Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Tarih ve olaylar, doğal hayat, genel kültür, dünyamız, insan vücudu, bilim ve uzay hakkında merak ettiğiniz soruların cevabını bulacağınız güzel bir eser...
Bir kadının aşkı görmesi mümkün müdür? Peki siz aşkı görmek ister miydiniz? En yakın EVLİ arkadaşınızın başkasına aşık olduğu görünce birşey yapmadan durabilir miydiniz? Peki kendi aşk dünyamız da karışık olmaz mıydı? Konu olarak değişik gelse de Sarah jio'nun diğer kitaplarını okuyan biri olarak yazardan daha iyi bir kitap bekliyordum.
Allah sənə rəhmət eləsin Şair, dünyamız gördüyün kimi də durur heç nə dəyişməyib...
İsminden etkilenip almıştım bu kitabı. Havası, tavrı ve saygınlığı var. Sana hitap ediyor. ''Dinle Küçük Adam'' sana iki çift lafım var diyor.
Geçenlerde bir video izledim. Uzayda dünya ve diğer gök cisimlerinin hacimlerini karşılaştıran bir videoydu. sırasıyla küçükten büyüğe yan yana dizilen maksimum 15 tane gezegen ve yıldızın yanında , o gerim gerim gerildiğimiz dünyamız gözle görülmez hale geliverdi. Biz de otomatikman gözle görülmeyen Dünyamızın içinde başka bir gözle görülmeyen diğer nokta. İnsan düşünmeden edemiyor bu kadar küçükken, bu kafa tutuşun, bu kibrin kime diye.
Kitaba dönersem, henüz okumayı bitirmiş değilim. Yazarın kafama çarpa çarpa küçüklüğümü vurgulaması değişik bir üslup olmuş.Zaten amaç ta bu. Resimlerle de görselini kuvvetlendirmiş.
''Sen işte böylesin, küçük adam!Ama kimse ,sana senin nasıl olduğunu söylemeye cesaret edemiyor! Çünkü senden korkuyorlar, ve seni küçük tutmak istiyorlar, küçük adam. Sen kendi mutluluğunu zıkkımlanıyorsun....'' gibi bir üslup kullanılmış sıklıkla. Fena mı? Bence değil...
Çok kalın bir kitap değil. ama ben bir anda hepsini okuyup bitiremiyorum cümleler üzerinde düşünme isteği duyarak okumaktayım. tek kere de 10 sayfadan fazla da okuyamadım şimdiye kadar.
Yazarın okuduğum ilk kitabı. 1971'de, o yılların çalkantılı ve gergin atmosferinde yazılmasına rağmen, konusu halen güncelliğini koruyor. Romanda sıradışı karakterler ekonomi, politika ve din hakkında ilginç tespitlerde bulunuyorlar; görüşlerini destekleyen tutarlı argümanlar sunuyorlar. Hem keskin bir mizah anlayışı var, hem de hüzün var (gibi). Keşke değişim bu sıradışı karakterlerin arzu ettikleri gibi olsaydı, kimbilir dünyamız şimdikinden ne kadar farklı olurdu ! Bu kitap ile mola verecek herkese, hayatını başka türlü yaşamak için bolca seçenek var, umut da var. Sıra ve seçim okuyucuda !
