Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hamile kalan, bebeği dokuz ay karnında taşıyan kadındır ama bir çocuk doğurmak eril sperme bağlıdır. Doğuran kadındır ama babanın soyu devam eder. Anne olan kadındır ama çocuğuna babanın değerlerini aktarmakla yükümlüdür.
Kelimeler neden güzel olsun?
Ben altı yaşında tacize uğramaya başladım, dokuz yaşında kadın oldum. Dokuz yaşlarındaydım tecavüz ettiğinde. Bir hafta normal oturamadım. Hep yan oturuyordum, çok canım yandı. Sonra devam etti, ne zaman canı isterse buldu, yakaladı ve yaptı.
Sayfa 45 - Ensest Mağduru Çocuk
Reklam
Çengeloğlu Tahir Paşa (ö. 1851), Osmanlı bahriye teşkilâtının ıslahı için gayretle çalışmış bir amiraldir. Kaptanıderya olduğu dönemde Bahriye Dairesi, Kasımpaşa'daki Divanhane (Şimdiki Kuzey Deniz Saha Komutanlığı) binasında bulunuyordu. O sırada, padişah iradesiyle bütün Kasımpaşa ve Galata havalisinin asayiş görevi kendisine verilmişti.
YİRMİ DOKUZ HARFİN EKSİĞİYDİN içimde bir sen var senlerce sennn alfabemin harfleri yetmiyor ne içime ne içimdeki seni anlatmaya bazen harfleri karşıma alıyorum
Tek hüneri çocuk doğurmak olan bazı kadınlara hiciv
Dokuz lohusalık döneminde onbir çocuk doğurdu ve karnı burnunda görünmeyi hiç bırakmadı. Şimdi bile muhtemelen hamiledir.
Derin tefekkürler ve ardından bunu veciz söylemeye çalışmak, bunun için sancılanıp bunun için dokuz doğurmak... İşte benim gecelerimi dolduran sır. Kanaat ve tevekkül, içe doğru yapılacak seyr ü seferler, niçin ve nedenleri çok bir düşünce dünyasında çırpınarak geçen yıllar..
Sayfa 339Kitabı okudu
Reklam
"Soru - Bir yapıtın ortaya çıkması, "doğum doğurma" olarak nitelendirilirse, bu "doğum doğurma"yı nasıl yaparsınız? Cevap - Hiç belli olmaz... Kimileyin sezaryenle doğururum, kimileyin dokuz doğururum, kimileyin de ışığı gören dışarı fırlar... Bir bakmışsın, iyice kısırlaşmışım, hiç doğurmam... Bu "doğurmak" nitelendirmesini hiç sevmedim ya, bir eserin yaratılmasına doğurmak diyorsanız ne yapalım... Doğurgan sayılırım, ama doğurganlığımdan değil, zora gelmemden çok doğurmam... İster istemez doğuracaksın; yaşam koşullan, geçim zorla doğurtturuyor, yumurtlatıyor bile..."
Ne diyordu? Döverim seni deyip ağzımı kapatıyor, sıkıştırıyordu beni. Baba- annene söylerim, atarız seıü bu evden gibi şeyler söylüyordu. Ba- baannem de diktatör bir kadındır, dayağım da çok yemişimdir. Be- ni soba maşasıyla dövdüğünü, perde açık kaldı diye maşayla kafa- mı kırdığım bilirim. Korkarak büyüyorsunuz evin içinde. En büyük korkum böyle bir şeyi onlara söylersem beni evden atmalarıydı. Bannabüecek tek bir ev var, hiçbir yere gidemem. Arkanızda kim- se olmayınca düşündüğünüz şey o oluyor. Nereye gideceksin? Git- sen iki gün sonra laf yaparlar; insan eti ağırdır, ağır gelir insanlara. Taciz böyle böyle devam etti. En son artık çok ileri gitti. Bir gün, gündüz saatlerinde, o zaman da dokuz yaşlanndaydım herhal- de, arkadan tecavüz etti bana. Sonra kan aktı, bir hafta on gün ken- dime gelemedim. Küçücüktüm, korkmuştum, canım çok yanmıştı.
İbn Rüşd, kadın hakkındaki düşüncelerini, hukuk ve felsefe anlayışı gereği geniş biçimde açıklıyor. Buna göre Islam hukuku kadının erdemlerini kabul etmiştir. Ôrgensel yapısı ve bunun sonucu olan ruhsal durumlardan kaynaklanan kimi hususlar dışında kadın erkeğe eşittir. Yaratılışına uygun biçimde hakları verilmeli, yüksek görevleri teslim
Sayfa 338Kitabı okudu
121 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.