Bu yazıya 2 kadeh Kızıl Yeleli At, 3 kadeh İlk Görüşte Aşk, 3 kadeh Ateş Bulutu Yakar, sayısını hatırlamadığım kadar Bulut ile Yağmurun Aşk Mayası ve 2 fıçı Üst Üste Binmiş Yeşil Karınca, ha bir de İçki Şehri’nin son icadı Maymun Likörü içtiğimi söylemeden başlarsam yazdıklarımı ciddiye almış olursunuz. Zaten böyle bir inceleme ve söz konusu kitap
Kitabı alırken nerden aklıma girdiğinş bilmeden aldım. Sonra elime ulaştıktan sonra okumaya koyulurken 2 saatte bitiririm diye düşünürken 2 günümü aldı kitabı bitirmek iyi ki de oyle olmuş. Kitap bir yaşlı adam ve bir genç adamın birbiriyle sohbeti şeklinde ilerliyor. Yaşlı adamın dediklerini aklım almıyor ya nasıl okur diye düşünürken başlarda
“İnsan ne sıyrılabilir, ne başa çıkabilir, ne tepebilir, yaralanır hep. İnsan şey’leşir (Ding), yaşananlar çok derin etkiler bırakır, irinleşen bir yaradır anı.”
televizyondaki her şey beni rahatsız etmeye başladı. "Ve şimdi de...” ne demek? Aslında bir hile. "Yaklaşık iki dakikadır, kırk beş saniyedir ya da her ne kadarsa, izlediğiniz haber bitti, bundan kurtulun, yenisi geliyor, zihninizi açın. Bu kalıpla az önce anlattığım vahşi cinayet, yıkıcı deprem, ölümcül salgın, fakirlik, açlık, susuzluk önemini yitiriyor. Ding dong. Ding dong. Yeni haber geliyor. Yeni reklam geliyor. Bize para kazandırmak zorundasınız. Zihninizi açın. Ve şimdi de... Ve şimdi de... "Ve şimdi de..."