Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Husserl kişiler-arası bilgi açıklamasında Kartezyen rasyona-lizmden yararlamr. Bu konumdan bakıldığında, birey bir başka-sının bedenini algılayabilse de, onu özne olarak algılayamaz. Descartes "Ruhumu bedenimden daha iyi tanıyorum" diye ya-zar. Fakat sözlerini şöyle sürdürür: Ancak diğerinin sadece be-denini tanıyabilirim, zira bu kişinin bilincine ulaşamam.19 Hus-serl'e göre, bir başkasının duyguları ve deneyimlerinin sadece kendimizinkilerden empatik çıkarımlar yaparak farkında olu-ruz.
136 syf.
9/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Çocukluğumuzda "Düşünüyorum demek ki varım," diye dalga geçtiğimiz sözün kaynağını okuyup da aslında ne kadar derin bir felsefi olduğunu görmek şaşırtıcıydı. Aklın madenciliğine şait olmak çok keyifli. Descartes o kadar derinlere giriyor ki madenin en derinlerindeki cevheri çıkartıyor.
Meditasyonlar
MeditasyonlarRené Descartes · Alfa Yayıncılık · 20151,074 okunma
Reklam
İlkçağ Eidetik, hem de kabaca Eidetik idi. Yunan'da geometrinin büyük gelişme göstermesi, buna karşılık cebirin hiç gelişmemesi, aritmetiğin bile ilkel durumda kalması, bunu göstermektedir. Ortaçağda, bu alanda türlü devinimlere tanık oluyoruz Örneğin İslam'da cebirin kurulması, İşlemsel'in hazırlanmasında büyük adımdır. Galilei'den hemen sonra, bilimin ve üst-dil olarak bilgi kuramının gelişimi, Eidetik görüş ile İşlemsel görüşün, kimi durumda birinin kimi durumda öbürünün yengisi ile belirlenen bir savaşımın sonucu olarak kabul edilebilir. Ancak, arada Descartes sorunu var. Descartes, büyük çapta bir matematikçidir. Onda, İşlemsel yanın ağır basacağı beklenebilir. Nitekim onun (haydi, Fransız dostlarınızı memnun etmek için öyle diyelim) kurmuş olduğu Analitik geometri, Euklides'in Eidetik görüşe dayanarak kurduğu geometri karşısında, İşlemsel görüşün kuvveti ile meydana gelen gerilimin ürünüdür. Ama aynı Descartes'ta, fiziksel dünya görüşünde bu halin tersine tanıklık ediyoruz. Girdap (tourbillon) devinimi sonucu örgütlenen ve içine değişmezlik ilkesi olarak Tanrı'nın koyduğu m x v (kitle çarpı hız) [devinim niceliği: Quantité de mouvement] ile bir saat gibi işleyen evren! Bu görüşte, devingen m x v, bütünün kavranması için kullanılan saat benzetmesi karşısında pek cılız kalıyor!
Sayfa 44
560 syf.
·
Puan vermedi
·
75 günde okudu
Merhaba , duygularımız nasıl oluşuyor, sorusunun cevabını arayan herkese önerebilecegim bir kitap.Özellikle psikoloji ve sinirbilime ilgi duyanlar, duygularını daha iyi anlamak ve kontrol etmek isteyenler , kültür çalışmaları yapanlar ya da toplumsal konulara ilgi duyanların mutlaka okumaları gerektiğine inanıyorum. Beynimiz nasıl çalışıyor?
Beynimizin Parmak İzleri
Beynimizin Parmak İzleriLisa Feldman Barrett · Timaş Yayınları · 201887 okunma
Yirmi yaşındayken kafayı çeker, sonra Descartes gibi bir adam olduğumu ileri sürerdim.
,ateistlerin Tanrı'nın varlığını inkâr etmek amacıyla söylediklerinin tamamının, her zaman ya Tanrı'ya insani haller yakıştırmaktan ya da idrak yeteneğimize sahip olduğundan fazla güç ve bilgelik atfederek Tanrı'nın neler yapabileceğini ve yapması gerektiğini belirleme ve anlama sevdasına düşmemizden ileri geldiğini söyleyeceğim; ne var ki, sadece, zihinlerimizi sonlu ve sınırlı şeyler, Tanrı'yı ise sonsuz ve kavranılamaz bir varlık olarak düşünmemiz gerektiğini unutmadığımız takdirde, bunların söyledikleri hiçbir şey bize herhangi bir zorluk çıkartmayacaktır.
Reklam
birçok dinsizin tek bir Tanrı'nın varlığına ve insan ruhunun bedenden ayrı olduğuna inanmak istemeyişinin asıl sebebi, bugüne kadar hiç kimsenin bu iki şeyi kanıtlayamamasıdır; bunu bildiğimden onların görüşüne hiçbir biçimde katılmayıp, aksine onca büyük şahsiyet tarafından bu iki soruna ilişkin ortaya koydukları gerekçelerin iyi anlaşıldığı takdirde birer tanıtlama olabileceğini ve yeni gerekçeler bulmanın hemen hemen imkânsız olduğunu kabul ediyorum. Ama yine de felsefede, bu gerekçelerin en iyilerini ve en sağlamlarını merakla ve özenle araştırmaktan ve onların gerçek birer tanıtlama olabileceği herkese açık bir şekilde gösterilebilsin diye açık ve doğru bir biçimde düzene sokmaktan daha faydalı bir şey yapılabileceğini sanmıyorum.
