Dikkat Spoiler İçerir!!!
Stefan Zweig'ın yazmış olduğu 'Kızıl' kitabında, yazarın diğer eserlerinde olduğu gibi yine psikolojik sıkıntılar yaşayan bir karakter üzerinde duruluyor.
Berger hayatı boyunca kendini güçsüz, zavallı, dışlanmış, acınası bir çocuk gibi gören bir genç bir adam. Tıp eğitimi almak üzere tek başına Viyanada yaşmaya başlıyor. Başlarda arkadaş edinmeye çalışıp, kendini kanıtlamaya çalışıyor ancak yeni çevresine bir türlü uyum sağlayamıyor ve zamanla bunalıma giriyor. Okuldan tamamen kopan genç adam, sadece çevresindeki insanları inceleyip, yalnız takılmaya başlıyor. Bir gün ev sahibinin küçük kızının 'kızıl' hastalığına yakalandığını öğreniyor ve bu durum ona umulmadık bir anda 'yaşamının yitirdiği anlamını ve hedefini bulmasını' sağlıyor. (Eğitimine devam edip, doktor olmak ve insanlara yardım edebilmek istiyor). Küçük kız iyileşmeye başlarken, kıza karşı duygularıda oluşuyor (burası biraz rahatsız ediciydi kız 13 yaşında!). Kız iyileşti, Berger eğitimine geri dönecek, mutlu olacak derken; 'kızıl/ölüm' yeni başlayan bir yaşamı bitiriyor... Yazarın tarzını artık bildiğim için bu son beni hiiiç şaşırtmadı.
Kitapta Berger karakterin duyguları, düşünceleri, psikolojisi çoook iyi yansıtılmıştı bence. Yazarın diğer eserleri gibi bu kitapta çok kısaydı, hemen bitti, okurken hiç sıkılmadım.
Kitabı okuyup okumamak size kalmış. Herkese keyifli okumalar...
----
Yaşamın elverişsiz ve zayıf olan her şeyi yok ettiğini öğrenmemiş miydi? Yaşam ona da eşit davranır ve onu sakınmazdı.
----