncâ-ı Kirmâni adında büyük bir evliya vardı. Bu büyük Allah dostunun bir kızı vardı. Kirman şehrinin ileri gelenleri bu kıza talip oldu, ama Şah Şüncâ-ı Kirmâni kızını hiçbirine vermedi. Üç gün mühlet istedi. Üç gün içinde mescidleri dolaştı. Nerede abidler, camide tâdil-i erkânla namaz kılanlar, Hak'tan korkanlar,
Sayfa 14 - Dünya sevgisi olmayan Saliha kadın...Kitabı okudu
Şair sonunda ayılmış “Elbiselerimi ver yeter” demiş
Yani haramla beslenenenin hiç kulağı o övgülü şiiri duyar mı??Hakaret gibi gelir. Sonunda anlamış geç olsa bile şair.!
Eşkiyalık işleri yapanın yanında çalışanın vay haline güzel bir kaside söyleyenin başına bu geldiyse.!
Merhum Bayrak Şairimiz Sevgili Arif Nihat ASYA’nın
Dizeleri ne muhteşem anlatıyor :
💧Onlar, ipekten, kağıttan değil; demirden, çelikten, kurşundan anlar.
Onlar yazışmadan, çizişmeden, buluşmadan, görüşmeden anlamaz; dövüşmeden anlar…🌹
Not: Nur içinde yatsın Merhum Hafız Muhittin ÇOŞU Hocamız “Bak Derviş Gökhan bu kitabı şair olduğun için hediye ediyorum.
Herkes bu kitabın değerini anlayamaz. “
Okudukça sizi anıyoruz mekanın cennet olsun.
Kitap en güzel hediye!
Ne olursa olsun söz söyleyeceğimiz zaman bile., Gereken değeri vermeli; değer bilmezin kıssasını yukarıda paylaştık.
Sevgi ve saygılarımızla
ARŞİV / ARALIK 2020
"Bir beyzade olduğun, dünya nimetini elde ettiğin belli. Neden bir derviş olmak istiyorsun ki?"
"Senin gibi olabilmek için?"
"Benim gibi miskin bir derviş olup da ne yapacaksın, odun mu taşıyacaksın?"
"Hayır, odunu altın edeceğim!"
"Bugüne kadar kim odunu altın etmiş ki ağam!”
"Seeen!.."
Hayretle yüzüne baktım. İçimden “Bu sultan da, adamları da hayli garip kimseler!" diye geçirirken o sordu: "Bana da öğretirler değil mi yolunu?"
"?!."
Sayfa 193Kitabı okudu
"Ne kadar haklı olduğun değil, neden yana olduğun önemli olan."
Osman Balcıgil, adını özellikle “
Yeşil Mürekkep” kitabıyla duyduğum bir yazardı. Kitabı ise indirime girsin öyle alayım diye bekleterek hala alamadığım bir kitabı. Açıkçası İpek Sabahlık kitabını da, kendisiyle tanışma kitabım olur diyerek indirimde görünce aldım. Utanarak söylüyorum ki, ne yazık ki Suat Derviş daha önce adını duyduğum ve hakkında tek
Gözü saatinde bir adam!
Herder, "Onun dili şimdiye dek insan dudaklarından dökülmüş en derin dildir," diye yüceltiyor madem onu, bakalım derinlik nedir, ne diyor bilgi felsefesinin kurucusu? "Sınır" diyor mesela. Her bilgi alanının ilkeleri olduğun- dan söz ediyor. Aklı, "teorik", "pratik" ve "estetik" olmak üzere üçe,
Sayfa 131Kitabı okudu
Rüya
Dervişin biri, uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra bir köye ulaşır. Karşısına çıkanlara, kendisine yardım edecek, yemek ve yatak verecek biri olup olmadığını sorar. Köylüler, kendilerinin de fakir olduklarını, evlerinin küçük olduğunu söyler ve Şakir diye birinin çiftliğini tarif edip oraya gitmesini salık verirler. Derviş yola koyulur, birkaç
