Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir Yusuf Hikâyesi
Bir kuyunun başında uzun süredir hiç kalkmadan duran kuyuyu yaşam alanı edinmiş bu adam herkesin dikkatini çekiyordu kimine göre bir meczup kimine göre bir mecnun kimine göre bir veliydi adamla ilgili hurafeler efsaneler dedikodular her çeşit her renkten yorumlar yapılıyordu Adam başı ellerinin arasında zikreder gibi yumuşak hareketlerle öne
464 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
| TanYeri – Zifir ~ Merve Özcan | . İki yıl önce fuarda yazar ile tanışıp almıştım. Birçok arkadaşımdan kalemiyle ilgili güzel şeyler duymuştum. Ve okumak şimdi kısmet oldu. Bu güzelliği de Büşra’cığımla okuduk. Çok teşekkür ederim çok keyifliydi canım Kitabımıza dönersek birbirine düşman olan iki halk ve gerçek dünyadan
Tanyeri - Zifir
Tanyeri - ZifirMerve Özcan · Portakal Kitap · 2017727 okunma
Reklam
152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Anlamı kelimelerden soyutlayan bir roman
#okudumbitti Anlamak, bilmek, görmek, algılamak ve fark etmek için kelimelere ihtiyaç duyuyorsanız, bu kitabı okumayın! Çünkü bu kitap bildiğimiz iletişim dilinin ötesinde, bu kitap kelimelerin bildiğiniz tüm anlamlarından azade. Başta da dediğim gibi kelimelerse sizi anlama götüren, bu kitapta bunu bulamazsınız. Kelimeler üzerinden anlam yoluna giden tüm yollar tıkalı bu kitapta. Bu kitabı okurken tüm algılarınızı açmalı sadece duyularınızla yapmalısınız yolculuğunuzu. Hissetiklerimi tarif edebilmem, hissettirdiklerini ise tanımlayabilmem zor, çok zor. Tüm duyularımla, tüm duygularımla hissettiğim bir hikayeydi okuduğum. Beni çaresiz bıraktı. Tüm dünyadan soyutlanmış bir ev, çam ormanlarının ötesinde, büyük bir ev. Bu evde yaşayan despot bir baba ve dünyadan, diğer insanlardan ve insana dair geri kalan her şeyden soyutlanarak yaşayan iki evlat. Babalarının ani ölümüyle bu evde, dünyada, kainatta yapayalnız kalan iki kardeş. Anlatıcımız da bu kardeşlerden biri. Onlar her şeyden öyle soyutlamışlar öyle soyutlanmışlar ki anlatıcımızın geliştirdiği dil bile kendiliğinden, bizim bildiğimiz dillere benzemiyor. Zaten okuduğum bu kitap da diğer hiçbir kitaba benzemiyor. Farklıydı, sarsıcıydı, ezber bozan bir romandı. Karanlıkta el yordamıyla yönünü bulmaya çalışmak gibiydi; kırmadan, kırılmadan düşmeden, dökülmeden... Tavsiye ederim, tabi sadece cesareti olanlara #mütemadiyenokur
Kibritleri Çok Seven Küçük Kız
Kibritleri Çok Seven Küçük KızGaetan Soucy · Can Yayınları · 2016538 okunma
Dünyadan soyutlanmış gibiydi,
...tam zamanında bir insanı öldürmüş olduğumu anımsayıverdim.''
