Arada böyle güzel öykü kitapları da okumak gerekiyor.
Kitap Gogol'un sırasıyla; Neva Bulvarı, Burun, Portre, Palto, Bir Delinin Anı Defteri ve Fayton isimli altı adet öyküsünden oluşuyor.
Gogol 1809 yılında Ukrayna'da doğmuştur. Soy isminden dolayı bir çok araştırmacıya göre Gogol Türk kökenlidir. Çünkü Slav dillerinde Gogol diye bir
" Dil asıl meziyetini varlıktan ziyade yoklulukta daha iyi ortaya koyar; ve yokluğun kendisini daha incelikli bir mevcudiyet haline getirir. Dilin asıl niteliği var olandan ziyade olmayanı temsil etmektir."
Muazzez İlmiye Çığ: İNSANLIĞIN İLK DİLİ TÜRKÇEDİR
Türkçe insanlığın dilidir.
Diyelim ki hiç konuşma bilmeyen insansınız.
Ağzınızı açın ve ses çıkarmayı deneyin;
Doğaçlama ilk ses olarak
Aaaa… dersiniz!
A
Sevemediğim, çok bağ kuramadığım ve üzerine bir şeyler yazmaya üşendiğim kitaplar da oluyor okuduğum kitaplar arasında. Bazılarını hiç sevmesem de belki okuyanı çekecek bir tarafı olabilir hissini aldığım için kötü yorum yapmaktan imtina ettiklerim de oluyor. Fakat bazen arada karşıma bu tarz kitaplar çıkıyor ve kitabı okurken de, bitirdiğimde de
Hep bahsini Kapak Kızı üçlemesi ile duyduğum yazarla bu kitabıyla tanıştım ve tanıştığıma çok memnun olduğumu söyleyebilirim.
Çok aşk kitapları okumayı seven bir yapım yok o yüzden kitabın ismi bende biraz çekimserlik uyandırmıştı, ama kitabın uzun uzun romantik cümlelerle dolu bir aşk romanı olmadığını, filmlerde izleyeceğiniz romantik-komedi
Antikite'nin bize aktardığı hazinenin içinde, dil, şeylerin işareti olarak değere sahiptir. Tanrının, bize iç sırlarını göstermek için dünyanın yüzeyine yerleştirdiği görünür işaretlerle, Kutsal Yazı'nın veya Antikite'nin Tanrısal bir içerikle aydınlanmış olan bilgilerinin, gelenek tarafından kurtarılmış olan kitaplara kaydırılan okunaklı sözler arasında fark yoktur. Metinlerle olan ilişki, şeylerle olan ilişkinin aynıdır; her iki yerde de işaretler devşirilmektedir.
Sayfa 63 - Les mots et les choses : Une archéologie des sciences humaines. İmge Kitabevi Yayınları, İkinci Baskı Ekim 2001, ISBN: 975-533-075-5]Kitabı okuyor
"Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu " kitabı İtalo Calvino'nun okuduğum ilk kitabı oldu.
Kitap tekniği ,anlatımı, kurgusu bakımından okuyanı zorluyor...Güzelliği de burda zaten.
Kitap bilinç akış tekniği kullanılarak yazılan bir metin..
Okuyucu metinde bir "baş kahraman"...Çok sevdiği belki adını çok duyduğu bir yazarın
Birinci Ağıt
Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Yazı insanoğluna ait her şeyin hatırasını ve bilgisini, zaman ve mekan içinde taşıma kudretini haiz bir vasıtadır
keşif olarak hiçbir şey ne buhar ne elektrik hatta ne de atom enerjisi yazı ile mukayese edilebilir
Bir dile ait mevcut bir yazı sistemi başka bir dile uyarlanmak üzere kaç yüz kez kopya edildiyse o kadar kez de bazı sorunlar çıkmıştır, çünkü dünyada tamı tamına aynı seslere sahip iki dil bulamazsınız. Ödünç alınan harflerin gösterdiği sesler o harfleri ödünç alan dilde yoksa söz konusu harfler ya da işaretler kullanılmayıp atılır.
Necati Tosuner'in "Yakamoz Avına Çıkmak" adlı öykü kitabı, üç bölümden oluşuyor.Kitabın birinci bölümünde,bu öykü türünde de rüştünü ispatlamış, çok güzel öykülere imza atmış yazarın on yıllık bir zaman diliminde kaleme aldığı yalnızlık, umut, özlem,burukluk temalı minimal öyküleri var. Kitabın ikinci bölümünde yalnızlık konulu
Siz genç yazarların ihtiyacı olan, hayatın kendisinden, yeryüzünün.
güzelligi ve düşkünlüğünden başka bir şey degildir; bu, babamın tarlası ve annemin duyulmamış dayanıklığıdır, ruhunuzun mücadelesidir, bu mücadeleye sizi kendi açlığınız ve kendi düşkünlüğünüz itmelidir; bu, bir Verlaine'e ve Baudelaire'e "ilahi tarlalarda"
❛❛ Dil, Allah Teâlâ'nın yarattığı sanat harikalarındandır. Çünkü o, hacmi itibarıyla küçük olmasına rağmen, işleri itibarıyla vücudun diğer bütün organlarından daha büyüktür. Diğer organların iş alanları sınırlıdır. Örneğin göz, sadece renk ve şekilleri görür; kulak sadece sesleri duyar; el yalnızca maddeye temas eder. Dil ise, maddi ve mânevi bütün varlıklarla, ilim, tasavvur ve hayal alanlarına giren tüm şeylerle ilgilenebilir. O, bunları doğru veya yanlış bir şekilde, kabul veya ret tarzında seslendirebilir. İnsanın ebedi saadet veya felaketine sebep olan iman ve küfür de dilin ikrarıyla sabit olurlar. Bu özelliğinden dolayı, dil sonsuz hayra da sonsuz şerre de vesile olabilir. Dilini Şeriat ölçüleriyle kontrol eden ve onu yalnızca dünyada ve ahirette kendisine fayda veren sözlerle sınırlandıran bir kimse, kurtuluşa erer. Onu kayıtsız ve kontrolsüz bırakan bir kimse de dünya ve ahirette bela ve musibet görür. Böyle bir dil şeytanın sesi olup çıkar ve bombadan beter bir yıkım aracı haline gelir."✨
Kitabın diliyle ilgili okudugunuz yorumlar çok gözünüzü korkutmasın.Aslında eleştirilen kitabın çokça argo sözcüklerden oluşması ve biraz sokak diliyle yazılmış olması.Ne çok edebi ne de akademik bir dil yok. Ama anlamayı zorlaştıran alışık olmadığımız cümle kalıpları, normal yazı dili kurallarının neredeyse hiç kullanılmaması, beni okurken çok zorladı ve zaman zaman kitaptan kopardı.