AH ÖMRÜM NE BOŞ geçtin sen! Ne beyhude cevelan ettin bu dünya aleminde. Bak ki kaç seneyi tamam ettin bu sürgün diyarında. Yaşın kaça geldi, kaç yaz, kaç bahar gördü gözlerin! Lakin sen hâlen dahi bir maksada eremedin. Bir kez dahi olsa gidip de Ravza'ya yüz süremedin.
Ah ömrüm! Bir kez olsun hacca gitmek nasip olmadı sana. Ne olurdu gideydim. Ne olurdu ben de o kara libaslı güzelin önünde diz kırıp Allaha münacat edeydim!"
Ah ömrüm ne boş geçtin sen! Ne beyhude cevelan ettin bu dünya aleminde. Bak ki kaç seneyi tamam ettin bu sürgün diyarında. Yaşın kaça geldi, kaç yaz, kaç bahar gördü gözlerin! Lakin sen hâlen dahi bir maksada eremedin. Bir kez dahi olsa gidip de Ravza’ya yüz süremedin.
Ah biçare kadınlar, neler çekermiş! Biz erkekler onları kukla değerinde kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mani oluyoruz. Bu ne rezalet! Ne küstahlık! Bir erkek tanımadığı bir başka erkeğe rastlasa yüzüne bakmaz, söz söylemez. Lakin tanımadığı ve daha önce görmediği bir kadına rastladığı anda gülerek yüzüne bakmaya, söz söylemeye başlar ve kovsalar bile yanından ayrılmaz. Demek oluyor ki biz , kadınları insan sırasına koymuyoruz. Kendimizi eğlendiemek için onların ruhunu sıkıyoruz. Serbest gezip dolaşmalarına ve eğlenmelerine mani oluyoruz. Ve bir taraftan da kendimizi onlara güldürüyoruz. Çünkü bazı kurnaz kadınlar var "Bu ne budala şeymiş, dur bununla biraz eğlenelim" diyerek bizi maymun gibi oynatırlar. Seyir yerlerinden evlerinin kapısına dek arabanın arkasından toz duman içinde götürürler. Ahlak ve adetlerimizi bilmeyen biri, bir kimseyi bu halde görse elbette "delirmiş" diyecek.
Pegasos’un sırtına binip gitmek varken burada işim neydi? Nereden çıkmıştı bütün bunlar? Gökte duran güneşin ayartması bundan mıydı? Pencerenin ardındaki avlumuzda bir şeyler olmuyorsa, bu kokular da neredendi? Yani, bana her şey aptallık gibi göründü. İnsan bazen duygularını aptallık derecesine vardırır da yolunu şaşırır ya, öyle bir şey.
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202361,9bin okunma
Ah ömrüm ne boş geçtin sen! Ne beyhude cevelan ettin bu dünya aleminde. Bak ki kaç seneyi tamam ettin bu sürgün diyarında. Yaşın kaça geldi, kaç yaz, kaç bahar gördü gözlerin! Lakin sen halen dahi bir maksada eremedin. Bir kez dahi olsa gidip de Ravza'ya yüz süremedin.
Ah ömrüm ne boş geçtin sen! Ne beyhude cevelan ettin bu dünya aleminde. Bak ki kaç seneyi tamam ettin bu sürgün diyarında. Yaşın kaça geldi, kaç yaz, kaç bahar gördü gözlerin! Lakin sen hâlen dahi bir maksada eremedin. Bir kez dahi olsa gidip de Ravza’ya yüz süremedin.
Halden bilmiyor kimseler,
Dost mu düşman mı tanınmaz,
Suda oynıyan çehreler.
Gitmekle bitmiyor umman;
Sular azgın, tekne delik.
Ah bu dağlar, ah bu duman!
Kitap Milli Eğitim Bakanlığı’nın onayladığı 100 temel eser arasında yer almış (gerçi sanırım sonradan içerdiği müstehcen kelimelerle çocukların ruhsal ve zihinsel gelişimi açısından olumsuz etkileneceğini öne sürülerek geri kaldırılmıştır. Genelde bu tarz eserlerde hep aynı şey oluyor önce mutlaka okutulması gereken en önemli eser denip sonrada