Dünya giderek küresel bir görünüm kazandıkça ayrımcılık da giderek daha vahşi bir görünüm sergiliyor.
Yaşama açık olmak, en sıradan yerlerde bile bir güzellik bulmak ve hepsinden tad almak gibi erdemler bile şüpheli bir görünüm kazanmaya başlıyor. Eskiden, öznelliğin o taşkın bolluk çağında, nesne seçimi konusunda estetik bir kayıtsızlıkla birlikte her türlü deneyimden anlam çıkarabilme yeteneği, nesnel dünya ile bağlantılı olunmasını sağlıyordu; bu dünya, parçalarında bile, öznenin karşısına elbet bir hasım gibi ama yine de dolaysız ve anlamlı bir şey olarak çıkıyordu. Ama eşyanın yabancılaşmış egemenliği karşısında öznenin teslim bayrağını çekmeye yöneldiği bir evrede, her yerde değer ya da güzellik bulma hevesi, öznenin hem eleştirel yetilerini hem de bunların ayrılmaz bir yönü olan yorumlayacı hayal gücünü bir yana bıraktığını gösterir.Her şeyi güzel bulanlar şimdi hiçbir şeyi güzel bulamama tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. Güzelliğin evrenselliği, ancak tikele mıhlanmış özneye gösterir kendini. Seyredilen nesnenin dışındaki her şeye karşı aldırışsızlıkla, hatta küçümsemeyle dolu olmayan bakışın güzelliğe erişmesi imkansızdır.
Reklam
Eğer ben dahil, hepimiz alacağımız bir şeyden önce: "Buna gerçekten de ihtiyacım var mı?" diye düşünecek olsaydık, inanın dünya bambaşka bir görünüm alırdı.
İçerden başka, sevgili, hiçbir yerde var olamaz dünya. Değişmeyle geçer yaşamamız. Ve hep eksilerek gözden ırar dış görünüm.
Özgür ve önyargısız bir kafanın hiç kimseye aldırmaksızın elini değdirdiği her şey, artık çoktan eskimiş tasarımların kafesinde yaşayan bir dünya için yepyeni bir görünüm kazanır. Çünkü bağımsız düşünebilen kişi, aynı zamanda başkaları için de en iyi ve en destekleyici biçimde düşünmüş olur...
Şimdiye kadar, verilen bilgilerden anlaşılmış olacağına kuşku yoktur ki, bir araya gelerek anlaşmış bulunan ortak iç ve dış düşmanların uygulamaya çalıştıkları planın önemli bir noktası da ülkede karışıklık olduğunu ve Hıristiyanlara saldırıldığını, eylemli ve maddi kanıt ve olaylarla dünya kamuoyuna kanıtlamak, bu eylem ve hareketlerin Kuva-yı Milliye tarafından yapıldığına inandırmaktı. Bu gizli ve alçakça amacın gerçekleşmesi için de bildiğiniz gibi, birtakım çeteler oluşturularak, özellikle Hıristiyan halk üzerine saldırtmak ve bu çetelerin işleyecekleri cinayetleri ulusal örgütün üzerine atmak yolunu izliyorlardı. Bu girişimler, az çok ülkenin her tarafında filiz vermeye başlamakla birlikte, en önemli gelişme ve çalışma, İstanbul’a yakınlığı nedeniyle, Biga, Balıkesir ve özellikle İzmit, Adapazarı, Bolu çevresinde dikkati çeken bir görünüm sergiliyordu.
Sayfa 207 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
285 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.