Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ariler Antik Çağ'da göçebe yaşantılarıyla ilişkili olarak tabiat güçlerini tanrılaştırmış ancak diğerlerinden farklı olarak tanrıları iyi ve kötü olarak kategorize etmiştir………. Batı literatüründe dualizm, İslam geleneğinde seniyye denilen bu bakış açısında iki farklı güç arasında ya da zıt güçler arasında bir savaş ve mücadele olduğuna inanılır.
İma yollu dualizm
"Eline geçen çok, dilediği yok, "Dilediği çok, eline geçen yok."
Sayfa 12 - Cem psikolojiKitabı okudu
Reklam
Aslında tektanıcılık, çoktanrıcılık ile düalizm ve animizm miraslarının kaleydoskopudur ve hepsini tek bir ilahi şemsiye altına toplar. Sıradan bir Hıristiyan veya Müslüman tek Tanrı'ya inanırken, aynı zamanda düalist bir kavram olan Şeytan'a, çoktanrılı azizlere ve animist hayaletlere de inanmaya devam eder. İlahiyatçıların bu eşzamanlı olarak inanılan farklı, hatta birbiriyle çelişen inançlarla çeşitli kaynaklardan alınarak benimsenmiş ibadet ve ritüeller için kullandığı bir tanım vardır: Bağdaştırmacılık. Aslında bağdaştırmacılık tek başına dünyanın en büyük dini sayılabilir.
“İkicilik ya da düalizm, bir bireyin bedensel özellikleri ile zihinsel özellikleri arasındaki ilişkinin ne olduğunu soran zihin-beden sorununa yanıt vermeye çalışır. İkiciliğe göre, zihin ve beden iki ayrı şeydir. Beden (ya da madde), bireyin oluştuğu fiziksel töz iken, zihin (ya da ruh), bedenden ayrı varlığa sahip olan ve bilinci kapsayan fizik dışı tözdür.”
“Düalizm, insanın en mahrem duygusudur ancak en üstün insan felsefesi değildir.”
Düalist dinler birbirine karşıt iki gücün varlığına inanırlar: iyi ve kötü. Tektanrıcılığın aksine düalizmde kötünün Tanrı tarafından yaratılmadığına veya onun kontrolüne girmemiş bağımsız bir güç olduğuna inanılır. Düalizm tüm evrenin bu iki üç arasındaki mücadeleye sahne olduğunu ve dünyada olup biten her şeyin bunun eseri olduğunu söyler.
Sayfa 223Kitabı okudu
Reklam
...kovulamayan kötü bir ruh gibi kadın düşmanlığı, insanların eşitlik idealiyle alay edercesine hep kendini duyurdu ve hâlâ da duyuruyor. Bu düşmanlık, internetteki porno sayfaları kadar yeni ve ilk uygarlıklar kadar eski. Çünkü biz, kökleri geçmişin büyük kültürlerine dayanan çok eski bir geleneğin mirasçılarıyız. Bu, inatla bilincimize yerleşen bir düalizm; öyle bir düalizm ki kendi cinsinin yarısının insan olma hakkını yadsıyor.
Tanzimat mütefekkirinde tam bir düalizm hâkimdir. O, ya tamamıyla kendi muhitine kapılarını kapamış bir Garp hayranıdır ya da onun içinde iki şahsiyet yaşar: bir tarafında içine kapanmış ve şeklini kaybetmiş Şark, ötede muhtevasız ve realite ile bağsız Garp. Bu düalizm birbirinden habersiz iki insan gibidir. Aralarındaki derin uçurumu fark etmeksizin yan yana yaşar dururlar.
Sayfa 53 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
478 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.