Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
216 syf.
7/10 puan verdi
Kitaplar ölüleri canlandırmaz; bir budalayı akıllı, bir aptalı zeki yapmaz. Zekayı canlandırır, biler, keskinleştirir ve bilgi açlığını giderir. Ondan sessizlik istediğinde dilsizdir; konuşturmak istersen eğer bir hatip olur. Kitap sayesinde, bir ay içinde, bir uzmanın ağzından bir yaşam boyu öğrenemeyeceğin kadar şey öğrenirsin ve bu yüzden bilgiye borçlanmış olmazsın. Kitap seni iğrenç insanlarla düşüp kalkmaktan ve aptal, anlayışsız insanlarla ilişki kurmaktan kurtarır. Gece gündüz, hem yolculuklarında hem yerleşik bir yaşam sürerken itaat eder sana. Gözden düşersen eğer, kitap sana gene hizmet etmeye devam edebilir. Sana doğru ters rüzgarlar esmeye başlarsa, kitap sırtını dönmez. Öyle bir zaman gelir ki kitap, yazarından üstün olur.
Ebuzer
EbuzerAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 20091,928 okunma
Yüksek sesle konuşma olur mu benimle? Fısılda yeter, duyarım ben, bağırma ne olur.. Ve lütfen benim sesimin yüksek perdeden çıkmasına da aldırma. Kalabalık evde büyüdüğüm için birbirimize bağırmadan duyuramazdık sesimizi. O yüzden küçük harflerle konuşmayı bir türlü beceremedim. O zamanlar da farkındaydım aslında, ne kadar çok bağırırsam o kadar
Reklam
(Uzun olduğunu biliyorum fakat zaman harcamaya değecek çok güzel bi hikaye okumanızı tavsiye ediyorum.) İYİLİK VE KÖTÜLÜK Bir varmış bir yokmuş. Allah’ın kulu çokmuş. Günün birinde biri İyilik biri Kötülük diyorlarmış iki kişi varmış. Bunlardan biri sürekli iyilik yapma gayretinde öteki kötülük yapma gayretindeymiş. Bir gün böyle bizim gibi
Bekarlara ev vermiyorlar, doğru; Evlilere kız vermedikleri de doğru, Bu yüzden bir gün seni bırakırım ya, Tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu. Evet, gün geliyor bıkıyorum senden Ama İstanbul'dan bıkmak gibi bir şey bu, Git, istersen, cüzam kap bir yerlerden, Görmek istersen, nicedir, tutkunluğumu.
Kelimeler ne işe yarar? Edebiyat, hiç beklemediğiniz sonuçlara da sebep olur, tahmin bile edemezsiniz. Sizi ‘geçici olarak zamandan çeker alır, sonra daha iyi bir biçimde geri verir!’ Anamın, ‘deli olan deliğinden çıkmaz’ dediği türden bir hava. Kışın en soğuk günleri. Soba gürül gürül yanıyor. Tüm kardeşlerin yan yana serili yün
348 syf.
7/10 puan verdi
Kitap bilimkurgu türünde oluşturulmuş (bana biraz ütopik geldi) Urras ve annares adlı iki dünyada yasam tarzını ele alıyor kitap.(Urras dünyayı annareste ayı temsil ediyor)urrasın kurallarından bıkan bir grup insan Annareste özgürlüğü kurmakicin( sonrasında içten içe bagimliliklar yaratıyor topluma)bir nevi göç eder ve orada yeni bir yasam ,toplum
Mülksüzler
MülksüzlerUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 202112,4bin okunma
Reklam
-Geçenler de bir hikaye anlatmıştınız,Mecnun'un Leyla ile buluşmalarının hikayesi onun gibi mi ? -Hele hatırlat bakalım şu hikayeyi! -Destur diyerek efendim...Mecnun bir gün fırsat buldu Leyla ile oturmaya muvaffak oldu.Leyla da onu sınamak için ondan bir dilek diledi "Ey âşık! Neyin varsa getir." Sevgili'yi görünce konuşamaz olan
BANKO Biber ki yasa dışı önderidir sebzelerin: Şu sofrada ikimiz için de vur emri! Sözcükler alevler içinde nasıl da serin! Orta yerde durmuyor bir türlü yumru. Bu akşamüstü üç şey doğruladı beni: Kulüp rakısının üstündeki resim, bir; Ortak arkadaşımız Prens Hayati, iki; Üçüncüsünü sorma, bizimle ilgilidir. Bekârlara ev vermiyorlar, doğru; Evlilere kız vermedikleri de doğru, Bu yüzden bir gün seni bırakırım ya, Tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu. Evet, gün geliyor bıkıyorum senden Ama İstanbul'dan bıkmak gibi bir şey bu, Git, istersen, cüzam kap bir yerlerden, Görmek istersen, nicedir, tutkunluğumu.
Sayfa 148Kitabı okudu
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında. Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir
9. BÖLÜM SONSUZ SABIR Bir zamanlar cennet meyvesini işitmiş olan bir kadın vardı. Ona tamah etti. Adına Sabar diyeceğimiz bir dervişe sordu, “Bu meyveyi nasıl bulabilirim ki böylece mevcut bilgiye erebileyim? “Sana verebileceğim en iyi tavsiye benimle çalışman olur,” dedi derviş. “Fakat böyle yapmazsan, kararlı bir şekilde ve bazen yerinde
Reklam
Charlie Chaplin\'in Kızına Mektubu....
Sevgili kızım Şimdi gece,Noel gecesi.Benim küçük kalemimdeki silahsız muhafızların hepsi derin uykuda.Kardeşlerin uyuyor,annende uykuya daldı.Ne var ki sen çok uzaklardasın;eğer şu anda şu dakikada fotoğraflarına bakmıyorsan kör olayım. Fotoğrafların burada masanın üzerinde kalbime en yakın yerde duruyor.Oysa sen neredesin?
“Çok İstersen Olur Kuzum...”
"Hiç okula gitmeyen, okuma yazması olmayan ama tanıdığım en bilge kadınlardan biri olan anam, hayatı boyunca emeğe, çalışmaya ve inat etmeye iman ederek yaşadı. Defter kapladığım renkli ambalaj kağıtlarının ucunu tükürüğüyle ıslatıp dudağına ruj yapacak kadar kadın, ya da kurban bayramlarında evimizin bahçesinde kurban kesecek kadar erkekti. Virginia Woolf’un dediği gibi, 'içindeki erkekle' mi buluşmuştu, bilmiyorum. Lakin, hayatla ve dünyayla iyi bir ortaklık kurduğu kesindi, ben şahidim. Çocukken bir şey görürsünüz, istersiniz. Benim de olurdu. Anama giderdim. 'Çok istersen olur kuzum derdi. 'Çok istersen olur' lafını ciddiye aldım. Yaşantımın sonraki dönemlerinde bazı şeyleri çok istediğim oldu. Olmamışsa, 'Demek ki çok fazla istememişim' diyordum. Çaresiz zamanlarımda yine anama giderim. Gazeteye yetiştirmek zorunda olduğum bir yazıda ve çıkışsız kaldığım yerlerde anamı uykudan uyandırıp, 'Yav ana o gün ne olmuştu, şunu bir daha anlatsana' diyerek yazıyı bağladığım çok olmuştur. O yüzden 'Bir şeyi fazla istemek' fikrini önemserim. Dünü yarına bağlayabiliriz. İyi bir geleceğe doğru gidebiliriz. Çünkü çok istiyoruz..."
Sayfa 333 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
1.262 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.