Ondan sonra Heidegger'e geliyoruz; o, felsefenin yalnızca Yunanca ve Almanca yapılabileceğini öne sürüyor, Descartes ve Locke derdine yansın.
Sayfa 156Kitabı okudu
İhsan Oktay anar 1995 yılında yayımlanan ve günümüzde bile en çok okunan kitaplar arasında yer alan pudlu Kıtalar atlası romanı müthiş bir dehanın ürünüdür hiç tartışmasız Romanda descartes'in cogitosuna yapılan göndermeler ebrehe'nin bünyamin'le sohbetleri hem bir felsefi çözümleme hem de edebi bir hüner olarak görülmelidir
+1
Bu tutkular neden birbirinden ayrılmıştır? Düşünceyle değil de kalple ve kanla mı severiz? Kalple değil de kafa ile mi hayret ederiz? Bu bir fizyoloji meselesidir, belki de Descartes'in fizyolojisinin meselesi. Malum tutkuları bir fizyolojistin diliyle tarif eder. Bu noktada kadın ve erkeği birbirinden ayırır mıydı? Tutkuları fiziksel olanla fizyolojik olanın kesişimine yerleştiren Descartes, Freud'un itki kuramına yakın bir benlik (ego) duygulanımları kuramı geliştirir. İtkileri cinsiyetlere göre birbirinden ayırmaz. Bunun yerine hayreti tutkuların ilki olarak ele alır. Freud'un unuttuğu tutku bu mudur yoksa Fizik ile metafizik, bedenli izlenimler ile ister empirik ister transandantal olsun bir nesneye yönelen hareketler arasındaki güzergahı çizen tutku. İlk tutku ve yeryüzü ile gökyüzü veya cehennem arasında, bilhassa cinsel olarak birbirinden farklı olanlar arasındaki çekimi yeniden işlemenin mümkün olduğu biteviye bir kavşak. Öteki veya dünya tarafından yutulma, yok edilme veya feshedilme olmaksızın yatırımın geriletilmes için bir platform veya sıçrama tahtası.
Sayfa 86 - FOL Yayınları, Çağdaş Felsefe, Çev. Öznur Karakaş, Seher Özkaya, 1.Baskı, Ankara, 2023.Kitabı okudu
Reklam
Sevdiğim insanların biyografisini okumayı seviyorum
Ben başladım 😍
leydi spinoza
leydi spinoza
💜📚 “Steven Nadlerin biyografik çalışması sadece Spinozayı anlatmıyor; Hollanda tarihini, Yahudileri, ilgi ve heyecanla birbirlerini tanımak isteyen Avrupalı bilim adamlarını, din ve mezhep kavgalarını, şiddeti ve türlü hoşgörüsüzlükleri resmediyor. Spinoza, çağdaş yorumcularından Antonio Negrinin yazdığı gibi çağının bir anomalisidir. Üstelik 17. yüzyıl Hollandası gibi bir başka anomalinin içinde yaşamaktadır: Din savaşlarıyla ve despotik-merkantilist rejimlerin iktidarları altında sarsılan Avrupanın en özgür, dolayısıyla en hoşgörülü diyarı... Spinoza, üçüncü kez de anomalidir: Çok değil 23 yaşında, dinsel ve ticari eğitim aldığı sinagog mektebinden, dahası cemaatten ve hayattan ihraç edilir. Başından geçen bir aforozdur ve korkunçtur, çünkü hiçbir Yahudi onunla herhangi bir ilişkiye giremeyecek, sokakta ona dört metreden fazla yaklaşmayacak, yazdığı hiçbir şeyi okumaya kalkışmayacaktır. Artık yalnızdır, Hollandanın sunduğu burjuva şanslarını tadabilen gruplara yaklaşır önce; ardından da Descartes felsefesinden etkilenen bazı entelektüel çevrelere... Amsterdamı, özellikle bir Yahudi fanatik tarafından uğradığı hançerli saldırının ardından terk etmiştir. Söylendiği kadarıyla, hoşgörüsüzlüğün ne mene bir şey olduğunu hep hatırda tutabilmek için, hançerle yırtılmış mantosunu da yanında taşıyarak.”
Ulus Baker
Ulus Baker
Spinoza: Bir Yaşam
Spinoza: Bir Yaşam
Steven Nadler
Steven Nadler
Belki de tek gerçek, dünyada kesin hiçbir şeyin olmadığıdır.
Bir şeyler içmenin çok zararlı olacağı bir durumda susamak, doğanın bir hatası haline gelir ve bu durumda Tanrı’nın inayeti doğanın yanıltıcı olmasını neden engellemiyor diye araştırmamız gerekir.
Ruhun tutkularını tanımak için, onun işlevlerinin bedeninkilerden ayırt edilmesi gerekir..
“Aldatabilmek becerisi insanlar arasında bir zeka inceliği ve belirtisi olsa da, aldatmak istemek, her zaman bir kötülük, düzen, korku ya da düşkünlükten doğar..”
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.