Mademki tanrısal kudretin rehberliği veya izni olmadan başımıza hiçbir şey gelemezdi, bu hüsranların da kaynağı doğanın ötesinde olmalıydı ve Tanrı katından, belki de doğrudan, belki de telkin yoluyla gitmemem isteniyordu. Kalmam gerçekten Tanrı'nın isteği ise, etrafımı saran bütün bu ölüm ve tehlikenin ortasında beni onun koruyacağını düşündüm. Tanrısal olduğuna inandığım bu telkinlere rağmen buradan kaçıp kendimi korumaya kalksam Tanrı'dan kaçmış olacaktım. O da beni nerede ve ne zaman uygun görürse yakalayıp adaletini yerine getirecekti.
Bir sabah bu konuyu kafamda evirip çevirirken büyük bir huzurla şunu farkettim: Mademki tanrısal kudretin rehberliği veya izni olmadan başımıza hiçbir şey gelemezdi,bu hüsranların da kaynağı doğanın ötesinde olmalıydı ve Tanrı katından,belki doğrudan,belki de telkin yoluyla gitmemem isteniyordu. Klamam gerçekten Tanrı'nın isteği ise, etrafımı saran bütün bu ölüm ve tehlikenin ortasında beni onun koruyacağını düşündüm. Tanrısal olduğuna inandığım bu telkinlere rağmen buradan kaçıp kendimi korumaya kalksam Tanrı'dan akçmış gibi olacaktım. O da beni nerede ve ne zaman uygun görürse yakalayıp adaletini yerine getirecekti.
Şengör'ün bilimden ahlaki rehber yaratmaya çalıştığı örnek bu değildir. Şengör, 1980 darbesi sonrasındaki işkencelerle ilgili yorumunda da benzer bir çabaya girişir. Bu röportajda Şengör, insanlara dışkı yedirmenin işkence olmadığı çünkü gorillerin de dışkı yediğini belirtmiştir.
" Bir kere dışkısını yedirmek işkence değil... Ben bal gibi yerim. Niye biliyor musun? ... Ben bunların yendiğini gördüm. Bir gün San Diego Hayvanat Bahçesi'nde goriller birbirlerini dışkılarını ikram ediyorlardı. Onlar da bizim gibi primatlar. Gayet güzel, hiçbir şey de olmaz. "
Yukarıdaki altında da görmekteyiz ki Şengör'e göre, doğa, neyin ahlaki olup neyin olmadığını da belirleyen bir otorite halini almıştır. Ayrıca şunun altını çizmem gerekir ki Şengör, zaman zaman " bilimin rehberliği" ile "doğanın rehberliği" ni de birbirine karıştırmaktadır. Esasen bilim, doğayı anlamamızı sağlayan araçtır. Ancak bilim bize, Şengör'ün düşündüğü gibi " Doğada gördüklerinizi kopyalayın, taklit edin. " demez. Diyelim ki bilimin yardımıyla doğada gorillerin dışkı yediğini gördük. Hiçbir bilimsel yasa, bize dışkı yememizi gerektiğini öğütlemez. Bilim sadece şahitlik ettiğini söyler. Ne yapmamız gerektiğini değil.
2020'nin en iyi 20 filmi
20. apples
christos nikou'nun ilk uzun metrajı 2020 sinema yılını çeşnilendiren sürpriz filmlerden biri olarak karşımıza çıktı. yorgos lanthimos ile dogtooth (2009) filminde yardımcı yönetmen olarak da çalışmış olan yönetmen nikou, yunan yeni dalga sineması (greek weird wave) geleneğini takip ediyor ve yine bu
_Din, tanrıdan gelen ahlaktır. İnsan ise kötü bir varlıktır ve din insana ahlaki buyruklar verir. Fakat doğasındaki kötücül irade karşısında insanın aşkın iradeye yönelmesi, onu kötülük eylemlerinden uzaklaştırmaz ve din yetersiz kalır. İnsan saf özgürlük idesine yönelmedikçe, kesin ahlaki buyrukların sorumluluğunu almadıkça kötülük kendini
Yürümek gerçekten ilginç bir makale.Doğa ,yürümek ve insan arasındaki bağ üzerine yazılmış olan bu makale yapılan yürüyüşlerin faydalarını, insan üzerindeki olumlu tesirlerini, insanın ruhunu yatıştırdığını savunur.
Doğanın -yabaniliğin -güzelliğini savunan yazar, bakış açısıyla çok farklı bir yerde duruyor.
Kendini ve satırlarını modern dünyanın estetik kavramlarından soyutluyor. Tamamen doğanın estetiğine , yabanlığın estetiğine vurgu yapıyor.Bu estetiği yürürken keşfediyor.Yürümeyi ise sanat olarak nitelendiriyor.
Metinde yürümenin tarifini yapıyor. Yürüyüşün ne olduğunu açıklıyor. Ayrıca bir yürüyüşçü olabilmek için bu yetinin göklerden gelmiş olması gerektiğini savunuyor.
Yazar,evde ve işte yerinden kalkmayan , duran,yollarda yürüyen insan ile gerçekten yürüyen insan arasındaki farkı irdelerken, yürüyüşün nasıl yapılacağını, doğanın yürümeye yaptığı rehberliği,iklimin insan üzerindeki etkisini de anlatıyor. Dünyayı yabaniliğin koruyacağını savunuyor.
YürümekHenry David Thoreau · Karbon Kitaplar · 20203,152 okunma
Friedrich Nietzsche Lütfen şu çok önemli cümlenin altını çizin:
Anlam, sonsuzun içinde değil, yaşamın her anında gizlidir.
Hayatın içinde sonsuzu aramanın ve hayatı anlamlı kılmanın şifresi burada saklıdır.
Kim bilir belki de anlam, hiçliğin ruhumuza ilham ettiği sonsuzluk düşüncesinde saklıdır?
Kim bilir belki de anlama, absürdün zihnimize