Ahmet Ümit
“ a İstanbul (beyim aman) sen bir han mısın
varan yiğitleri de (beyler aman) yutan sen misin”
diyerekten sazını eline alıp bu türküyü havalandırıyor Hisarlı Ahmet kocamış şehire karşı …
Kocamış diyorum, zira dönüp de mazisine bakınca benim diyen hesaplayamaz olsa gerek konanını göçenini. İşte bu kitap, böylesi bir tarihsel yolculuğa davet ediyor bizi, izlencenin doruklarına çıkarma vaadiyle hem de. Ve dahası bir polisiye aksiyonunda…
Büyün hikaye şöyle başlıyor: Amanvermez Avni nam başkomiserimiz Nevzat ve yardımcıları Sarayburnu’nda, Atatürk heykelinin hemen altında bir ceset buluyorlar. Kurban demek daha mı doğru olur bilemiyorum açıkçası çünkü ceset bir bakıma heykele adanmış gibi bir duruşta bırakılmış ve ayin havası katılmış gibi… Sonrasında ise maktulün bileklerinden bağlanmış avucunda madeni parayı farkediyorlar: İstanbulun kurucusu ve ilk isim babası olacak kral Byzas’ın efsane kenti Byzantion madeni parası. Zorlu bir maceranın işaret fişeği de işte bu cinayet oluyor.
Bir yandan polisiyenin en vurucu noktalarında gezinirken bir yandan da Başkomiser Nevzat bize İstanbul’umuzu adım adım, köşe bucak dolaştıracak. Maziden günümüze tarihin tozlu sayfalarında çıkılan seyahatte, bu kocamış şehirin ne insanlar yuttuğuna şahit olup aynı şehrin nasıl hem bir çiçek kadar narin hem de bir bıçak kadar keskin olabileceğine tanıklık edeceğiz.
kitapla kalın…
İstanbul HatırasıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935,2bin okunma