Birgun belki bugundur birgun diye bekledigimiz bu kitabdaki konusu gecenler bir alt evrimde yasaniyordur bir baska yasamin tanjanti bir insan yasamina donusmustur cokdan kimbilir su elimin altindaki ag bir tanjant yada benim iradem bir sanl agda baska bir forma bu da baska birseye donusuyor bu donusum devam edip gidecek galuba belki cokdan kontrolu kaybettik oyle kaybettikci bilgisayari fisd3n ceksek bile orda birseyler olmaya devam edecek urperdim mi hayir yalniz kitapdaki teknolojiye ulasabilmekmicin daha cok zaman var en azindwn dunyamiz icin ancak olasi bir dunya savasi veya buyuk herhangi bir felekat iklim degisiklikleri veya kara delik veya goktasi carpamsi dunyayi cok gerilere goturecektir ve bu asamaya gelmek zorlasacaktir en azindan klavye hala paramaklarimiz kontrolunde ben birsey yasiyorken o baska birsey gondermiyor :) micheal in tanjant olmasi sasirtici bir sonucmoldu benim icin bu kitabin devami da gelecek gibi dusundum ayni zamanda aslinda insan bir cewit tanjant sayilir dns zincirindeki kodun olusturdugu bir bunyeyiz once protein olan sey et kemik kas kan damar oluyor ...odacik icinde odacik ....zeka yerine yapay zeka baska bir benlik tarafindan kontorl edilen baska bir beden derin konular peki insanligi nasil korururuz .....baslangici unutuyoruz ilk insandan beri teknoliji insan zekasiyla yaratildi islerin cikdigi her durumda insan bir mucizevi gelismeyle yeniden bir cozum bulur cunki bana gore bundunyada biz oldugumuza gore bizim icin yaratildi kendi gelistirdigimiz bir kuramin ustesinden gelebilecegimize ben inaniyorum hep boyle geldi medeniyet ..
287 syf.
·
Puan vermedi
Rahmetli Aliya İzzetbegoviç, fikirleri, demokratlığı, bilgeliği ve gerçek dindarlığı ile çok büyük saygı duyduğum, hatta açık söyleyeyim hayranlık beslediğim bir liderdir. Onun birbirinden değerli eserleri Türkçeye çevrildi ve ben de daha önce bazılarını okumuştum. Son olarak Türkiye’de ‘Köle Olmayacağız’ adıyla neşredilen eserini okuma fırsatı
Kitabı her okuduğumda kimin önerisiyle listeme aldığımı merak ediyordum. Bilmeden dua etmeye başlamışım o kişi için. :)
Kitap çoğu insanın korkusu olan ölüm olgusunu konu ediyor. Anlatmak istedikleri;
* Ölümden sonra dirilik var mı?
* Neden ölümden korkmalı / neden korkmamalı?
* Dünyamız ve ahiretimiz için neler biriktirmeli?
* "Dünyaya, dünya malına kapılıp kalmamak" için kalbimizi nasıl arındırmalı?
* Yaratanla aramızdaki ilişki nasıl olmalı? vs. bunun gibi ve daha kapsamalı konular.
Ünlü filozofların, yazarların dünya hayatı ve ölüm hakkında özlü sözleri de kitaba süs katmış başka bir etken.
Velhasıl, kalbinizi durultacak nadide çalışmalardan biri :)
http://1000kitap.com/Perizan kitabı okuduğun, önerdiğin için teşekkürler :) Nasıl dualar aldığını bilemezsin *-*
332 syf.
8/10 puan verdi
Büyük gökbilimci Galileo'nun, yıllar sonra adına 'teleskop' denilecek yeni bir aletle evreni gözlemleyip, sanıldığından daha engin olduğunu ortaya koymasının ve Ay'daki dağları, yeni yüzlerce yıldızları, Jüpiter'in uydularını bulmasının üzerinden tam 406 yıl geçti.
Geçen dört yüz yıl süresince diğer gökbilimciler yaptıkları keşiflerle Galileo'nun evrenine yeni gezegenler, yıldızlar eklemeye devam etti.
Ve günümüze gelindiğinde, bildiğimiz ve gözlemleyebildiğimiz gezegenler, yıldızlar, dünyamız, tüm insanlar, bilinen herşey, kısacası bizler, evrenin sadece % 4'ünü kapsamaktayız, geri kalan % 96'lık 'karanlık' kısmın keşif sürecini ve esrarını, efsununu Richard Panek müthiş bir sürükleyicilikle kitaba aktarmayı başarmış.
Kitabın kapağını açınca;
"Biliyorum," dedi Nick.
"Bilmiyorsun," dedi babası.
- Ernest Hemingway.