7/10 puan verdi
Teftiş |3+/5| Mükemmel bir nesil yetiştirmenin yolu nedir? Tersten sormak gerekirse, mükemmel bir nesil yetiştirmeye engel olan şey nedir? Ya da genel olarak sormak gerekirse, mükemmel bir nesil yetiştirmek demek ne demektir? Her anlamda mükemmellik mümkün mü? Mümkünse eğer şu ana kadar o mükemmelliğe yakalayamamış olmamızın nedeni nedir? Bu
Teftiş
TeftişJosh Malerman · İthaki Yayınları · 20191,103 okunma
Neyse, işte buradasın, yüreğimin üstünde öyle bir ağırlık var ki, bilemezsin! O ise kadınlardan kaçıyor, hiçbiriyle ilgilenmiyordu, evlenmeyecekti, nasıl olsa. Durup dinlenmeden tek başına yol almak ve tekrar tekrar yola çıkmaktı tek geleceğ. Bir çabayla ayağa kalkmak istedi Jacques, bu ılık ve puslu kış gecesinde otların arasında ne işi
Reklam
Demiryolu karın altında görünmez olmuştu; çitler hatta evler bile karın altına gömülmüştü sanki. Çevrelerinde uçsuz bucaksız bir düzlük, puslu beyazdan oluşan bir kaos vardı. La Lison, bir çılgınlık hummasına tutulmuş, keyfince koşar gibiydi. İki adam, her türlü tehlikeye açık halde yol alan bu lokomotifin üzerinde, onları birbirine bağlayan kardeşlik bağını hiç bu kadar güçlü hissetmemişlerdi. Orada, peşleri sıra sürükledikleri insan hayatlarının ağır ve ezici sorumluluğuyla, kapalı bir odada olduklarından daha yalnız, dünyadan daha soyutlanmış bir haldeydiler.
Sayfa 206Kitabı okudu
PAUL EKMAN VE FORE KABİLESİ Ekman ilk olarak 1965’te yüzleri incelemeye başladı. Ekman’ın konunun dikkate değer olduğunu hissetmeye başlaması, Silvan Tomkins’le karşılaşması ve onun makalelerini okumasından sonra oldu. ŞİLİ,ARJANTİN, JAPONYA ve BREZİLYA’YA seyahatler yaptı ve her ülkede, çeşitli ifadelerin fotoğraflarını gösterdiği insanların onları aynı şekilde tanımladığını anladı.Bunlar ne de olsa MEDYANIN YÜZDEKİ TEPKİLERİN STANDARTLAŞMASINA yardım etmiş olabileceği gelişmiş ülkelerdi. BU NEDENLE Ekman, PAPUA YENİ GİNE’YE bir gezi yapmaya karar verdi. DAHA ÖNCE HİÇ FİLM, KİTAP, DERGİ VEYA ZİYARETÇİYE MARUZ KALMAMIŞ, SON DERECE DÜNYADAN SOYUTLANMIŞ BİR TOPLUM OLAN FORE KABİLESİYLE ÇALIŞMAYI SEÇTİ. Mantık yürüterek Fore kabilesinin muhtemelen başka bir kültürün fiziksel olarak kendini nasıl ifade edebileceğine ilişkin yerleşik fikirlere sahip olamayacağını düşündü.Ekman KABİLE ÜYELERİNE ÇEŞİTLİ YÜZ İFADELERİ TAKINMIŞ İNSANLARIN FOTOĞRAFLARINI GÖSTERDİĞİNDE, KABİLE BU İFADELERİ AYNI BATILI BİRİSİNİN YAPACAĞI ŞEKİLDE YORUMLADI. Araştırmacılara bir insanın iyi bir haber aldığında veya kokuşmuş bir hayvan cesedi bulduğunda nasıl tepki verebileceğini göstermeleri istendiğinde, Fore insanlarının keyif, tiksinme veya başka herhangi bir duyguyu dışa vurmak için kullandığı ifadeler, tüm dünyada başka kültürlerden insanlar tarafından kullanılanla aynı birleşik kas hareketlerini faaliyete geçirdi. BU KANIT İNSANDA YÜZ İFADELERİNİN KÜLTÜREL OLARAK BELİRLENMİŞ DEĞİL, BİYOLOJİK AÇIDAN KALITSAL OLDUĞUNU İSPATLIYOR GİBİYDİ.
219 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bilinçli yaşayanların özelliğidir, kapasitelerinin farkında olmaları. Bu basit bir kibir veya ego okşaması değil, sınırlarını belirleyebilmek için olaylara realist yaklaşımdır. Dostoyevski de farklı bir yeteneğe sahip olduğunun farkındaydı. İnsancıklar ile edebiyat dünyasına adımını attığında, Belinski, Dostoyevski’ye şunları söylüyordu: “Ne
Netoçka Nezvanova
Netoçka NezvanovaFyodor Dostoyevski · İletişim Yayınları · 20162,342 okunma