"Gidenler bizden hep bir parça götürürler
O parçanın yerinde de derin izler kalır
Herkesin bir yara izi vardır
İnsanlardan gizlemeye çalıştığı saklamak için çok uğraştığı bir yara izi
Herkesin bir yara izi vardır
Kimseye dokundurtmayacak kadar güzel olan
Baktıkça nefes alabiliyor olmanın kıymetini anlamanı sağlayacak bir yara izi
Bu izlerle yaşamaya alışırsın
Bir sabah belki gün doğarken baktığında dışarı yaşamayı yeniden sevebilirsin
Ve bir gün elbet birileri o yara izlerine dokunur
Acın da biraz olsun hafiflemeye başlar."
youtu.be/iKvth9aim2I?si=...
Üzülme canım, bu da geçer elbet. İnsanlar gelip geçicidir, ömürde buna dahildir; belki bu ikisi de kardeştir. Bunu bildiğin halde yaşarsın ve belki de karşındaki insana umut beslersin. Dünyayı boş verirsin, sonra sürekli aynı durakta beklersin. Beklerken yitersin, beklersin, beklersin, beklerken umudunu yitirirsin ve umut, bekleyenin gözünde bitmek tükenmek bilmeyen bir şarkıdır. Sonra bir selama muhtaç kalırsın, bu sanki semadan yıldız tozu dökmek gibidir, her yeri kaplar ve mütemadiyen herkese dokunur ama sana uğramaz. Mutluluğa giden yol kendini bulmaktır bulamayan erişemez. Virane yüzler gülmez. Gerçi gülse de farketmez. Ben habelkakader yaşamışım bu hayatı, biri geçse ne olur, geçmese ne olur durağımdan? çabam ne? Mutlu olmayı dilemekten başka? Şu karşımda duran adamın içtiği sigara dumanında görüyorum karanlığın her katresini, gözleri kuyu gibi düşersin lakin kurtulamazsın, halin hal değil, durduğun yer yer değil. Gerçekten görenler görse anlar halini, yüz yıl önce yaşamış yaşlı insan.
Gidenler bizden hep bir parça götürürler. O parçanın yerinde de derin izler kalır.
Herkesin bir yara izi vardır, insanlardan gizlemeye çalıştığı, saklamak için çok uğraştığı bir yara izi.
Herkesin bir yara izi vardır kimseye dokundurtmayacak kadar güzel olan, baktıkça nefes alabiliyor olmanın kıymetini anlamanı sağlayacak bir yara izi.
Bu izlerle yaşamaya alışırsın. Bir sabah belki gün doğarken baktığında dışarı yaşamayı yeniden sevebilirsin.
Ve bir gün elbet birileri o yara izine dokunur, acında biraz olsun hafiflemeye başlar.
Dolaştım yıllardır şurda burda,
Ucuz otellerde kaldım.
İğne iplik taşıdım yanımda,
Bir düzen tutturamadım.
Kadınlar da oldu elbet yaşamımda,
Biri hariç hepsini bağışladım.
Sınadım kendimi karşılıklı acıyla,
Ben hep ölüme ve aşka inandım.
Bir şey var dokunur bana;
Yüzüme uymayan iğreti adım.
Kimsenin çaresizliğinden kaçmadım , elimde olmayanlara güvenmek gibi pis bir huyum da vardır. Oldurmaj için parçalara bölerim kendimi , yetebilmek için her bir parçamla farklı bir yere koşarım. Bazen olur baden olmaz. Sadece koşmak da dokunur elbet bir derde , deva olamaz belki ama okşar en azından, biraz da olsa iyi hissettirir.
Dolaştım yıllardır şurda burda.
Ucuz otellerde kaldım.
İğne iplik taşıdım yanımda.
Bir düzen tutturamadım.
Kadınlar da oldu elbet yaşamımda.
Biri hariç hepsini bağışladım.
Sınadım kendimi karşılıklı acıyla.
Ben hep ölüme ve aşka inandım.
Bir şey var dokunur bana;
Yüzüme uymayan iğreti adım.
“ Gidenler bizden hep bir parça götürürler. O parçanın yerinde de derin izler kalır. Herkesin bir yara izi vardır insanlardan gizlemeye çalıştığı. Saklamak için çok uğraştığı bir yara izi. Herkesin bir yara izi vardır kimseye dokundurtmayacak kadar güzel olan. Baktıkça nefes alabiliyor olmanın kıymetini anlamanı sağlayacak bir yara izi. Bu izlerle yaşamaya alışırsın. Bir sabah belki gün doğarken baktığında dışarı, yaşamayı yeniden sevebilirsin ve bir gün elbet birileri o yara izlerine dokunur. Acında biraz olsun hafiflemeye başlar. “
Kadınlar da oldu elbet yaşamımda,
Biri hariç hepsini bağışladım.
Sınadım kendimi karşılıklı acıyla,
Ben hep ölüme ve aşka inandım.
Bir şey var dokunur bana;
Yüzüme uymayan iğreti adım.
Kadınlar da oldu elbet yaşamım da
Biri hariç hepsini bağışladım.
Sınadım kendimi karşılıklı acıyla,
Ben hep ölüme ve aşka inandım.
Bir şey var dokunur bana;
Yüzüme uymayan iğreti adım.
Sayfa 163 - Kırmızı Kedi Yayınevi- 3.Baskı- Mart 2014 istanbul
“Gidenler bizden hep bir parça götürürler. O parçanın yerinde de derin izler kalır. Herkesin bir yara izi vardır, insanlardan gizlemeye çalıştığı, saklamak için çok uğraştığı bir yara izi. Herkesin bir yara izi vardır, kimseye dokundurmayacak kadar güzel olan, baktıkça nefes alabiliyor olmanın kıymetini anlamanı sağlayacak bir yara izi. Bu izlerle yaşamaya alışırsın. Bir sabah belki gün doğarken baktığında dışarı, yaşamayı yeniden sevebilirsin ve bir gün elbet birileri o yara izlerine dokunur.
Acın da biraz olsun hafiflemeye başlar.”
Gidenler bizden hep bir parça götürürler
O parçanın yerinde de derin izler kalır
Herkesin bir yara izi vardır
İnsanlardan gizlemeye çalıştığı saklamak için çok uğraştığı bir yara izi
Herkesin bir yara izi vardır
Kimseye dokundurtmayacak kadar güzel olan
Baktıkça nefes alabiliyor olmanın kıymetini anlamanı sağlayacak bir yara izi
Bu izlerle yaşamaya alışırsın
Bir sabah belki gün doğarken baktığında dışarı yaşamayı yeniden sevebilirsin
Ve bir gün elbet birileri o yara izlerine dokunur
Acın da biraz olsun hafiflemeye başlar.
-Leyla İle Mecnun