Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
anıtkabirin yapılacağı yerin seçilme sürecinde yaşananlara dair..
Anıtkabir inşaatı 1943'te başladı ve 10 yıl sürdü. Ankara caddelerinde gerçekleştirilen ve bir önceki bölümde ayrıntılı bir şekilde anlatılan törenin ardından Anıtkabir 10 Kasım 1953'te resmi olarak açıldı. Ancak, herhangi bir inşaatın başlayabilmesi için önce müsait bir yere ve uygun bir tasarıma ihtiyaç vardı. Anıtkabir için yer
Yasak aşka, gönderilmeyen mektuplardan.
"Nerede olduğunu bilmiyorum, neden kaçtığını, ne düşündüğünü... Eğer içinde en küçük bir soru varsa, eğer en küçük bir pişmanlık duyuyorsan bana bunu söylemelisin. Yoksa hepsi yalan mıydı? Bütün o sözler, bütün o şarkılar, bütün o gözyaşları hep sahte miydi? Seni bulmak, yakana yapışıp, gözlerimin içine bakarak gerçeği söylemen için sarsmak istiyorum. Yoksa korkup artık vazgeçtiğini söylemek yerine kaçmak mı istiyorsun?.. Eğer öyleyse merak etme ben de seni artık görmek istemiyorum... Hayatımızı mahvetmeden önce bu sonu olmayan hayalden uyanalım ve doğru olanı yapalım... Sana bütün bir hayat boyu mutluluklar diliyorum... "
Reklam
biz madde ile karışmış durumdayız ve maddenin kendisi de bizim ilk töz'den uzak oluşumuzun nedenidir. bundan ötürü tözlerimiz ona ne kadar yakın olursa, onun hakkındaki tasavvurumuz da zorunlu olarak o nispette daha kesin ve daha doğru olacaktır. çünkü biz maddeden ne kadar sıyrılırsak, ilk töz'e ilişkin tasavvurumuz o kadar tam olacaktır. o'na daha yakın olmamız ise ancak bilfiil akıl olmamız sayesinde mümkündür. maddeden tamamen sıyrıldığımız zaman, zihinlerimizde ilk olan'a ait kavrayışımız tam olacaktır.
·
Puan vermedi
Ben düz anlatımlardan çok sıkılıyorum. Hele ki eğitici olmak adına her kelimeye, gerekli/gereksiz açıklama getirildiğinde buhranlar geçiriyorum. Okuduğum sayfa kadarıyla değerlendirmem gerekirse; eserde insan psikolojisinin, insanın hayatındaki yerine değiniliyor. İnsan psikolojisinin ve düşünce yapısının kişiden kişiye; yaşayış şekillerine ve alınan eğitimlerine göre sonuçlarının değişkenlik gösterdiğine vurgu yapılıyor. Şu cümleleri kurarken dahi benim nefesim kesiliyor. Ortaokulda psikoloji alanında öğrenciye verilebilecek düzeyde bir ders kitabı gibi düşünün. Benim kanaatimce birçok kitap okurun hâkim olacağı düzeyde bilgiler ele alınmış. Ve kitaptan da yola çıkarak benim gelişimim ve düzeyime göre çok sıradan bir eser. Yine de herkese keyifli okumalar diliyorum Tüm okurlara selam olsun
İyi Düşün Doğru Karar Ver
İyi Düşün Doğru Karar VerDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20081,424 okunma
Garip bir soru bu. Ama ya doğruysa? Kim bu soruya "evet" diyecek, kim bu gerçeği kabul edecek, kim kabul ettiği bu gerçeği, kendi haçını taşır gibi sırtında taşıyabilecek? Hepimiz gizli gizli, hayatımız boyunca çeşitli mutluluk kavşaklarından geçtiğimizi biliyoruz, genellikle o kavşaklarda ters yana döndüğümüzü de. Niye sapamadık aslında sapmak istediğimiz yola? Eğer hayatımız kaybetmeye pek de aldırmadığımız bir oyun olsaydı, zarımızı attıktan sonra, istediğimiz yöne sapar mıydık? Niye sapmadık peki? Hayatımız bir oyun olmadığı için mi? Mutluluk yalnızca oyunlarda mı var? Gerçek hayatta mutluluğa doğru yürünmez mi? O mutluluk kavşaklarında ne engelledi bizi? Niye bir mutluluğu kendi ellerimizle öldürdük? O yaşanmamış mutlulukların hayaletleri arada sırada rüyalarınızda çıkmıyor mu ortaya ya da huzursuz yaz gecelerinde dağınık saçlarıyla gelmiyorlar mı? Yaşanabilecekken yaşanmamış kaç mutluluk var hayatınızda? Yaşanmışlardan fazla mı? Yaşanmamış olanlar yaşanmışlardan fazla, değil mi?
Karanlıkta Sabah Kuşları
Karanlıkta Sabah Kuşları
Mitingler yasaklanmış olduğu için İkinci Sultanahmed Mitingi'ni tertipleyenler, yayımladıkları bir beyanname ile halkı, 30 Mayıs cuma günü, kurtuluş için dua etmek üzere, camilere davet etmişlerdi.⁹⁶¹ Fakat halkın daha çok Sultanahmed'de toplanması isteniyordu. Burada gerekli tedbirler de alınmıştı; meydanda siyahlarla örtülü bir kürsü
Sayfa 236Kitabı okudu
Reklam
Bundan sonra artık hiçbir şey demeden, ne hızlı ne yavaş, tam olması gereken tempoda dosdoğru yürüyelim. Bu yol nereye gidiyor? Bunu büyüyen bir asmaya sormalısın. Asma sana cevap verecektir: "Hiç bilmiyorum. Ama güneşe doğru büyüyorum."
Sayfa 142Kitabı okudu
Tüm kapılar sana açık. Her zaman açıktı. Tek yapman gereken kapıyı azıcık aralayarak enerjinin sana doğru akmasını sağlamak. Eğer hazırsan, gerisini rezonans alanı senin için halleder.
Sayfa 129 - ElipsKitabı okuyor
Mutluluğa çok yaklaştığımızı bildiğimiz halde mutluluğa arkamızı döndüğümüz ve yıllarca hep hatırlayıp tuhaf yaz gecelerinde kendimizle hesaplaşmak için, hatıraların arasından çekip çıkardığımız anlar. Bir başkasının hayatı gibi yaşasaydık kendi hayatımızı, "istiyorsan yap" diye rahatça öğütler verip yapılacak olanı hiç tereddütsüz söyleyebileceğimiz yabancı bir hayat gibi yaşasaydık eğer, acaba daha doğru ve daha mutlu bir hayat mı yaşardık? Taşlarımızı oynanması gerektiği gibi mi oynardık acaba?
Karanlıkta Sabah Kuşları
Karanlıkta Sabah Kuşları
Hayatımız, kaybetmeye aldırmadan renkli kareler üstünde parmağımızın ucuyla ittiğimiz bir taş olsaydı eğer; zarlar atıldığında ve şu yana mı, yoksa öbür yana mı süreceğimizi düşündüğümüzde, en doğrusunu endişesizce seçeceğimiz bir oyun olsaydı, taşımızı mutluluğa doğru daha rahat mı sürerdik? "Taşımı o yana doğru sürmeseydim keşke" dediğimiz kareler yok mu hayatımızda? "Bana uzanan o eli değil de öbürünü tutsaydım" dediğimiz ya da "arkasından seslenseydim, gitme deseydim" dediğimiz kareler.
Karanlıkta Sabah Kuşları
Karanlıkta Sabah Kuşları
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.