Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben bulutların dilinden anlamam o yüzden sık sık yağmur yağar ben dışarı çıkınca.
Sayfa 11
Katilin Özrü Asansör geldi. İnene kadar Hakan’ın davudi sesini düşündü Aylin. Dışarı çıkınca hemen aracına gitmek yerine biraz yürümek istedi. Caddenin kenarındaki sarı yapraklar çok güzel göründü gözüne. Aşağı kadar yürüdü, sonra tekrar araca doğru yürümeye başladı. Aracın önünde durmuştu ki, Hakan, “İyi misiniz komiserim? Solgun
Reklam
Ben bulutların dilinden anlamam. O yüzden sık sık yağmur yağar ben dışarı çıkınca. Şimdi bütün bunların önemi yok. Önemi yok şimdi bütün bunların. Ben umut arıyorum. Ben umut arıyorum. Ben umut arıyorum. Ben seni arıyorum.
Beyaz Mantolu Adam
Kalabalık bir topluluk içindeydi. Başarısızdı. Parası yoktu. Dileniyordu. Caminin önündeydi. Büyük bir camiydi bu. Minareleri, kubbeleri, kemerleri ve parmaklıklı pencereleri filân hepsi tamamdı. Özellikle avlusu: dilenenler için en önemli yer. Bir kenarda duruyordu. Hiçbir hüner göstermediği için ya da acındırıcı bir garipliği olmadığı için
Sayfa 13 - Sinan Yayınları 1973 - İletişim Yayınları Bütün Eserleri 4 İstanbul 1987 2.BaskıKitabı okuyacak
Nurten dışarı çıkınca da Nazım Yusuf’a dönüp “seni seviyor” Yusuf kırgın bir gönül sesi ile: "benden çok Hüseyin Bey’i seviyor” deyince Nazım komutan güldü. “ben insan sarrafıyım Yusuf. Bu kadın sana buz gibi âşık. Hüseyin’e ise hayran gerek zekâsına gerek ön görüsüne” Uğur UKUT (Tugvan-2 Kıyamet kızılı)
Tarık Tufan
Dışarıda yorgun bir sonbahar havası var. Ağaç dipleri yaprak mezarlığına dönüyor. Üşüyen sevgili için kaşkolunu çıkarıp, onun zarif boynuna sarma vakti. Bir sahil kenar çaycısına sığınma vakti. Bulutlar bir şeyler anlatmaya çalışır böyle zamanlarda. Ben bulutların dilinden anlamam. O yüzden sık sık yağmur yağar ben dışarı çıkınca. Şimdi bütün bunların önemi yok. Ben umut arıyorum. Ben umut arıyorum. Bem umut arıyorum. Ben seni arıyorum. |Tarık Tufan
Reklam
Ben bulutların dilinden anlamam. O yüzden sık sık yağmur yağar ben dışarı çıkınca....
Vladimir Vladimiroviç Mayakovski (Şiirler) Syf. 69
Geniş adımlarıma dayanmıyor yolların uzunluğu. Nereye gitsem ki içimdeki bu cehennemle Hangi göksel Hoffman tasarlayabilir seni, olmaz olası?! Sokaklar daralıyor sevinç fırtınasından. Bayram dışarı salıyor eğlenenleri boyuna. Dalmış gitmişim. Katılaşmış ve sayrı düşünceler sızıyor, o kan pıhtıları sızıyor kafatasından. Ben yaratanım ya bayram eden
Charlie Chaplin\'in Kızına Mektubu....
Sevgili kızım Şimdi gece,Noel gecesi.Benim küçük kalemimdeki silahsız muhafızların hepsi derin uykuda.Kardeşlerin uyuyor,annende uykuya daldı.Ne var ki sen çok uzaklardasın;eğer şu anda şu dakikada fotoğraflarına bakmıyorsan kör olayım. Fotoğrafların burada masanın üzerinde kalbime en yakın yerde duruyor.Oysa sen neredesin?
Allah'ın Sevmediği Amel ZULÜM
Allah'ın Sevmediği Amel ZULÜM Zalim:Haksızlık ve zulüm eden, kötü kıyıcı, merhametsiz, gaddar kimse demektir. Zulüm:Haksızlık, eziyet, işkence, baskı, adaletsizlik demektir. Zulüm: bir şeyi kendine ait olmayan yere koymak, sınırı aşmak doğru davranmamak, günah işlemektir. Mazlum:Zulüm görmüş, zulme, haksızlığa uğramış kimse
Reklam
13. Fotoğraf
Safter henüz dünyaya gelmeden. Ruşen bir apandisit ameliyatı geçirmişti. Çok başarılı bir ameliyat değildi. Ve bu da küçük Safter'i etkiledi sanırım. Hasta geldi dünyaya, ancak iyileşeceğine inanıyorduk. On gün, on gece başucunda oturdum. Son gün bir iş için dışarı çıktım. Ben çıkınca o da, dilsiz çocuk da, vedalaşıp gitmiş..
Sayfa 299 - ithakiKitabı okudu
Dışarıda yorgun bir sonbahar havası var. Ağaç dipleri yaprak mezarlığına dönüyor. Üşüyen sevgili için kaşkolunu çıkarıp, onun zarif boynuna sarma zamanı. Bir sahil kenarına çaycısına sığınma vakti. Bulutlar bir şeyler anlatmaya çalışır böyle zamanlarda. Ben bulutların dilinden anlamam. O yüzden sık sık yağmur yağar ben dışarı çıkınca. Şimdi bütün bunların önemi yok. Önemi yok şimdi bütün bunların. Ben umut arıyorum. Ben umut arıyorum. Ben umut arıyorum. Ben seni arıyorum.
"Dışarıda yorgun bir sonbahar havası var. Ağaç dipleri yaprak mezarlığına dönüyor. Üşüyen sevgili için kaşkolunu çıkarıp, onun zarif boynuna sarma zamanı. Bir sahil kenarı çaycısına sığınma vakti. Bulutlar bir şeyler anlatmaya çalışır böyle zamanlarda. Ben bulutların dilinden anlamam. O yüzden sık sık yağmur yağar ben dışarı çıkınca..."
Sayfa 11
573 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.