"İnsanoğlu kısa ömürlü ve bozulabilen bir şeydir." der Seneca. Dünyanın geçici, kısa ömürlü ve tutarsız doğası her budist disiplininin temelinde yer alır. Bunu her zaman akılda tutmak, birini ya da bir şeyi kaybettiğimiz de aşırı acı çekmemizi önler. Wabi-sabi çevremizdeki dünyanın kısa, degişken ve kusurlu doğasının guzelliğini gösteren bir Japon terimidir. GÜZELLİĞİ MÜKEMMEL ŞEYLERDE DEĞİL, KUSURLU VE EKSİK ŞEYLERDE ARAMALIYIZ. Bu yüzden Japonlar kusurlu ya da kırık bir cay fincanına büyük değer verir. Kusurlu, eksik ve kısa ömürlü seyler gerçekten güzel olabilir, çünkü gerçek dünyaya benzeyen sadece onlardır.
Sayfa 160Kitabı okudu
".... Sekizinci ritüel 'Sözcükleri Tekrarlama Ritüeli'. Bilgeler sabah, öğle ve akşam tekrarladıkları bir dizi mantra'ya sahipti ve bana bu uygulamanın onları hedeflerine odaklı, güçlü ve mutlu kılmada son derece etkili olduğunu söylerlerdi." "Mantra nedir?" ... "Mantra pozitif bir etki yaratmak amacıyla birbirine
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
1- edebiyat sanat şubeleri içinde zihin unsurları en zengin olanıdır. 2- ortaçağ Siyaset felsefesi : Orta Çağda yaşayan Hristiyan Yahudi ve Müslümanların antik dünyadan miras aldığı klasik siyasi öğretinin ne olduğunu anlama teşhis etme, onu kendi dinlerinin siyasi öğretisinden ayırt etme ve mümkünse onunla uyumlu hale getirme teşebbüsü olarak
Mutluluğun Kazanılması
Mutluluğun KazanılmasıFarabi · İş Bankası Kültür Yayınları · 20183,564 okunma
Bir italyan özdeyişinin kısaca belirttiği gibi ‘Yatak fakirin operasıdır’. Benzer biçimde söylersek seks Hindu’nun ifadesi, şarap da Fars’ın izlenimciliğidir. Burada sebep tabii, cinsel birleşme ve uyuşturucu deneyimlerinin, manzaralar dahil olmak üzere bütün görsel deneyimlerin esas başkalık özelliğine katılmaları. Eğer herhangi bir zamanda
Bilinçdışı ruhsal gerçekliğin bizzat kendisidir.Bilinçdışının iç doğası bize dış dünyanın gerçeklikleri kadar yabancıdır.Dış dünyayı duyu organlarımızla nasıl bütünüyle algılayamıyorsak,bilinçdışını da bilincin verileriyle tam olarak algılayamayız.
Sayfa 634Kitabı okudu
İnsan dediğimiz varlık, neredeyse bir hayvan gibi yaşadığı karanlık bir geçmişten uygarlaşarak gelen, bu yüzden de bu hayvani doğayı hâlâ bir ölçüde içinde taşıyan bir mahlûk mudur? Yoksa insan yeryüzünde var olduğundan bu yana hep bir kültür içinde, bir topluluk içinde belirli göreneklere göre mi yaşamıştır? Yani aslında Batı düşüncesinin
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.