1964 yılında Sakarya’da doğan Ayfer Tunç, İstanbul Üniversitesinde siyasal bilgiler okumasına rağmen edebiyat sevdası onu yazmaktan alıkoymamış ve üniversite yıllarında çeşitli edebiyat dergilerinde yazıları yayımlanmıştır. 1989 yılında “Saklı” adlı öyküsüyle katıldığı Yunus Nadi Öykü Armağanı’nda birinci olarak adını geniş kitlelere duyurmuştur.
"Milhan'a Mektuplar" Bağlamında İnsan Olgusu
Bir kaç aydır Veysel Çolak kitapları okuyorum. Önemli bir kısmı şiir üzerine yazılmış kitaplar bunlar. "Kedisi Gece" gibi farklı kitapları da var tabi. İnsanlar, diğer canlılar çevre, duygular, kırılganlıklar, hayaller, mücadeleler, dünyanın kahrı gibi konular birçok kitabın
Aşk içinde doğruları da barındıran bir yanlışlıktır, insanın dalına böğrüne gelip konar, yanlışlığın ürpertisi sizi yani seni ve onu diri tutuyorsa korkma.
Tıpta hastalıkları iki gruba ayırır doktorlar; akut ve kronik diye. Akut hastalıklar ani başlar ve riski yüksektir. Kronik hastalıklar yavaş başlar, sonra da uzar gider. Aşk akut bir hastalıktır. Diri başlar ve çok gürültülü seyreder. Tansiyon yükselir, kalp hızlanır, nefes alış verişler sıklaşır, yanaklar pembeleşir, vücut ısınır. Böyle akut bir duruma insanoğlu bir ömür nasıl dayansın? Böyle bir heyecan yıllar boyu sürecek olsa, kalbimiz ne çok zarar görürdü bu durumdan.
Uzun soluklu klasik eserleri bitirip de kitabın kapağını kapatırken, genellikle karmakarışık duygular hüküm sürüyor bende. Don Quijote içinse bu durum en baştan şekillenmişti sanırım, yani okumaya yeni başladığımda bile, bittiğinde etkisi altında kalacağımı hissetmiştim.
Gezgin bir şövalye olduğuna inanan, kendine bir silâhtar ve ulaşılmaz
Sen yoksun, kapım düşüncelere açık;
Sesimde ritm oldun, düşüme maya.
Sen, hüzün perçemim, beyaz karanlık;
Dolunaylar gibi doğuver artık,
Kutsal ışığınla parlat aşkımı,
Parlat ki düş atım aksamaya!
Yıllardır beklerim geleceksin diye
Umut tohumlarım güleç ve diri,
Bir tılsımlı kuş ol geliver gayri;
Geliver kapıma, gitme bir daha!
De ki: -'Ebedidir bu aşk, bu bahar.'
Çiçeklerin, türkülerin en güzeli yar;
Yaşama gücümsün, sensin hayatıma
Bir minyatür gibi renk veren rüya.
Bahaettin Karakoç