Dün otobüsteyim,yanımda iki öğrenci kız biri 21 biri 22 yaşında.Tepemde dikiliyorlar birden biri diğerine '50 yaşında bir insan artık hayattan zevk alır mı sence?'.Diğeri 'yani artık hayatının çoğunu yaşamış almaz bence' dedi. Ve ben, ertesi gün doğumgünü olan ben, 50 yaşa 3 basamak kalan ben düşündüm....Önce karşıdaki camdaki yansımama baktım.'Botoks zamanım geldi mi yoksa geç blle mi kaldım'diye düşündüm.Sonra 60'a yaklaşan ayağına hiç üşenmeyen canıtez sevgili eşimi düşündüm.Sonra 70 yaşındaki kahkahaları apartmanı inleten canım annemi düşündüm.Sonra 75 'i deviren saatlerce spor (özellikle Fenerbahçe) ve siyaset konuşabilen her gün bulmaca ve sudoku çözen biricik babamı düşündüm.
Sonraaaaa bebeklikten çocukluğa,çocukluktan ergenliğe,ergenlikten genç delikanlılığa geçişini zevkle,heyecanla,gururla,merakla izlediğim yakışıklı oğlumu düşündüm.Ve dedim ki 'hayat her yaşta güzel sevgili gençler yedisinde de yetmişinde de.Ve hayattan zevk almayı ancak bir umudunuz,yaşam anlamınız yoksa bırakabilirsin bunun da yaşla hiç alakası yok'.